Ben ne yapacağımı bilmez bir şekilde portmantodaki telefonuma bakıyordum. Elim ayağım durmuş, olduğum yerde donup kalmıştım.
Ben öylece telefonuma bakarken görüş açıma Berk'in girmesiyle kendime geldim. Telefonumu eline aldı ve sesini kıstıktan sonra telefona cevap verirmiş gibi konuşmaya başladı.
"Efendim Onur?" dedi ve konuşur gibi yaparken bana göz kırptı. Konuşurken aynı zamanda da kapıdan uzaklaşıyordu. Oturma odasından içeri girdi.
Ben de tekrar kapı deliğine yöneldim. Baktığımda Zeynep gerçektende telefonun sesini duymuş ve kapının dibine kadar gelmişti. Kalbim sanki ağzımdan fırlıyacak gibi atıyordu.
Zeynep sonunda pes edip kapıdan çekildiğinde nihayet bende rahatlamıştım. Kahveleri alıp oturma odasının yolunu tuttum.
İçeri girdiğimde bir oh çekerek kendimi kanepeye bıraktım. Berkte televizyonun önüne diz çökmüş televizyon ünitesinde filmlere bakıyordu.
Kanepede bağdaş yapıp kahvemi elime aldım.
"Bunu da atlattık." dedim. Kelimeler ağzımdan istemsizce çıkmıştı. Atlattık mı? Neden öyle demiştimki şimdi. Atlatan sadece bendim. Neden biz yapmıştım ikimizi.
Berk elinde bir filmle arkasını döndü.
"Atlattık." dedi gülümserken. Sonra ayağa kalkıp yanıma geldi.
Elinde deadpool filmi vardı.
"Bunu izleyelim mi?" dedi filmi bana gösterirken.
Aslında çok uykum vardı. Saat 12.00'a geliyordu. Ama onunla birlikte film izleme fikri uyumaktan daha çekici geldi ve duygularıma yenik düşerek cevap verdim.
"Olur." dedim gülümseyerek. O da filmi koyup sehpada duran mısırı alıp ortamıza koydu ve kendisi de kahvesini alıp oturdu.
Filmin neredeyse yarısına gelmiştik ki sehpanın üzerinde duran telefonum iki kere titredi. Uzanıp telefonumu alırken aynı zamanda kupamıda bıraktım.
Mesaj Fatihten gelmişti.
-Nasılsın-
-Umarım bu sefer cevap verirsin.- yazmıştı.İstemsizce ofladım.
"Kim? Zeynep mi?" dedi Berk. Bir yandanda mısır atıyordu ağzına.
"Hayır Fatih." dedim.
Kaşlarını havalandırarak televizyona geri döndü. Bense telefonu elimde öylece tutuyordum. Cevap versem mi vermesem mi diye düşünüyordum.
" Ne yazmış." diye sordu bir eliyle ensesini kaşırken televizyona bakıyordu.
Merak mı etmişti.
Bir yanım evet evet derken umutsuz yanımda saçmalama sadece canı sıkıldığı için soruyor diyordu.
"Nasılsın yazmış." dedim ona bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARS (TAMAMLANDI)
RomanceDibine Kadar Aşk Serisi-1 *** ..."Neden?" diye sordum bakışlarımı dudaklarından tekrar gözlerine kaldırarak. O an biraz daha yaklaştı. Burnu neredeyse burnuma değiyordu. Bu yakınlık çok fazlaydı. Benimle böyle oynaması adil değildi. Geri gitmeye ça...