24. Bölüm

5.7K 551 13
                                    

Yeni bölümden selamlar💙 Oy ve yorumlarınızı bekler keyifli okumalar dilerim🤓

BAHAR

Sevgili Orion;

Başıma gelen bütün talihsizlerin orta yerinde karşıma çıkıyor olman beni tüketiyor. Neden her yerde sana rastlıyorum? Bana uzak durmamız gerektiğini söyleyen sensin Orion. Bana seni unutabilmem için şans tanımalısın. Bir anlığına bile aklımdan çıkmıyorsun. Yüreğimin orta yerinde durma. Lütfen parlama artık.

Artemis.

Kesinlikle bir şans tılsımına ihtiyacım vardı! Kocaman bir nazar boncuğu veya at nalı da olabilir. Bir tuvalet penceresine sıkışma ihtimaliniz nedir ki? Hele de bir tanrıçaysanız. Şu an vücudumun yarısı bir tuvalet penceresinden dışarı sarkarken hiç kimseyi görkemli bir tanrıça olduğuma inandıramazdım zaten. Şu an muhtemelen bir hilkat garibesi ya da çöldeki kutup ayısı bana daha uygun bir sıfat olurdu.

Yaklaşık bir beş dakika debelendikten sonra pencereden kurtulamayacağımı anlayıp pes ettim. Tuvaletler yalının giriş kapısına giden yolun biraz kıyısındaydı. Yani insanlara biraz uzak olduğundan bulunmam zaman alabilirdi. Yine de duyduğum ayak seslerine odaklanıp "Kimse var mı?" diye bağırmaktan kendimi alamadım. "Lütfen yardım edin! Burada sıkışıp kaldım." Ayak sesleri daha da yaklaşırken "Apollon sen misin?" diye sordum. Çünkü birinin geldiğini duyuyor olmama rağmen kıpırdayamadığımdan gelenin yüzümü henüz görememiştim.

"Barış, arka taraftayım." Ancak karşımda görmeyi beklediğim insan yerine Utku'yu bulunca gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Senin burada ne işin var Orion?

Yine de Utku kadar şaşırdığımı söyleyemem elbette. Hiç istemeden her seferinde ona yakalanarak rezil olmayı nasıl başarıyorum ben acaba? Beni görünce gözlerini büyütüp daha yakından bakmak için yaklaştı. "Bahar, orada ne işin var?" diye sordu.

Sana rezil olmak asli görevim Orioncuğum. Bu da soru mu şimdi?

"Tuvalette bunaldım da hava alayım dedim penceresinden sarkarak. Ne işim olabilir sıkışıp kaldım burada." dedim ciddiyetle. Şu halimle ne kadar ciddi olabileceksem işte.

Utku'nunsa gülmemek için kendini zor tuttuğu belliydi. "Bildiğim kadarıyla tuvaletten çıkarken kapı kullanılır ama senin kafan farklı çalışıyor herhalde." Artık karşıma geçmiş açıkça gülüyordu.

"Hayatım çok monoton gidiyor. Böyle bir maceraya atılarak renklendirmek istedim." dedim cevap olarak.

"Tahmin edebiliyorum. Ancak hala neden oradasın anlamadım." Sabrımı zorlamak gibi bir niyeti vardı belli ki.

"Kapının kilidi bozuk. İçeride kilitli kaldım. Seslenmeme rağmen kimse duymadı, telefonumda masada kalınca sonuç bu işte."

"Yine de biraz daha bekleyebilirdin. Mutlaka birisi gelirdi." Sonra da yeniden beni inceleyerek "Vücudunun yarısını çıkarmışsın zaten. Kendini daha fazla itemiyor musun?" diye sordu.

"Ayaklarım boşta kaldı maalesef. Kendimi destekleyebileceğim bir zemin yok." İyice öfkelenmiştim. "Manzaranın oldukça ilgi çekici ve komik olduğuna eminim ancak akıl vermeniz bittiyse rica etsem Barış'a haber verebilir misiniz? Gerçekten sadece kendisini aramanız yeterli. Beni buradan kurtarsın."

"Son gördüğümde güzel bir kadının kollarında dans ediyordu. Seni kurtarmaya gelmeyebilir." dedi imalı bir şekilde.

"Lütfen siz ulaşın o muhakkak gelecektir. Beni buradan çıkarsın." Barış iki eli kanda bile olsa benim için gelirdi. Her zaman.

Sevgili Bahar Çiçeği (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin