Emir Can İğrek / Yangınlı Şiir
20.Bölüm
Onu öptüm.Firuze'nin yemekten sonra verdiği naneli şeker, teşekkür ederim. Sen olmasaydın onu öpemezdim.
Şaka maka şu an ben bu adamı öpüyordum.
Süründüreceğim dediğim adamı öpüyordum.
Ama iki hafta birbirimizi hiç görmemiştik ki, ben buna izin vermemiştim.
Sürünmüş sayılmaz mıydı?
Kahretsin! Ben şimdi bu durumu nasıl toparlayacaktım?
Hem de ondan izin almadan öpmüştüm onu. Biliyorum, beni seviyordu ve onu öpmemi istiyordu ama ya şimdi rahatsız olduysa?
Dudaklarım, yumuşacık olan dudaklarının üzerinde hareketsiz kalmaya devam ettiğinde ikimiz de hiçbir tepki vermedik, veremedik. Kalbim, dudaklarımın üzerinde atıyordu sanki. Aslında onu öpmemiştim. Sadece dudaklarım dudaklarındaydı. Bence bu öpme sayılmazdı. Bu sadece dudaklarımızın birbiriyle oluşturduğu bir temastı. Benim başlattığım ve ondan hiçbir tepki alamadığım bir temas.
Kalbimi binbir parçaya bölen adamın dudaklarıyla oluşturduğum bir temas...
Gözlerim kapalıydı ve açmaya korkuyordum. Ellerim hâlâ yanaklarındaydı ve kısa sakalları avuç içlerime batıyordu. Elimin altındaki sakallarını okşamak istedim ama yapamadım. Beni engelleyen bir şey vardı sanki.
Onu öperken bile gururumu hiçe saydığımı düşünüyordum.
Onu ne diye öptüğümü bile bilmiyordum. Sadece içimdeki hisler, içimde oluşan yoğun hisler, onu öpmek istedi ve ben o isteği yerine getirdim.
Saniyeler geçti, saniyeler dakikalara dönüştü belki de ama biz hala aynı pozisyonda durmaya devam ettik. Belki de ikimiz de korktuk. İkimiz de korktuk ama yine de birbirimizden ayrılmadık. İkimiz de ilk ayrılan olmak istemedik belki de. Aynı zamanda ikimiz de dudaklarımıza hiçbir komut vermedik. Ne ilk ayrılan olmak istedik ne de ilk harekete geçen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTINDAĞ MAHALLESİ
Novela JuvenilYavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutu...