16.Bölüm

160K 6.3K 3.8K
                                    

Seksendört / Ölürüm Hasretinle

Seksendört / Ölürüm Hasretinle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16.Bölüm

"Abimle de Ebru ablayı çok yakıştırıyorum ben."

Rümeysa'nın söylediği şeyle birlikte elime yemek için aldığım kurabiyeyi geri bıraktım. Ne demek abimle Ebru ablayı yakıştırıyorum? Hem de çok olan bir yakıştırma?

"Allah yazdıysa bozsun kızım." Diyerek yüzünü ekşitti Hatice teyze. "Nereden geldi aklına bu çat diye?"

"Anne," diyerek heyecanla atıldı Rümeysa. "Neden öyle diyorsun? Tanıyoruz, biliyoruz Ebru ablayı. Allah var şimdi çok güzel kadın."

Yeşil gözleri ve esmer teniyle gerçekten güzel bir kadındı.

Ama bazen güzellik bir işe yaramazdı. Ebru abla hem Yavuz abiyle ciddi manada ilgilenip sonra başka erkeklerle ilgileniyorsa ben buna karaktersizlik derdim. Karaktersizlik, güzelliği ezip geçerdi. Bana göre.

"Abim olmayınca ben gittim ya ekmeğe, orada karşılaştık Ebru ablayla."

Rümeysa'nın laflarından sonra yan gözle, oturmuş babam ve Hüseyin amcayla sohbet eden abime baktım. Milletin evinde, ekmeği abiler alıp kardeşler kırk yılın başında ekmek alıyordu. Bizde de tam tersi abim kırk yılda bir ekmek almaya gidiyordu. Neyse, abim abim canım abim. En azından Netflix ve Spotify'ımı ödüyordu. Arada bir de kredi kartını alıyordum. Abinin hem zengini hem de cimri olmayanı makbuldü. Inşallah evlenince de Netflix ve Spotify'ımı öderdi, yoksa halim haraptı.

"Eee?" Diyerek olaya daldı annem. "Sonra ne oldu?"

Anne bir rahat dursan keşke. Ne olduysa ne oldu, duymak istemiyorum ben.

"Sonra abimi merak etmiş işte Ebru abla. Nerede, neden gelmemiş falan diye sordu."

Burun kıvırarak, "Senden kaçmış deseydin." diyen Hatice teyze ile gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Rümeysa göz devirerek, "Off anne ya!" dediğinde araya babamın, "Annene off deme Sahra." diyen sesi karıştı.

ALTINDAĞ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin