BÖLÜM 11

633 27 0
                                    

"Anlamadım." dedim. Şok olmuş bir şekilde.

Ne yani boş zamanlarında kapımı dinliyordu. Aslında biraz dedikoducu birisiydi. Şaşırmakla bir arada korkuyordum. Gidip insanlara yalan yanlış bir şeyler anlatmasından korkuyordum.

Artık bardakla oynamayı bırakmış doğrudan yüzüne bakıyordum.

"Kızım nesini anlamadın. Aranızda ne var. Bildiğin trip attın adama. Sana yakın olan çok kişi varmış filan. Ne var aranızda anlat bakalım." dedi merak ettiğini belli eden el hareketleriyle.

Herşeyi çok yanlış anlamıştı. Hem ben trip atmamışım ki. Öylemi yapmıştım acaba. Ya Berk hocada öyle anladıysa.

"Sen yanlış anlamışsın öyle bir şey yok aramızda Zeynep. O benim üniversiteden hocam. Öylesine laflıyoduk." dedim umursamaz bir şekilde.

"Anladım." dedi suratı asık bir şekilde.

İçimden "kusura bakma ya sana burdan ekmek çıkmadı."demek istedim. Ama sadece sahte gülümsemeyle yetindim. O da kahvesini bitirmişti.

" Neyse ben kalkayım o zaman hem sende kahvaltı ediceksin galiba." dedi.

Zeynep'i geçirdikten sonra karnımı güzelce doyurdum. Bu gün cumartesi olduğu için ne yapacağımı bilmez bir şekilde televizyonun karşısına geçtim ve kanalları gezdim. Ve bir magazin programı bulup izlemeye başladım.

Programa dalmıştımki birden kapının çalmasıyla irkildim. Kimdi acaba? Görüntülü diyafondan bakınca Gizem olduğunu gördüm ve bekletmeden kapıyı açtım. Kapıyı açıp gelmesini bekledim. Asansör kapısı açıldığı gibi konuşmaya başladı.

"Hadi kuzum hazırlan seni almaya geldim. Yeni bir yer açılmış oraya gidicez." dedi ayakkabılarını çıkarıp içeri girerken.

"Gizem hiç hevesim yok. Çıkmasak."dedim somurtkan bir şekilde.

" İtiraz istemiyorum Derya. Gidicez. Konuşmuştuk seninle gideriz dedik. "

" Ama bu gün demedik Gizem."

Bana yavru kedi bakışı yapmaya başlamıştı.

" Ne olur Derya. Ne olur. Ne olur. Ne olu... "

" İyi tamam hazırlanayım. "

İçeri bakanırken konuşmaya başladı.

" Ayaz nerde? Arkadaşına filanmı gitti."

Dolabımdan kıyafet seçerken konuştum.

" Hayır. Annemlerle beraber yazlığa gitti. Nil gelmiş."

Odama gelip yatağımın üstüne oturdu.

" Desene ev sana kaldı. "

" Aynen on beş gün kadar kaldı işte."dedim.

Elime Jean ile gri baskılı bir tişört alırken.
Hazırlandım ve hemen çıktık.

***
Vardığımızda mekan neredeyse ağzına kadar doluydu. Bu dolulukta açılışa özel indirimlerinde faydası vardı tabi ama mekan kaliteli bir mekana benziyordu. Zar zor kendimize kapı yanında bir yer bulduğumuz zaman oturduk.

Garson gelip ne istediğimizi sordu bizde indirimden yaralanıp çift kişilik fondü ile birer Türk kahvesi söyledik.

"Sınavlarda yaklaşıyor Derya. İşletme hocamız sınavı ne zaman yapıcakmış." dedi imalı bir şekilde.

"Nerden bilicem Gizem sınav konuşuyorum sanki adamla."

"Ooo demek konu sınava gelmiyo. O kadar derin konular konuşuyorsunuz." dedi.

MARS (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin