🌑 Destek olmak için oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim <3Sanem bu soru karşısında ne cevap vereceğini bilemedi. Helin kafasını kaldırdı. "İsteyerek yapmadım. Sadece elinden kurtulmaya çalıştım. Gördünüz bana saldırdı. Böyle olmasını ben de istemedim." diyerek ağlamaya devam etti.
Tanıştıklarından beri çok güçlü bir izlenim veren bu kızın pişmanlık içinde ağlaması çocuklara tuhaf hissetirmişti. Kimse ne yapacaklarını bilemiyordu. Kerem ile Helin ağlıyordu. Süveyda ise şok içinde oturuyordu.
Sanem derin bir nefes alıp cesedin yanından kalktı. Kenarda ağlayan Helinin yanına geldi. Kafasını okşayarak, "İsteyerek yapmadığını biliyorum. Merak etme bir şekilde halledeceğiz." dedi.
Kerem Saneme şaşkın bir şekilde bakarak, "Nasıl? Bunu nasıl halledebiliriz? Onun tutuklanması lazım." diyerek eliyle Helini işaret etti.
Bunu duyan Helin kafasını kaldırarak, "Hayır! Asla böyle bir şey olamaz." dedi.
Süveyda kısık bir sesle, "İstemediğini biliyorum ama bu olmak zorunda." dedi.
Helin hızla kafasını sağa sola salladı. "Hayır olmaz asla içeri giremem yapamam."Sanem sakin bir ses tonuyla, "Bu olay hepimizi kötü etkiler. Yapmamız gereken tek şey cesedi saklamak." dedi.
Kerem şok içinde, "Ne diyorsun sen? Saklayamayız! Bulunur bir şekilde. O zaman hepimiz suçlu duruma düşeriz ama şu an tek suçlu Helin. Yapabileceğimiz tek şey Kaderin de ona saldırdığını, Helinin kurtulmak için şamdanı eline alıp Kaderin kafasına vurduğunu söylemek. Belki cezası azalır." dedi.Helin Kereme dönerek, "Benim öldürdüğüm ne malum?" dedi.
"Sen manyak mısın? Sen öldürdün işte gözlerimizin önünde!"
"Evet ama herhangi bir kanıt yok? Eğer tutuklanırsam sizin de suçlu olduğunuzu söylerim."
"Saçmalıyorsun. Şamdanın üstünde parmak izin var. Bizim yok."
"Evet benim var ama eminim Sanemin de parmak izi vardır."Kerem bu cevap karşısında şaşkınlıkla Heline baktı.
"Sanem seni korumaya çalışıyor. Sen ise tutuklanırsan suçu Saneme mi atacağını söylüyorsun? Tek yaptığın saçmalamak. Bu işten kurtulamayacaksın!"
"Hayır ben tutuklanırsam Sanem de tutuklanabilir. Bu durumda Sanemin pek bir şansı kalmıyor."
"Olayın şokundasın galiba tek yaptığın saçmalamak."
"Cesedi saklarız. Kimse görmez hepimiz kurtuluruz ve normal yaşantımıza devam ederiz."
Kerem şaşkınlıkla Heline baktı. "Hiçbir şekilde bir cesedi saklayamayız. Gördüğümüz her şeyi anlatacağız ve alması gereken kişi, cezasını alacak."Helin Keremi ikna edemiyeceğini fark etti ama bir şekilde ikna etmeliydi. Tutuklanmak istemiyordu. Bunun için elindeki tüm kozları oynayabilirdi.
"Kısa bir süre önce annemi kaybettim. Şu an anneannem, ben ve küçük kız kardeşim tek başımıza yaşıyoruz. Anneannem çok hasta ve ona bakacak kimse yok. Ben onu asla yalnız bırakamam. Tutuklanırsam onlar içinde her şey daha kötü olur. Bir akrabamız veya bir tanıdığımız yok. Onlara bakacak kimse yok. Benimle birlikte iki kişinin daha hayatı yok olur. Lütfen! Tutuklanmak istemiyorum. Bana bunu yapmayın."Sanem soğukkanlıklıkla, "Merak etme seni ele vermiyeceğiz. Tek yapmanız gereken buradan çıkıp Kader hakkında her şeyi unutmanız. Görmedik duymadık bilmiyoruz!" dedi.
Kerem yüzünü buruşturarak, "Deli misiniz? Böyle bir şey olamaz! Cesedi ne yapacağız? Nasıl saklayacağız? Bunu başaramayız. Lütfen aklınızı başınıza alın." dedi.
Sanem Keremi ciddiye bile almadan Süveydaya döndü. Süveyda hiç konuşmuyordu. Her zaman gülen yüzü şimdi asılmıştı. Süveydanın yanına yaklaşan Sanem, "Sen ne diyorsun Süveyda? Cesedi saklamamız hepimiz için daha iyi olur. Değil mi?" dedi.
Süveyda kafasını sallayarak kısık bir sesle, "Evet" dedi.
Kerem, kızlar her konuştuğunda daha da şoka uğruyordu. Ayağa kalkıp, "Ben burdan gidiyorum ve her şeyi itiraf ediceğim. Ne olacaksa olsun!" dedi.
Sanem arkasından, "Bir dakika!" diye bağırdı. Kerem durdu.
Sanem, Süveydanın yanından kalkıp kapının yanında duran Kereme doğru yürüdü. Aynada kendine baktı. Kerem şaşkın bir şekilde onu izliyordu. Sanem aynaya bakmayı bırakıp yüzünü Kereme döndü. "Eğer herhangi bir şey itiraf edersen. Kaderi senin öldürdüğünü söyleriz."
