"Yok! Bugünden tezi yok bunu teyzesinin yanına göndereceğiz Gülbeyaz! Rezil rüsva olduk tüm köye! Rezil rüsva olduk! Bir akıllanamadı gitti şu kız! Ne günah işledik Allah'ım? Ne günah işledik?" diye bağıran babasına baktı gözleri dolu dolu genç kadın. Burnunu çekti. Tuzağa düşürülmüştü, babası niye anlamak istemiyordu onu? Bir söz söylemek için ağzını açacak oldu babası eliyle susmasını işaret etti. Söyleyeceği sözleri ağzına tıkadı. Daha fazla dayanamayıp gözyaşlarını bıraktı. Hıçkıra hıçkıra başını eğip ağlamaya başladı. O esnada kapıları çaldı.
"Kalk şu kapıyı aç Kerem! Kalk! Bugüne kadar her yaptığına sustuk ama bu bardağı taşıran son damlaydı. Yok, olmuyor! Bu kız akıllanmıyor! Büyüdükçe durulur dedikçe iyice tepemize çıktı." diye bağırırken Kerem'in açtığı kapıdan içeriye Ali girdi. Koridoru geçip oturma odasının kapısının önünde durdu. Bir köşede ağlayan Cavidan'a baktı. Onun haline yüreği burkulurken amcasına döndü.
"Amca yapmış bir hata. Sakinleş biraz."
"Ali sen karışma oğlum. Git evine dinlen."
"Cavidan'ı bu halde nasıl bırakıp giderim amca? Baksana ne kadar üzülmüş. Hem haksız mı? Ne demeye kızı sevmeye kalkışıyor o Kenan şerefsizi? Sen bir şey demeyecek misin o adama?" diyerek amcasına karşı çıktı Ali. Kendisine kaşlarını çatmış karşı çıkan genç adamın yüzünde gezdirdi bakışlarını Kemal Bey. Sakallarını sıvazladı. Içine bir korku düştü Ali'den dolayı. Kendi kızının duygularından korkmuştu korkmasına da ya Ali de ona aynı şeyleri hissediyorsa ne yapardı? Herkes olurdu Ali olmazdı. Abisinin yüzüne nasıl bakardı sonra? Hem el alem döner Cavidan'ı evin oğlunu ayartmış diyerek suçlardı. Cavidan dayanamazdı bunlara. Kemal Bey'in kalbi sıkışıyordu Ali karşısında durdukça.
"Sen ne diye karışıyorsun Ali? Seni ne ilgilendiriyor Cavidan? Hadi oğlum! Çık, evine git. Sinirimi senden çıkarmayayım."
"Ben bir konuşayım Cavidan ile. Siz sinirinizden kızın düşüncelerini göz ardı ediyorsunuz. Konuşayım..."
"Benim haberim vardı Ali! Babanın da haberi vardı! Hepimizin haberi vardı bu durumdan. Kenan sevmiş Cavidan'ı. Geldi yanıma bundan birkaç ay önce usulüyle konuştu benimle. İlk başta onaylamadım ama şimdi onaylıyorum. Kenan'dan daha iyi damat mı bulacağız? Tanıyor Cavidan'ı. Huyunu suyunu bilerek sevmiş, benimle konuşmayı göze almış. Bir yabancıya versek huyunu suyunu bilmeyen iki güne üzer kızımı." diye çıkıştı Ali'ye Kemal Bey. Hem Ali hem de Cavidan şaşkınlıkla Kemal Bey'e baktılar. Ali içindeki öfkeyle ellerini sıktı. Hadi herkesi anlamıştı da amcasıyla babası ne diye böyle bir şeye kalkışmıştı, anlamıyordu.
"Daha küçük değil mi Cavidan? Ne diye kızı evlendirme peşine düştünüz?" Cavidan burnunu çekip babası ile tartışan genç adamı seyretti hayretle. Kırk yıl düşünse Ali'nin kendisini savunacağı aklına gelmezdi. Belki de bu evde en çok Ali istemeliydi onun evlenip gitmesini. En çok onu bezdiriyordu hayattan.
"Ali! Burada ailesi dururken sana mı düştü Cavidan'nın evlenip evlenmemesi! Biz onayladıktan sonra sana laf düşer mi? Yerini bil! Üzeceğim, kalbini kıracağım şimdi."
"Ali sen evine git yengem. Hadi." diyerek araya girme ihtiyacı hisseti Gülbeyaz Hanım. Pek pişman olmuştu kocası ile kaynının aklına uymaktan ötürü ama iş işten geçmişti. Ali kadının sözüyle derin bir nefes alıp verdi. Biraz daha burada kalırsa ağzından istemediği sözler çıkacak, sonra aynı bahçenin içinde yaşayan, aynı masaya oturan insanların arasını açacaktı yok yere. Yüreğindeki sızıya, içindeki öfkeye rağmen susup Cavidan'a baktı. Sonra da sessizce çıkıp gitti evden. Kendi evine doğru yürürken korkaklığına kızdı genç adam. Şu kız kadar cesaretli olamamıştı. Olsaydı belki mutlu olurdu. Ya da olmazdı. Bugün Kenan'ın başına ne geldiyse kendi başına bin beteri gelirdi. Kenan unuturdu belki ama kendisi dayanamazdı bu acıya. En iyisi mi susup oturmaktı bir köşede. Cavidan'a istemediği hiçbir şeyi zorla yaptıramazlardı ya. Cavidan birisini severse söylerdi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM KÖYÜN DELİSİ (Tamamlandı)
Roman d'amourHer köyün bir delisi vardır... Bir deli kızın hikayesi... Cavidan ufacık bir köyde ailesi ile yaşayan genç bir kadındır. Yaşadıkları köyde aynı bahçe içinde kendi evlerinden başka babaannesinin ve amcasının evi de vardır. Bu üç ailenin yedikleri iç...