Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🐚
Madrigal/ Kelebekler
33.Bölüm
Böyle bir durumla babama yakalanmak hayatımın şoku olabilirdi.
Onun bana olan güveni sonsuzdu ve ben şu anki durumumla bu güveni nasıl toparlardım bilemiyordum. Bedenime gelen titreme bütün vücudumu baştan aşağı sararken ben kendi kendime babam yerine kırıldım. Ben böyle bir aptallığı nasıl yapardım?
Ben Serkan'ın uydurduğu yalana nasıl bozmadan ayak uydururdum?
Saniyeler birbirini kovalarken üçümüz de sessizdik ve bu sessizliği bozmak için Yavuz "Cemal amca-" dedi ama bakışları beni bulunca konuşmasını istemediğimi anlamış olacak ki sustu.
Babam ve arama başka birisinin girmesini istemiyordum. Bu kişi Yavuz bile olsa.
Önümde iki seçenek vardı. Ya yalan söyleyecektim ya da doğruları anlatacaktım. Karşımdaki insan babam yani değer verdiğim birisi olmasa yalan söylerdim belki ama karşımdaki insan babamdı ve böyle bir olay karşısında ona yalan söylemek istemiyordum.
Yalanlar elbet bir gün ortaya çıkardı. Önemsiz insanlara karşı söylediğim yalanların ortaya çıkması umurumda bile olmazdı.
Ama babam benim için çok önemliydi ve ona karşı bu konuda söyleyeceğim yalan, ayağıma dolaşabilirdi.
Babam bana bakmayı bırakıp dik dik Yavuz'a bakmaya başladığında ben utancımdan babamın yanında Yavuz'a bile bakamıyordum.
Babam ve Yavuz birbirlerine bakmaya devam ederken evimizin kapısı açıldığında ikisi hariç benim bakışlarım oraya döndü. Serkan açmıştı kapıyı ve gördüğü manzara karşısında hiç şaşırmamış gibiydi. Sağ elini havaya kaldırarak salladı ve ağzından sessiz bir tüh nidası salıverdi.
Hıhım. Sessiz bir nida.
Serkan ağzının içinde bir şeyler daha geveledikten sonra yüzüne gerginlikten uzak, sahte bir gülümseme yerleştirerek babama döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTINDAĞ MAHALLESİ
Novela JuvenilYavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutu...