ALTINDAĞ MAHALLESİ

32.Bölüm

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar🤍

Sena Şener/ Teni Tenime

32.Bölüm

"Ben acıktım galiba." diyerek göz kırptım ve bir anda yanından sıyrılarak kenara çekildim.

Yavuz, derin bir nefes alarak bana döndü ve gözlerinden tatlı bir ateş fışkırırken o da benim gibi göz kırptı ve belimden yakalayarak beni kendi bedenine resmen yapıştırdı. "Beni yemeye ne dersin?" diyerek boşta kalan eliyle önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına itti. "Sürekli seni yerim diyordun. Şimdi icraate dökelim biz o işi."

"Allah Allah," diyerek yüzüme oldukça yakın olan yüzünü elimle sevdim ve başımı boynuna yaklaştırarak kokusunu içine çektim.

Güzel bir kokusu vardı. Dünyadaki bütün kokuları bilmediğim için kokusunun bir adı var mıydı onu da bilmiyordum. Ama bir şeyden emindim vanilya kokmuyordu.

Eliyle yüzümü tutup geri çekerken "Sigara kokuyorumdur." dedi. "Sen gelmeden önce içtim daha. Boynuma daha fazla siniyor kokusu."

"Yaa," diyerek kaşlarımı çattım. "Olsun, yine de çok güzel kokuyorsun."

Sigara kokusu ve duş jelinin kokusu, kendi kokusunu bastırmasına engel olamıyordu.

Şaka! Tabii ki sigara kokusunu da alıyordum ama şu an konumuz bu muydu Allah aşkına?

"Sigarayı bırakmam gerekiyor artık." diyerek eliyle belimi okşadı. "Sen bana yakınsın. Kokusunu alman sağlıksız olur."

"Kendi sağlığın için de bırakman çok daha iyi olacak ama sen zaten bunları biliyorsun. Kamu spotu uygulayamam iki saat sana." dedim.

Aslında içmesini tabii ki ben de istemiyordum ama nasıl ki kendi isteğiyle başlamıştı kendi isteğiyle bırakması gerekiyordu. Ben istesem kesinlikle anında bırakırdı. Bu isteğimi hiçbir zaman dile getirmedim çünkü bu tür konularda insanın kendi başına bırakma kararı alması, bu kararını uygulamasında daha büyük bir etken olurdu.

"Bugünlerde çok az içiyorum zaten." diyerek açıklama gereğinde bulundu. "Bir süre sonra tamamen bırakmış olurum."