Kerem ne diyeceğini bilemiyordu. Korku ve şaşkınlık içindeydi. Bu tehditi hiç beklemiyordu. "H-hayır böyle bir şey yapamazsınız! S-sen şizofrensin"
Sanem alaycı bir şekilde gülümseyerek, "Evet yaparız." dedi.Kerem daha fazla dayanamıyordu hemen bu odadan çıkmak, hava almak istiyordu. "Ben gidiyorum ne yaparsanız yapın!" diye bağırdı.
Sanem,"Bekle!" diyerek onu yine durdurdu.
"Haftaya hepiniz tekrar geliyorsunuz ve bu konu hakkında daha detaylı konuşuyoruz. Kimseye de sakın bu konu hakkında tek bir şey söylemeyin. Merak etmeyin ben olayı halledeceğim. Tek yapmanız gereken susmak. Sadece susun tamam mı?" dedi.Kerem kapıyı sertçe vurarak çıktı. Helin Sanemin onu korumasını tuhaf bulsa da bunu kabul etmeye dünden razıydı. Başka bir seçeneği yoktu. Sanemin olayı kapatmaya çalışması onu az da olsa rahatlatmıştı ama Kerem hala bir tehlikeydi onun için.
Sanem eline aldığı bezle kanları temizlemeye başlamıştı. Helin ayağa kalkıp Sanemin yanına yaklaştı. Kaderin yanında duran kanlı şamdanı eline alıp inceledi. Sanem Helinin elinden şamdanı alarak, "Merak etme parmak izlerini temizleyeceğim. Lavaboya gidip elini yüzünü temizle! Sonra Süveydayla birlikte eve gidin. Saat çok geç oldu." dedi.
Helin elini yüzünü temizledikten sonra lavabodan çıktı. Akşam olmuştu. Helin ile Süveydanın eve gitmekten başka yapacak bir şeyleri yoktu. Helin çıkmadan son kez Kaderin cansız bedenine baktı.
"Ona ne yapacaksın?"
"Sen bunu düşünme. Sadece gidin ve herhangi bir hata yapmayın. Ben her şeyi halledeceğim. Sandığından daha zekiyim. Güven bana."Helin Sanemin ne yapacağını anlamasa da daha fazla bu olayla ilgilenmek istemiyordu. O yüzden odadan çıktı. Vucudu titriyordu az önce bir insanı öldürdüğüne inanamıyordu. Titreyen bacaklarıyla merdivenlerden inmeye başladı. Salona indiğinde Sanemin annesi yoktu. 'Doğru ya! Sanemin annesi evde olsaydı çoktan gürültüyü duyup gelmişti olay esnasında evde değildi galiba.' diye düşündü.
Evden çıkmak üzereyken arkadan "Helin" diye bir ses duydu. Bu ses Süveydanındı.
"Bekle! Ben de seninle geliyorum."
"Yollarımız aynı değil ki"
"Evet ama Sanem sana eve kadar eşlik etmemin daha iyi olacağını söyledi."Helin eve tek başına gitmek istemiyordu. Şu an yanında birilerine çok ihtiyacı vardı. O yüzden bu teklifi geri çeviremedi.
"Peki. Teşekkürler. Gidelim." dedi kısık bir sesle.Helinle Süveyda evden çıktılar. Hava kapkaraydı. Helin hala titriyordu. Rüzgardan gelen soğuk ilk defa onu bu kadar üşütüyordu. İliklerine kadar üşüyordu.
Süveyda ise üzerindeki şoku az da olsa atmış gibiydi. Helin, "Beni ele vermek istemediğin için teşekkür ederim." dedi.
"Aslında o konuda pek emin değilim. Sadece olaylar çok hızlı gelişti. Düşünemedim bile."
Helin ürkek bir şekilde, "Her şeyi saklamak daha iyi olacak. İnan bana." dedi.Uzun süre sessizce yürüdüler Helinin evine yaklaşmışlardı. Helin parmağıyla evini işaret ederek, "Burası" dedi. Dört katlı bahçesi olmayan hoş, modern görünümlü bir apartmandı. Süveyda, "Kaçıncı katta oturuyorsunuz?" diye sordu.
"İlk katta oturuyoruz."
Süveyda, "Güzel. Sen şimdi git bir duş al kendine gel tamam mı? Bu olayı düşünmemeye çalış. Hem belki yarın seni ziyarete gelirim. Ben de tek başıma kalamam artık. Konu hakkında konuşuruz tekrar." dedi.Helin buna sevinmişti. "Evet gel lütfen. Evi biliyorsun zaten beni yalnız bırakma lütfen." dedi.
Süveyda Helinin elini tutup başını salladı. Pencereden bir ses duyuldu, "Helin! Nerdeydin gel artık içeri." bu Helinin anneannesiydi. Helin, "Geliyorum" diye cevap verdi.Süveyda Helinin elini bırakıp gitti. Helin Süveydanın arkasından bir süre bakakaldı. Sonra evine girdi. Bugünün hemen bitmesini diliyordu.
🌑 Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
🌑 Sizce cesedi saklayarak doğru bir karar mı verdiler?
🌑 Bi sonraki bölüm acayip şaşırtıcı hazır olun. Kitap daha yeni başlıyor .d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Mektuplar
Mystery / ThrillerŞehirde hiç beklenmedik bir fırtına vardı. Bu fırtınada gelen siyah mektuplar da neyin nesiydi? Mektubu alanlar bunun gizemini çözebilecek miydi? Destek için oylayıp kütüphanenize ekleyebilirsiniz.