13.Bölüm

149K 6.2K 2.7K
                                    

Şenceylik/ Kırıldı Vazo

Şenceylik/ Kırıldı Vazo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13.Bölüm

Selim abi ve Ebru abla... Öpüşüyorlardı!

Yanlış görüp görmediğimi anlamak için gözlerimi kırpıştırıp tekrar baktım. Ama doğru görüyordum. Buradan yan profillerini görüyordum ama görmemeyi tercih ederdim. Sokağın ortasında hayır işlek bir sokağın ortasında bu yaptıkları şey üstelik benim onları izlemem çok çok saçmaydı. Tamam dizilerde ya da filmlerde öpüşen insanları görmüş olabilirdim ama canlı canlı görmek... Kahretsin! Çok utanmıştım. Bakışlarımı onların üzerinden çekmek istiyordum ama girdiğim şok beni engelliyordu.

Selim abi, Zeynep'in sevdiği Selim abi... Zeynep'e seni seviyorum diyen Selim abi.

Zeynep yıkılırdı. Zeynep paramparça olurdu. Zeynep çok üzülürdü. Benim kardeşim mahvolurdu.

"Sahra?"

Birden birinin bana seslenmesiyle hemen sesin geldiği tarafa döndüm. Onur buradaydı ve o da benim gibi şaşkınlıkla Selim abi ve Ebru ablaya bakıyordu. Girdiğim şoktan çıkarak elimle Onur'un kolunu kavradım ve Selim abi ve Ebru ablayı arkamızda bıraktım. Onlardan yeterince uzaklaştığımızı anlayınca Onur'un kolunu bıraktım.

Onur, "Oha! Oha!" diyerek tekrar arkasını döndü ve sonra bana baktı. "O, Selim değil miydi ya? Hani şu Zeynep'in sevdiği ve Zeynep'i seven?"

"Oydu!" Dedim sinirli bir sesle. "Yanındaki de Ebru abla. Bizim mahalleden olan."

"Yuh! Şerefsize bak sen! Ya kızım, Zeynep bize daha dün sevgili olduklarını söylemedi mi? Ya nasıl mutlu olmuştu. Ya bunu bir insan başka bir insana nasıl yapar? Aldattı resmen kızı!"

Evet, Zeynep dün akşam çok mutluydu. Selim abi ile sonunda sevgili olduklarını söylemişti ve şimdi bugün gördüğüm manzara... Yıkılacaktı.

"Zeynep'le konuşacağım." Diyerek yürümeye başladım ama Onur kolumdan tuttu. "Ne diyeceksin Sahra? Daha dün sevgili olduğunuz herif seni aldattı mı diyeceksin?"

"Evet," diyerek ateşle yanan gözlerimi gözlerine çevirdim. "Tam olarak onu diyeceğim. Lafı hiç dolandırmadan, başka yerlere çekmeden direkt söyleyeceğim!"

"Sakin ol, oturup bir yerde konuşalım önce."

"Neyini konuşacağız Onur? Bizim arkadaşımız, kardeşimiz dediğimiz insan, aldatıldı ve biz bunu ona söylemek için neyi bekliyoruz? Zeynep'in şu andan itibaren Selim'le geçirdiği her saniye onun fark edemediği bir cehennem olacak!"

"Tamam önce bir yere gidip oturalım." Dedi yatıştırıcı bir sesle. Kendisi de kızgındı ama şu an ben ondan daha sinirli olduğum için beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Zeynep'e daha az üzüleceği bir şekilde nasıl söyleriz onu düşünürüz."

ALTINDAĞ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin