Artemis ve Orion'u özleyenler burada mı?
Öyleyse size güzel bir haberim var. 100 bin okunmaya özel bir bölüm hazırladım. Okuyan, beğenen, destek ve yorumlarını esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim.
Keyifli okumalar...
BAHAR
Hayat güzeldi.
Bana sorarsanız hayat her zaman güzel ve yaşanmaya değerdi ancak Utku'ya kavuştuktan sonra hayatımın güzelliği çok daha başka bir hal almıştı. Onu yıllarca uzaktan sevdikten sonra hiç hayal edemeyeceğim bir şey olmuş ve aşkıma devasa bir karşılık bulmuştum. Bu karşılıkla birlikte hayat artık yalnızca güzel değil, mükemmeldi.
Utku'yla evlendikten sonra Tarabya'da Barış'la çocukluğumuzun geçtiği evlerin hemen yanı başında üç katlı müstakil bir eve yerleşmiştik. Ev hayallerimdeki gibi bembeyazdı ve etrafında sevimli turuncu panjurları ve arka bahçeye açılan muhteşem bir verandası vardı. Havalar güzel olduğunda iki kahve yapıp birlikte kitap okuduğumuz geniş bir salıncağımız da vardı verandamızda. İkimizde çok yoğun bir tempoda çalışıyorduk ve ona rağmen işten yorgun argın geldikten sonra Utku'nun boynuna kollarımı dolamayı ve ona hoş geldin öpücüğü vermeyi bir rutin haline getirmiştim. Sonra da Orion'umun kolundan tutup salıncağa oturmasını sağladıktan sonra dizlerine başımı yaslamayı da.
Fransızlarla ortaklaşa kurulmuş olan kozmetik markası hızlı bir şekilde büyürken Umut'la birlikte nefes almadan çalışır hale gelmiştik. Ben Utku'yu görememekten şikayetçiyken, Umut da eşi Asya'yla yeterince vakit geçirememekten dert yanıyordu. Tam da bu yüzden yeni çıkaracağımız ürünün lansmanı yapıldıktan sonra Asya ile baş başa kısa bir tatil planlamış ve bu üç günlük gezi içerisinde Rüya'yı bize bırakıp bırakamayacaklarını sormuştu. Bu teklife çok sevinmiştim çünkü Rüya'yı çok seviyordum. Üstelik evliliğimizin üzerinden uzun bir süre geçmişken Utku'ya bir çocuğumuz olmasını isteyip istemeyeceğini sormadan önce küçük bir prova yapmış olacağımıza inanıyordum. Artık anne olmak istiyordum. Gözleri sevdiğim adam gibi bal rengi ufak bir bebek hayali tüm zihnimi kaplamıştı. Bana onun baktığı gibi bakan bir çift göz daha mükemmel olurdu. Tam da bu yüzden Artemis ve Orion'un görkemli kavuşmasından aylar sonra evimizde ağırlamayı çok sevdiğimiz küçük bir misafirimiz vardı: Utku'nun yeğeni Rüya.
"Amcacığım, bana bu gece hikaye anlatacak mısın?" Rüya'yı güneşi andıran bal sarısı gözleriyle Utku'yla konuşurken izlemek muhteşem bir manzaraydı. Hayallerimi kıyısından köşesinden andıran bir hali vardı bu tablonun. Rüya'nın, Umut'un kızı ve bir Gürsoy olduğunu gösteren tek özelliği gözlerinin rengiydi. Onun haricinde sevimliliği ve güzelliği tamamen annesi Asya'yı anımsatıyordu.
Sevgili kocamsa tüm gün çalışmaktan hiç yorulmamış gibi "Elbette güzelim, ne dinlemek istersin?" diye sordu. Orion'um diye demiyorum bence muhteşem bir baba olacak.
Rüya küçük yaşına rağmen ne istediğini bilen bir çocuktu. "Sen gelmeden önce Bahar yengem bana Artemis'le Orion'un hikayesini anlatacağını söylemişti. Bana onu anlatır mısın?"
Utku güneşten taneler içeren gözlerini üzerime çevirdi. Yeğenine bizim hikayemizden bahsetmem hoşuna gitmiş olmalıydı. "Bahar yengen öyle mi söyledi?" diye sordu tatlı bir ses tonuyla. İç çekerek ona bakmaktan başka hiçbir şey yapamadım. "Aslında Bahar yengen bu hikayeyi sana benden daha güzel anlatır. Çünkü sana söylememiş olabilir ama tanrıça Artemis aslında kendisi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Bahar Çiçeği (Tamamlandı)
Romance⭐The Wattys 2021 Genç Kız Edebiyatı Kazananı Sevgili Orion; Başımıza gelecekleri bilsem yine de aynı serüveni yaşar mıydık? Sanırım bu sorunun cevabı her zaman evet olacak. Deli bir tanrıça olduğum gerçeğini asla değiştiremeyiz. Senin sonsuza kadar...