BÖLÜM 19

426 14 0
                                    

Çok geçmeden koltuktan kalkıp Berk'in yanına ona yardım etmeye gittim. Mutfağa girdiğimde tezgahta biber doğruyordu. Yavaşça yaklaşıp arkadan sarıldım. Hafifçe bir kıkırdamadan sonra konuşmaya başladı.

" Birileri artık bir dakika bile bensiz duramıyor bakıyorum." Dedi önüne döndü ve beni kollarının arsına aldı.

" Hiçte bile." Dedim kendimi geri çekerek.

" Sadece içerde canım sıkıldı. Hem belki biraz yardımım dokunur diye geldim. Senin yanındayken kendimi işe yaramaz hissediyorum." dedim mutfak sandalyesine otururken.

"Yanılıyorsun sen benim bu yemekleri yapmak istememin sebebisin, hem kahve yapmayı öğrendin hatırlatırım artık kahveleri sen yapıyorsun." Dedi ve biberleri doğramaya devam etti.

Ona günden güne daha çok bağlanıyordum. Gerçekten artık onsuz yapamamaktan korkuyordum. Ama bu işte bir terslik olmalıydı. Bu kadar iyi birisi olmazdı. Ya da ben onu hak edecek ne yapmış olabilirdim. Ama birkaç gün sonra bu kadar sık görüşemeyecektik. Annemler yazlıktan dönecekti. Haliyle arada sırada kaçsam bile bu kadar uzun süre onun evinde kalamayacaktım. Telefonumun çalmasıyla dikkatim dağıldı. Ve koşarak oturma odasından telefonumu almaya gittim.

Arayan Gizemdi. Açtım ve evde olup olmadığımı sordu. Ve bu akşam yatıya bana geleceğini söyledi. Konuşurken yavaş yavaş Berk'in yanına mutfağa gittim.

"Tamam, canım gel bekliyorum." Dedikten sonra telefonu kapattım.

"Kimdi o Fatih miydi yoksa?"

Fatih bu hafta birkaç kere beni aramıştı ve bu bir kaçın bağzılarında da Berk yanımdaydı. Ondan sonra kim ararsa arasın sürekli Fatih miydi diye sormaya başlamıştı.

"Fahtihti bize gelecekmiş bende lafımı olur canım gel tabi ki dedim." Ve gülmeye başladım.

Gerçekten de inanmıştı. Yüz ifadesi o kadar komikti ki daha fazla gülmeden duramamıştım. Elindeki bıçağı bana sallayarak konuştu.

"Bir daha böyle şakalar yapma. Hassas noktamsın biliyorsun." Dedi. Romantik miydi korkutucumu karar verememiştim.

"Korkmalı mıyım?" dedim elindeki bıçağa bakarken.

Salladığının farkına varmamış olacak ki elindeki bıçağı kenara bıraktı ve konuşmaya devam etti.

"Kimdi? Seni benden çalacak onu anladım zaten de?"

"Gizemdi bizde kalacakmış bu akşam yani bizim akşam yemeği iptal birtanem." Dedim tatlı tatlı gülümseyerek.

"Bende malzemeleri fazla yapmıştım. Neyse Onuru çağırayım." Dedi ve kollarını açtı.

Bende usulca kollarının arasındaki yerimi aldım ve kokusunu doya doya içime çektim.

"Bende gideyim de makarna yapayım." Dedim kollarının arasından sıyrılırken.

Her zamanki gibi sessiz bir şekilde Berk'in evinden çıkıp bizim eve girdim ve söylediğim gibi makarna yapmaya başladım. Makarnayı daha yeni suyun içine salmıştım ki kapı çalmaya başladı. Koşar adım kapıyı açmaya gittim. Karşımda Gizemi eli kolu dolu bir vaziyette gördüm ve bekletmeden elinden birkaç poşeti alarak onu içeri aldım.

"Kızım niye aldın bu kadar şeyi." Diye sordum Gizemle beraber mutfağa geçerken.

Gizem elinde cips çikolata dolu olan poşeti yere bırakırken nefes nefese kalmış bir şekilde konuştu.

"Kızlar gecesi yapacağız bu akşam. Eğleniriz biraz fenamı." Dedi.

"Hem bak ben ne buldum." Diyerek cips poşetinden yetmiş beşlik bir şarap şişesi çıkarttı.

MARS (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin