Avcunu yalarsın

30.bölüm

Ilayda'nın ağzından:

Anneme söylemiştim elbiselerimi, makyajlarımı, kremlerimi, ojelerimi İpadimi laptopumu bütün odamı yollicak bir kamyonla gerçi elbiselerim sığarmı bilmiyorum? Ben düşünürken yanıma birden Nicolas oturdu. Oha bu napıyordu burda? Türkiye uçağına?
Rüzgara bakmaya korkuyordum.

Nicolas- Hi
Ben- Hi?
Nicolas- I am going to turkey for 1 or 2 weeks. (türkiyeye gidicem 1 veya 2 haftalığına)

Rüzgar 'ebeni sikim seni amına koduğumun çocugu' diye mırıldanıyordu.

Ben- great! (İymiş)

Rüzgar bana 'sikerim seni' bakışı attı. Benim uykum çok fazla gelmişti. Rüzgarın cezasını tekme time ajsjjs. Kafamı Nicolasın omzuna yasladım ve 'can I sleep or is it a problem?' (Böyle yatabilirmiyim yoksa senin için sorun mu var?)

Nicolas- No!! I am fine. (Hayır çok iyiyim.
Ben-OK

****
Gözlerimi açtığımda başımda bir Ediz bir Rüya birde Nicolas duruyordu. Rüzgar? O nerdeydi? "Hadi kalk ankaraya geldik." Dedi rüya gülümseyerek. Bende "okey." Deyip kalktım.

***
Küçük bir mola vermiştik ankarada birşeyler içiyorduk. Nicolas arkamızdan geliyordu ve bu Rüzgarı çok kızdırıyordu, Ediz'ide beni kıskandığından değilde sülük gibi yapışmasından.
"Söyle şuna siktir olup gitsin." Dedi Rüzgar. "Niye ingilizcen yokmu." Sordum. "Sen deyince gider. Dediğimi yap sen." Dedi kızgın bir ses tonuyla. "Diyosuuuuuuuğn." Dedim sırıtarak.
"Benim tuvaletim geldi. " dedim 10 dakikka sonra. "Bende gelicem. Benimkide patlıyacak." Dedi rüzgar ve gerçekten 'erkekliğine' doğru gösterdi. Yüzümü buruşturup "nicolas götürürdü beni ya." Dedim. Rüzgar kızgın bir bakış atıp "siktirme belanı." Dedi.

****
Rüzgar'ın bakışından

Ediz ile anlaşmıştık, ben Ilayda ile tuvalete gidip orada onu öpecektim o sıra ediz nicolası gönderecekti ve bizi görücekti. Ediz bana göz kırpıp gitmemi izledi. "Erkekler orası." Dedi ve yan tarafı gösterdi, tam kapıyı açıcaktıki ben kolundan tutup kendime çevirdim, o nu duvar arası alıp öpmeye başladım. Gitmek istesede kuvvetimden belli olmuyordu. "Karşılık ver. Çok ihtiyacım var." Dedim, biraz numarayla olur bunlar. Evet karşılık vermeye başladı. Yavaşcana tişortunu yukarıya çektim ve orada göğüslerine baktım, utandığı belliydi. "Rüzgar illeriye gitme." Dedi gözlerini kaçırarak. "Sen benimsin istediğimi yaparım." Dedim ve boynunu öpmeye başladım, adeta sömürüyordum. 3 mor iz daha yaptım ve son öpücüğümüde dudaklarına sakladım, ikimizde gözlerimizin içine bakıyoruk, utandığı belliydi. "Benden utanma." Dedim sessizce. Kollarımdan kurtulup tuvalete girdi. Bende kapıda onu bekliyordum. Sonunda çıktı ve hiç konuşmadan geri döndük. Edize sorarak baktım, kafasını salladı. Hemen yanına oturup sorguladım biraz . "Yolladım. Geri döndüğünde suratı asıktı." Dedi ediz sırıtarak. "Siktim lan kızı az daha." Dedim gülerek. O da sırıttı.

***
Ilayda'nın gözünden:

Bir taksi çağırmıştık bizi istanbula götürecekti. Yol boyunca uyudum yine. Rüya başını bana eğmiş uyuyordu. Açkım ya.
Rüyaların evinda durduk. "Siz nerde kalıcaksınız?" Diye sorduk aynı anda Rüyayla. "Bizde bir ara burda yaşadık. Evsiz değiliz." Dedi ediz sırıtarak ve şöfürüyle evlerine sürdüler. "Biz sizi akşam alırız." Deyip gittiler. Allah allah? Türkiyeyi özlemiştim. Biraz üstümü düzelttim " ya annen için sorun yok dimi ?" Dedim . "Vallahi yok. Hatta seviniyor;)" . "Odan büyükmü?" Diye sorduğumda "evet hahah yarım odam boş. İşe yarıyor" dedi. "2 güne benim eşyalarım gelir. Ama benim elbiselerim sığarmı bilmiyorum. Birkere kışlık pantolonlarımı saydım , 57 çıktı hahaha" rüya gözünü büyüttü "benimde çok var ama 57 ne lan bende kışlık pantolon 20-30 var." Dedi. "E boşuna moda tasarımcısı olmicaz. Hem elbiselerimizi bazen değiş tokuş ederiz dimi?" Diye sorduğumda "evet tabiki." Dedi sevinerek.
Rüya kapıyı çaldığı gibi bir orta yaşlı sevimli kadın kapıyı açıp Rüya'ya sarıldı, ondan ayrılıp beni öptü "sen Ilayda olmalısın, hoşgeldin kızım, ben Rüyanın annesi Sinem Teyzen." Dedi. Çok cana yakın birisiydi . "Merhaba Sinem teyze. Beni evinize aldığınıza çooook sevindim. Ama çok kalmicam sizi masrafa sokmak istemem." Dedim. "Ne masrafı kızım. Bizim durumumuz gayet iyi." Evdende anlaşılıyordu zaten:) . Gülümseyip içeri girdik. Ailesiyle tanışıp Rüya'nın odasına çıktık, gerçekten çok büyüktü, benim ama odam daha büyüktü (nedeni sadece elbiselerim yüzünden) ama bu odada çok büyüktü ve çok güzeldi ve şansıma mobilyalarım buraya uyuyordu:). "Odamı özlemişim lan." Dedi rüya gülerek, bende sırıttım. Birden telefonum çaldı, bilinmeyen numara, Rüya ile göz göze geldik.