Cavidansız olmuyordu. Onun şakaları olmadan, sesini duymadan, yüzünü görmeden günler geçmiyordu. Cavidan'ın İstanbul'a geçeceğini duyar duymaz bir bahane ile İstanbul'a uçan ilk uçaktan bilet almıştı. Yine bir bahane ile de görürdü genç kadını. On saniyede görse yeterdi. Yeter miydi ki? Ali yüzünü sıvazladı oturduğu yerde. Heyecanlanmıştı da... Hem yıllar sonra o çok sevdiği şehre de adım atacaktı. Aklında bir sürü şey vardı. Cavidan'ı en sevdiği yerlere götürebilirdi... Cavidan da severdi onun sevdiği yerleri.
İstanbul'a indiğinde içindeki heyecan daha da büyüdü. O kadar büyüdü ki içinde tutamıyor, dışarı taşmasına mani olamıyordu havalimanın girişinde eskiden fakülteden arkadaşı olan Mesut'u beklerken. Eli ayağı birbirine karışırken önünde duran araca baktı genç adam. Mesut gelmişti. Gülerek inip heyecanla kendisine sarılan adama sardı kollarını.
"Ali! Abi ne kadar özlemişim seni ya!"
"Asıl ben seni ne kadar özlemişim oğlum ya! Nasılsın?" diyerek geriye çekildi Ali. Arkadaşının yüzüne baktı. Yıllardır sosyal medya üzerinden birkaç fotoğrafta gördüğü, arada mesajlaştığı ve bayramdan bayrama telefonda konuştuğu adam hala olduğu gibi duruyordu. Hiç değişmemişti.
"Ben iyiyim Ali. Asıl sen nasılsın? Bir gittin E.'ye bir daha İstanbul'a adımını atmadın. Gel hadi binelim arabaya! Seni daha bizimkilerin yanına götüreceğim. Senin geleceğini duyunca hepsi heyecanlandı, mutlu oldular." Ali gülümsedi çantasını alıp arabaya yönelirken. Açılan bagaja çantasını yerleştirip Mesut'un yanına oturdu. Mesut gaza basarken Ali etrafını seyrediyordu. Görmeyeli her yer ne kadar değişmişti.
"Hayırdır seni hangi rüzgar attı buralara? Gelmem de gelmem diyordun! Kardelen ne kadar da uğraştı senin burada kalman için. Onu bile umursamadın Ali... O küçücük ilçede kalmaya razı oldun." Ali'nin yüzündeki gülümseme Mesut'un sözleri ile solup gitti. Kardelen'in yıllar sonra ismini duymak kendini suçlu hissetmesine sebep oldu. Ona geri geleceğim demişti ama hiç geriye gelmemişti. Hiçbir şey planladığı gibi olmamıştı. Hiçbir zaman gelecek planlarının arasında Cavidan yoktu ama bir anda Cavidan'a karşı olan hisleri alevlenmiş, gözü Kardelen de dahil kimseyi görmemişti.
"Ondan bahsetmesen olmaz mı Mesut? Kendimi kötü hissediyorum. Üzdüm onu, hem de fazlasıyla."
"Üzdün ama geleceğini duyunca da herkesten çok o sevindi yine. Akşam toplanacağız. O da gelecek!" Ali şaşkınlıkla arabayı süren genç adama döndü.
"Saçmalama Mesut. Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz bana sormadan? Ben buraya gelirken hiç onunla karşılaşmak gibi bir ihtimali göz önünde bulundurmadım. Hem ben buraya çok farklı bir şey için, çok farklı birisi için geldim." Mesut göz ucuyla arkadaşına baktı. Istanbul'a geliş sebebini söylememişti ama tekrar buraya gelmesinin sebebinin İstanbul'a taşınmak olduğunu düşünmüştü. Yıllarca Ali'nin hasretini çeken en yakın arkadaşları Kardelen de böyle düşünerek heyecanlanmıştı.
"Kim için geldin ki buraya? Biz şey zannettik... İstanbul'a dönmek istediğini..."
"Hayır Mesut. Çok yanlış düşünmüşsünüz. Ben İstanbul'a hiçbir zaman dönemem. Beni E.'ye bağlayan çok güçlü bir sebebim var. Artık hayatım orası benim. Doğrusunu söylemek gerekirse ben başkasını seviyorum Mesut. Buraya da onun için geldim. Birkaç dakika da olsa yüzünü görmek için. Çok heyecanlıydım buraya gelene kadar ama şimdi Kardelen'i söyleyince bana üzüldüm. İçine bir umut düşsün istemem benden yana. Hayal kırıklığına uğrayacak yine benim yüzümden. Akşam ki buluşmayı iptal et, olmaz mı?"
"İptal etmeyeyim. Hem Kardelen'i de düşünme. Durumu anlatırsan anlayışla karşılar. Biliyorsun E.'den bir daha dönmeyeceğini duyduğunda bile ses çıkarmadı. Buna da ses çıkarmaz... Yıllar geçti tabi üstünden, senin başkasını sevmen kadar normal bir şey olamaz kardeşim. Neyse... Kim bu kız bakalım? Bizi de tanıştır kendisiyle yengemizin." Mesut konuştukça Ali iyice hüzün denize batıyordu. Kardelen'e karşı duyduğu suçluluk ayrı bir şeydi, Cavidan'ın onu hiçbir zaman sevmeyeceği gerçeği ayrı bir şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM KÖYÜN DELİSİ (Tamamlandı)
Roman d'amourHer köyün bir delisi vardır... Bir deli kızın hikayesi... Cavidan ufacık bir köyde ailesi ile yaşayan genç bir kadındır. Yaşadıkları köyde aynı bahçe içinde kendi evlerinden başka babaannesinin ve amcasının evi de vardır. Bu üç ailenin yedikleri iç...