3. Kimler Geliyor?

486 142 124
                                    

Çocuklar parkta beklemeye devam ediyorlardı. Mektubu yollayan kişi hala ortalıkta yoktu. Belki de hiçbir zaman gelmeyecekti. Çocuklar ne yapacaklarını bilmeden kararsızca bekliyorlardı.

Ortamda bir sesizlik hakimdi. Kimse kimseyi tanımıyordu. Tek ortak noktaları bu siyah mektupları almış olmalarıydı. Bu mektuplar, onları bir araya getirmişti ama onları bir araya getiren kişi burda yoktu. Burada tanımadıkları insanlarla tanımadıkları birini mi bekleyeceklerdi?

Ahmet ortamdaki sessizliği bozarak, "Burda beklemeye devam edecek misiniz? O belki de hiç gelmeyecek." dedi.

Reha, "Neden gelmediğini anlayamıyorum. Madem gelmeyecektin bu mektubu niye bana yolladın ki?" diye söylendi.

Helinin siniri gözlerinden okunuyordu. "Çünkü amacı eğlenmekti ya da başka bir şey ama arkadaş arayan saf biri olduğunu düşünmüyorum. Beni buraya getirtti ama kendisi yok!"

Sanem masumca bir ifadeyle, "Bu kadar acımasız olma. Ben sadece arkadaşlığımıza ihtiyacı olan biri olduğunu düşünüyorum. Belki de çekindi. Zaten sosyal olmayan biri olduğunu belirtmişti." dedi.

Helin biraz duraksadı. Uzun saçlarını eliyle geriye attıktan sonra Saneme dönerek, "Evet ama sosyal olmayan biri için böyle mektuplar yollayıp insanları buraya toplamak büyük iş. Madem asosyalsin o zaman tek kişiyle başlayabilirdin yedi farklı kişiyi bir araya toplayıp hepsiyle arkadaş olmaya çalışmasından anlaşılıyor neden asosyal olduğu!" dedi.

Sanem, Helinin bu sinirli tavrından hiç hoşlanmamıştı. "Senin sorunun ne? O sadece bir şeyler denemek istemiş. Kimseyi buraya zorla getirmedi ya! isteyen gelmeyebilirdi. Belki de kimsenin gelmeyeceğini düşünüp birden fazla kişiye göndermiş."

Kerem, "Haklısın. Ben de mektubun bana tek geldiğini sanıyordum ama bunu düşündüğü için birden fazla kişiye yollamış olabilir. Onu da anlamak lazım."

Grupta yine bir süre sessizlik hakim oldu.

Helin sesizliği bozarak, "Bence burda beklememizin bir mantığı yok. Olayın önemli noktasını atlıyorsunuz. Bu kişi adreslerimizi ve ismimizi biliyor. Bunları nerden öğrenmiş olabilir ki? Başta beni tanıyan ama konuşmaya çekinen biri olabilir diye düşündüm ama burada yedi kişi var ve hepimizi tanıması çok düşük bir ihtimal. Saf biri asla değil! Tehlikeli biri olabilir burda onu bekleyerek yanlış yaptığımızı düşünüyorum." dedi.

Ahmet kafasını salladı. "Evet haklısın bence gitmemiz gerek." dedi.

Sanem sözü alarak, "İsteyen gidebilir ama ben kötü niyetli biri olduğunu düşünmüyorum. En fazla sadece eğlenmek isteyen biridir." dedi.

Helin, "Eğlenmek için başka birini bulsaydı keşke! Burda zamanımız boşa gidiyor." dedi.

Kerem, "Anlamıyor musunuz? Mektubu yollayan kişi aramızda! Kendini saklıyor çünkü çekiniyor." diyerek öne atıldı.

Helin, "Neden çekiniyor olsun ki?" dedi.

Kerem, "Bu durum ona ağır geliyor olabilir. Onu dışlamamızdan korkuyor olabilir. Belki de bu yüzden kim olduğunu saklıyor. Onu bizden biri gibi görmemizi istiyor. Mektubu yollayan, arkadaş dilenen biri gibi değil de mektubu alanlardan biri gibi görmemizi istiyor. Onu ayırmamızı istemiyor." dedi.

Sanem, "Evet bu mantıklı. Ona acımamızı istemiyordur." diyerek Kereme katıldı.

Süveyda hevesli bir şekilde, "Bu kişi aramızdaysa bu grubun onun istediği gibi bir arkadaşlık kurması lazım. Eğer dağılırsak onu tekrar yalnız bırakacağız." dedi.

Helin, "Bu kişinin aramızda olduğunu düşünmüyorum. Bu bizi tanıyan biri ve bizle dalga geçiyor. Bizi tanımayan biri adreslerimizi ve isimlerimizi nerden bulacak?" diye sordu.

Siyah MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin