17.bölüm

540 29 3
                                    

Ilayda:

Evin önünde duran pis rüzgar'ı görünce hemen bağırıp üstüne koştum. 'Kim oluyorsunda benim fotoraflarımı çekiyosun lan sen?' Deyip vurmaya başladım. 'Hoooop bana kimse vuramaz anladınmı?' Deyip beni itikledi. 'O fotorafları sil.' Dedim bağırıp. 'Silerim..' Dedi çapkın bir gülüşle. 'Ne istiyorsun ?' Dedim sorarak. 'Seni' deyip boynuma eğilip kokumu içine çekti. 'Manyakmısın sen siktir git.' Deyip itikledim. 'Sadece 1 gecelik.' Dedi. 'Ben oruspuya benziyormuyum ordan? Siktir git başımdan .' Deyip önden yürüdüm. 'Bilmem bak bakalım, fotoraf öyle demiyo ama' deyip telefonunu açtı ve bana uzattı. Bu :O bendim. ÇIPLAK! Yuh . Sanki gerçekten benmişim gibi. Tabiki şoptu ama gerçeğe benziyordu. 'Sen tam bir hayvansın.' Deyip yüzüne tükürdüm. 'Bana bak' deyip beni kolumdan kavradı 'öldürürüm seni.' Deyip ağzımı sıktı. 'Senden nefret ediyorum.' Diye nefretimi açıkladım ve eve yeniden girdim. Sanki benim evim. Dur bir:O oha bunlar öpüşüyolardı. Yuhhhh . 'B-ben çok özür dilerim.' Deyip gözlerimi kapattım ve tam çıkacakken. 'Gelsene.' Dedi Rüya utanarak. Edizde gözlerini devirdi 'özür dilerim rahatsız ettiğim için.' Deyip evden çıktım. Rüya da kötü gözlerle edize bakıyordu. Otele gitmek için taksi çağırdım. 10 dkk sonra otele vardım, parayı verip otele ilerledim. Herkez kötü gözlerle bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamam için sadece etrafa bakmam yeterliydi. :O
Bana Rüzgarın gösterdi benim çıplak şop fotoraflarım heryerde asılıydı ve çalışanlarda onları topluyordu. Yanımdan bir kız geçip 'bitch...' Dedi . Ben ağlamamak için kendimi zor tutuyordum 'its- its not real' dedim ağlayıp. Ardından hemen asansöre koştum , hiç önüme bakmadım ve birisine çarptım tam özür dileyecekken rüzgarın olduğunu gördüm, pis gözlerle bana bakıyordu. 'Seni hayvan piç' dedim ağlayarak. 'Eeee bana karşı gelenin cezası ağırdır.' Deyip piç gülüşü attı. Kafamı sallayıp asansöre bindim. Rüzgar arkada kaldı. Asansörde Nicolas vardı. Oha rezil. İnşallah görmemiştir. 'Do yo saw the photos of you?' Dedi sorarak bakarken bana.

(Senden fotorafları gördünmü)

'Yes. But its not real. Please believe me.' (Evet ama gerçek değil, lütfen inan bana.) Deyip dahada ağladım. Nicolas yanıma gelip beni kucakladı. O bana çok iyi davranıyordu. Tam çıkacakken 'I believe you.' (Sana inanıyorum) Dedi gülümseyerek. Bende geri gülümsedim. Tam çıkacakken önümüze Rüzgar belirledi. 'Heyy youu! Not again. Go away!!' Dedi bağırarak nicolas . (Ney yinemisen? Defol)
Rüzgar nicolası yere yatırıp yumruk atmaya başladı 'yes, me again.' Dedi sadist sesiyle. Bende onları ayırmaya çalışıyordum. Tam bir yumruk daha atacakken nicolasın önüne geçtim 'onu rahat bırak. Acını benden çıkart.' Deyince 'onu neden umursuyorsun?' Dedi bağırarak. 'Çünkü onu seviyorum.' Dedim .

Avcunu yalarsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin