25.

6K 409 16
                                    

Otobüs R.'deki otogara girerken Cavidan'ın heyecandan kalbi duracak gibiydi. Terleyen ellerini eteğine siliyor, kızaran yüzünü serinletmek için eliyle kendini yelpazeleyip derin derin nefes alıp veriyordu. Sonunda Alinazik'e kavuşuyordu ya başka ne isterdi şu hayattan? Şundan birkaç ay önce imkansız gözüyle baktığı Alinazik ile olma hayalleri gerçek oluyordu. Babası izin vermişti, Ali'nin bu durumu heyecanlı heyecanlı telefonda anlatmasıyla ilk başta şoka uğrayan genç kadın ardından sevinçten havalara uçmuştu.

Otobüs otogara girip park ettikten sonra Cavidan otobüsten inerek bavulunu muavinden alıp ilçenin içine doğru yürümeye başladı. Babası markette olmalıydı. Kimsenin onun bugün geleceğinden haberi yoktu. Görünce şaşıracaklardı, emindi buna. Caddeye girmek için bir sokağın köşesini dönerken birden birine çarptı, sinirlenerek geriye çekildi ve gördüğü simayla kalakaldı olduğu yerde. Çatık kaşları doğruldu, başı dikleşti ve boğazını temizledi sakin olmaya çalışarak.

"Kenan?"

"Ooo, Cavidan Hanım geri dönmüş bakıyorum da. Ne o Alinazik'inin hasretine dayanamadın mı?" genç adamın dalga vari ses tonu, üzgün bakışları Cavidan'ı duygudan duyguya sürükledi. Üzülse mi kızsa mı, bilemedi.

"Sana dedim ben başkasını seviyorum diye, dinlemedin ki. Ne yapayım, onu severken seninle mi evleneyim? Kötü biri değilsin, bunu biliyorum ve eminim ki kendin gibi iyi birisi ile birlikte olacaksın bir gün." Kenan ona doğru bir adım atınca genç kadın geriye çekildi. Kaşlarını çatmış gözlerinin içine bakan genç adamın gözlerindeki hüzün aniden yok olmuş, yerine öfke yerleşmişti.

"Ali geliyor sürekli bana senin onun kardeşi gibi olduğunu ve benim sana yaklaşmamam gerektiğini söylüyordu. Hani diyordum ki kuzenler, o yüzden... Kardeş ayağına etrafında kimse dolanmasın diye milleti senden uzaklaştıyordu. Hep saygı duydum ona ama bu kadar şeytan olabileceği aklımın ucundan geçmemişti. O, o kadar korkak bir adam ki yıllarca seni sevdiğini dile getiremedi. Ya ben? Ya ben! Ben cesurdum, sevgimin arkasında durdum her zaman. Sen ise cesur olanı değil, korkak olanı seçtin. O kadar mutsuz olacaksın ki haberin yok. Sadece sen mutsuz olsan iyi, ailelerinizi de bu saçmalığın içinde darma duman edeceksiniz." Kenan'ın sesinde öfke, nefret,üzüntü, ne ararsan vardı. Cavidan yavaş yavaş sinirlense de sakinliğini korumaya çalıştı.

"Öyle bir şey olmayacak."

"Olacak. O zaman bu sözlerimi hatırla tamam mı? Şu sözlerim kulakların da çınlasın. Bir de ne olursa olsun bana gelmek istersen, kabul ederim ben seni."

"Tamam, saçmalama artık. Çekil önümden. Bir de haline üzülüyorum, aptalım ben. Çekil!"

"Çekildim Cavidan, geç! Bir de Ali'ye selamımı söyle." Cavidan arkasından konuşan adamı duymamazlıktan geldi. Bir anda morali yerle bir olmuştu, halbuki ne kadar da mutluydu ailesini ve Ali'yi göreceği için. Kenan'ı anlıyordu ama yapabileceği hiçbir şey yoktu, olmayacak bir işti, belliydi de peki ya Kenan neden bu kadar takmıştı kendisine? Umut mu vermişti? Yanlış anlaşılacak en ufak bir harekette mi bulunmuştu? Bazen Kenan'dan korkuyordu. Ani duygu değişimleri, hal ve hareketlerindeki gözle görülür değişimler ürkütücüydü.

Marketin önüne gelince durdu, derin bir nefes alıp verdi. Az önce bozulan morali tekrar yerine gelmişti. Bavulunu kapının önünde bırakıp içeriye daldı, babası ve amcası kasanın başındaydı. Dahası Ali de onların yanında elinde bir bardak çayla oturuyordu. Koyu bir sohbete dalmışlardı. Adamlar onu fark etmezken Cavidan yalandan öksürdü bir iki kere. Üçünün bakışları da kendisini bulurken Ali'nin elindeki bardak yere düştü ve genç adam ayağa fırlayıp kalktı.

"Cavidan!"

"Ya size diyorum bu Alinazik şaşkının önde gideni ama kimse bana inanmıyor. Mahvetti her yeri... Neyse, napıyorsunuz bakalım? Bir hoş geldin yok mu ya bana? Kilometrelerce yol geldim, yoruldum. Aaa!" Cavidan, Ali'ye bakmadan gülümseyerek onlara doğru yürüdü, şaşkınlıkla ayağa kalkıp kasanın ardından çıkan babasına ardından da amcasına sarıldı sıkı sıkı.

BİZİM KÖYÜN DELİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin