BÖLÜM 34 - Final

543 12 3
                                    

Final bölümüne hoşgeldiniz. Yoksa sezon finali mi demeliyim🤔? Umarım beğenerek okuduğunuz bir kitap olmuştur.

Yeni başladığım SADECE Benim adlı kitabımda buluşmamız dileğiyle.❣

Seviliyorsunuz...<3

---------------------
"Berk." dedim bütün Tekirdağ ayaklarımızın altında, manzarayı izlerken.

"Söyle sevgilim." dedi kafasını bana döndürdü. "Derya sana bir şey oldu bu günlerde. Ben gidiceğim diye mi üzgünsün yoksa bu kadar. Öyleyse söyle hiç gitmem diyemem ama bir tık daha uzatmaya çalışırım en azından. Kaç gündür keyfini yerine getirmeye çalışıyorum." derken iki eli ile yanaklarımdan tuttu ve baş parmakları ile hafifçe okşadı.

Ben böyle ruhsuzken haliyle o da etkilenmişti. Tabi ona aniden ben sana göre değilim. Sen daha iyilerini hak ediyorsun. Sesinle denk değiliz diyemiyordum. O akşamdan sonra bir kaç kere buluşmuştuk. Her defasında yanına keyifli bir şekilde gidiyordum. Ama illa ki bir süreden sonra aklıma aramızdaki gerçekler takılıyordu. Gizem'in dediği gibi onunla konuşmalıydım. Bunların onun için bir şey ifade etmediğini onun ağzından duymalıydım.

"Hayır ondan değil." dedim ama ağzımdan böyle çıkınca buradan gidişine sanki hiç üzülmüyormuşum gibi olmuştu. Hemen toparlamaya çalıştım. "Tabi ki onun içinde üzülüyorum ama gitmek zorundasın buna engel olamam benim aklıma takılan başka bir şey var aslında."

"Anlat bebeğim." bana karşı çok sabırlıydı. Gerçekten onu haketmediğimi düşünmeye başlıycaktım.

"Sence biz birbirimize uygunmuyuz?"

"O ne demek? Beni yanına yakıştırmıyor musun?"

Ben ne söylemek istiyordum o ne anlıyordu. Aslında bu sözleri bile yeterliydi aramızdaki farklılıkları sorun etmediğini anlamama. Ama söze başlamıştım bir kere devamını getirmeliydim.

"Öyle değil. Demek istediğim aramızdaki farklılıklar. Mesela annenin beni niye istemediği çok açık çünkü çok farklıyız. Her yönden. Tek ortak noktamız bu şehir sanki. Senin gerçekten Ceyda gibi biriyle birlikte olman lazım. Bu durumda senin beni yanına yakıştırmaman lazım yani."diye konuştum konuya açıklık getirmek için.

"Ne yani aramızdaki farklılıkların seni sevmeme engel olabileceğini mi söylüyorsun bana. Birlikte olmamıza engel olabileceğini."

Kafamı salladım. O böyle konuşunca kendimi suçladım o an. Utanmıştım sanki biraz. O kendinden, ilişkimizden bu kadar eminken benim olmamam, en ufak darbede ayrılacağımızı düşünüyor olmam utandırmıştı beni. Hiçbir şey diyemedim.

"Peki şöyle sorayım o zaman. Bu farklılıklar senin beni sevmene engel mi? Birlikte olmamıza?"

"Tabi ki hayır. Ben senin için olabileceğini düşünmüştüm."

"Yanlış düşünmüşsün. İki yıl sonraya boşuna sözümü almadım ben. Takvimde günü işaretledim bile. Geri sayımada başladım. Benden öyle kolay kurtulamazsın yani."dedi ve beni kollarının arasına aldı. Asıl şimdi keyfim yerine gelmişti.

Yüzümde kocaman bir gülümseme, yanımda sevdiğim adam, karşımda güzeller güzeli bir manzara vardı. O an dünya yansa umursamadı herhalde.

***

Karaoke gecesinde yaşanan olaydan sonra Yağız ile aramız eskisi kadar iyi değildi. Aynı apartman içinde köşe kapmaca oynar hale gelmiştik. Berk geri dönmüştü. Onun uzağımda olması başlarda çok zor gelsede alışılmıycak gibi değildi. Özellikle de sıksık buraya geldiği için çoğu zaman gitmemiş gibiydi. Burda olmadığı ya da gelemediği zamanlarda ise bana bıraktığı anahtarla onun evine gidip onunla olduğum zamanları düşünerek onu özlememeye çalışıyordum. Şimdi ise doğum günüm için geliyordu. Hava karlıydı. İçim içime sığmıyordu. Sanki ilk defa randevuya çıkacaktım.

MARS (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin