Yavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutu...
Lütfen bölüme oy verip bol bol yorum yapar mısınız? Bölüm sonunu okumayı da rica ediyorum unutmayın💖
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Özel Bölüm
Mutfak kapısından kafamı çıkararak "Yavuz!" diyerek salona doğru seslendim.
Salondaki televizyonumuzu kurmakla meşguldü.
Yavuz salondan kafasınıçıkararak "Efendim bebeğim?" dedi.
Gülümseyerek "Gel bakalım buraya koca oğlan" dedim.
Başını iki yana doğru sallayarak güldü ve "Geleyim bakalım." dedi.
Gözleri aşka gülen adamım.
Mutfak kapısınınönünegeldiğinde kolunu omzuma attı ve bana baktı. Ben de ona bakmaya başladım. İkimiz de birbirimiz gülümseyerekbakarken Yavuz muzip bir şekilde tek kaşınıkaldırdı.
O bana böyle bakarken ve böylegüzelgülümserken onu neden çağırdığımı bile unutmuştum.
"Evet?" diyerek omzumda olmayan eliyle sevimli bir şekildeyanağımı sıkmaya başladı. "Beni neden çağırmıştınız hanımefendi?"
Yanağımısıkmayıbıraktı ve acıttığını düşünerek okşamaya başladı.
Ama acıtmamıştı ki. Zaten acıtmamak için her zaman olduğu gibi çokayrı bir özengösteriyordu.
Yanağımı eline yasladım ve gözlerimin kısılmasını sağlayan bir gülümsemeyle ona baktım. "Unuttum."
Cümlemden sonra alt dudağını ısırarak "Öyle mi?" dedi ve bana biraz daha yaklaştı. "O zaman müstakbel karıma hatırlatmagörevi bana düşüyor." Bütün bunları söylerken gözleri, dudaklarım ve gözlerimarasında mekik dokuyordu.