Bir an duraksadıktan sonra arkasından bağırdım.
"Aslında ben çıkıcaktım şimdi. Şu kapı işini halledicektim ama." dedim, konuşurken Berk'in odasının önünde buldum kendimi.
Duvara dayanıp ellerimi arkamda bağlayarken cevap vermesini bekliyordum. Hem beni kimle tanıştıracaktı ki. Ne kadar düşünürsem düşüneyim aklıma kimse gelmiyordu. Kimi tanımam gerekiyordu. Ya da kimin beni tanıması gerekiyordu.
"Hallederiz onu merak etme." dedi kapıdan çıkmasıyla dayandığım yerden hızla ileri doğru bir adım attım ve onun önünü kestim farkında olmadan, sanki gitmesine izin vermiyormuşum gibi bir hal almıştık.
Yatak odasının kapısının önünde durmuş birbirimize bakıyorduk. Sonunda sessizliği bozan o olmuştu.
"Gidelim mi?" dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Bende arkadasından giderken soru soru sormaya başladım.
"Beni kiminle tanıştıracaksın ki?"dedim asansöre binmiştik. Aynı zamanda da hırkamı giymeye çalışıyordum. Giymekten zorlandığımı görünce bir elimden çantamı almıştı.
" Gidince görürsün. Çok önemli birisi değil. Aklına bişey takılmış belki sen yardımcı olabilirsin dedik. " dedi. Apartmandan çıkmıştık. Arabaya bindik. Berk arabayı çalıştırırken cevap verdim.
"Benim nasıl yardımım olucak ki." dedim düşünürken cevap vermiştim. O yüzden sesim biraz kısık çıkmıştı.
"O anlatır derdini sana." dedi ve bana bakıp gülümsedi.
***
Dün yeni açılan yere gelmiştik. Ben emniyet kemerimi sökerken Berk çoktan arabadan inmişti. Gelip benim kapımı açtı.
"Hadi bakalım Pinokyo." dedi. Bende onu bekletmeden arabadan indim.
Mekanın kapısına gelince kapıyı açtı ilk önce benim girmemi bekledi. İçeri girdikten sonra Berk'in dün samimi bir şekilde selamlaştığı kadın bize gülerek el sallamaya başladı.
Sarı uzun saçlı yeşil gözlü bir kızdı. Üstelik ince belliydi. Alt kısmı barın diğer tarafında kaldığı için görmemiştim ama güzel ve orantılı bir vücudu olduğunu tahmin etmek çok da zor değildi. Resmen barbie bebeğe benziyordu.
Bar kısmına geldiğimizde kız beni hiç beklemediğim bir şekilde çok güler yüzlü karşıladı.
"Naber Berk."dedi Berk'e barın arkasından sarılırken.
" İyi Dilara senden naber."dedi. Berkte ona sarılırken.
" Sende Derya olmalısın. " dedi, sesi neşe doluydu. Ben ne olduğunu anlamadan bana da barın arkasından uzandı ve bir koluyla kibarca sarıldı. Gerçekten bu kadar samimi olmasına şaşırmıştım. Dün uzaktan gördüğümde onu burnu havada bir tip sanmıştım.
" Evet." dedim bende onun elini sıkarken. Aynı zamanda da gülüyordum.
"Siz arkadaş mısınız?" diye sordum işaret parmağımı Berk ile Dilara arasında gezdirirken.
"Evet. Onur duymasın arkadaşlarımın arasında en iyi Berkle anlaşırım iyi bir dinleyicidir, canın sıkkın olduğunda her zaman yanındadır, üzüldüğünde seni her zaman neşelendirecek bir yol bulur. Zamanla sende görürsün." diye anlattı Dilara Berk'i kısaca. Dediği gibi bende onun o güzel yanlarıyla tanışabilcekmiydim acaba diye düşünmeden edemedim.
"Benimle tanışmak isteyen arkadaşı sen miydin?"
" Yok o ben değilim. " dedi gülerek.
Berk hocanın araya girmesiyle başımı ona çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARS (TAMAMLANDI)
RomanceDibine Kadar Aşk Serisi-1 *** ..."Neden?" diye sordum bakışlarımı dudaklarından tekrar gözlerine kaldırarak. O an biraz daha yaklaştı. Burnu neredeyse burnuma değiyordu. Bu yakınlık çok fazlaydı. Benimle böyle oynaması adil değildi. Geri gitmeye ça...