İlhan Şeşen / Ellerimde Çiçekler
19.Bölüm
"Ablaların en güzeli, biricik ablam, canım ablam..." diyerek odaya giren Serkan'a umursamaz bir bakış attım. "Hasta mı olmuş? Yarın ölecek miymiş? Ölünce odası bana mı kalacakmış? Ablam ölünce benim artık bir balkonum mu olacakmış?"
"Serkan!" Diyerek hapşırdım. "Gözünü seveyim bugün benimle uğraşma."
"Olmaz," diyerek kaşlarını çattı Serkan. "Uğraşmam lazım." Derken masamın üstünden bir defter ve bir kalem alıp önüme koydu. "Hadi ölmeden önce vasiyetini yaz. Ne yazacaksın biliyor musun?" Dediğinde ben ona bile bakmıyordum. Hep böyleydi bu çocuk hep! "Vasiyetimdir; ben ölünce odama Serkan geçecek. Ve yine vasiyetimdir; ben ölünce Yavuz kimseyle evlenmeyecek. Kimseyi sevmeyecek. Ben onun ölü ve tek sevgilisi olarak kalacağım."
Bu cümleleri o kadar derin söylemişti ki tüylerim ürpermişti.
"Alt üstü grip oldum, geri zekalı! Kötü bir şey olmuş gibi konuşma."
"Olsun," diyerek gıcık bir şekilde gülümsedi. "Allah'tan ümit kesilmez."
"Serkan," diyerek bıkkınlıkla konuştum. "Yemin ederim şu an ne seninle uğraşacak halim ne de seni çekecek gücüm var. Hadi, geldiğin gibi git."
Hem gece balkonda kalmamdan, hem soğuk su içmemden, hem de az olsa bile yağmurun altında durmamdan dolayı üşütmüştüm.
"Gitmiyorum," diyerek yatağın boş tarafına uzandı.
"Salak, sana da bulaşır şimdi. Kalk şuradan." Diyerek yatağın başlığına dayadığım sırtımı dikleştirmeye çalıştım.
"Kötüye bir şey olmaz," diyerek geçiştirdi. "Hasta oldun diye benden kurtulacağını mı sandın? Hemen dün ne olduğunu bana kelimesi kelimesine anlatıyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTINDAĞ MAHALLESİ
Novela JuvenilYavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutu...