38. Bölüm

5.1K 494 14
                                    

Yeni bölümden hepinize selamlar 💜 Bayramınız kutlu olsun. Keyifli okumalar dilerim. 🤓

BAHAR

Utku'yla yollarımız ayrılalı yıllar olmuş. Hala aklımın ve yüreğimin bir köşesinde varlığını korusa da yokluğuna alışmışım. Hoş, zaten onunla olmanın nasıl bir his olduğunu bildiğim de yok. Onu daha az düşünüyorum, aşkımın bittiğine inandığım birtakım yıllar... Yine de üniversite üçüncü sınıfta internette karşılaştığım bir haber yüzünden nabzımın hızlanmasına engel olamıyorum. Utku ismi yine neon ışıklarla kalbimde ve aklımda aniden beliriveriyor. Çünkü Sör Ian Mckellen Türkiye'ye geliyor, namı diğer Gandalf. Utku'ysa sıkı bir Yüzüklerin Efendisi hayranı... Aklıma harika bir fikir geliyor; bir Orta Dünya haritasını Mckellen'a imzalatmak. Kendi kendime totem yapıyorum. Olmaz ya bir gün Utku'nun karşısına çıkma şansı bulursam ona doğum günü hediyesi olarak bu haritayı vereceğim: Gandalf imzalı bir Orta Dünya haritası. Kesinlikle Utku için bulunmaz bir hazine olmalı diye düşünüyorum.

Hemen internetten gerekli bilgilere ulaşmak için araştırmalara başlıyorum. Kendisi öncelikle film festivalinde ödül alacak. Ödül törenine katılma ihtimalim olmadığına göre ikinci programı ona ulaşmaya çalışmam adına daha uygun. İstanbul'da bir üniversitede öğrencilerle söyleşi yapacak. Neyse ki yurttan bir arkadaşım orada okuyor. Bir şekilde ayrıntıları öğrenip içeri girmemi sağlamaya söz veriyor. Biraz fazla ısrarımın ve delilik unvanımın bu konuda bir etkisi olduğundan şüphelensem de dert etmiyorum. Aşkta ve savaşta her yol mubah değil midir? Ceyda ve Birce'yi de örgütlüyorum, üç harita ile şansımız tek başıma olduğumdan daha yüksek sonuçta.

Söyleşi başlamadan üç kız konferans salonundaki yerlerimizi alıyoruz. Ayağıma en rahat spor ayakkabılarımı, üzerime savaşmaya uygun kıyafetlerimi geçirmişim. Tanrıça Artemis olarak tam anlamıyla savaşmaya hazırım. Gandalf'ın geliş saati gitgide yaklaşırken salon hıncahınç doluyor. Nihayet Mckellen ufukta göründüğünde her tarafı bir cümbüş sarıyor. Adamcağız neye uğradığını şaşırmış durumda, sahneye doğru insan kalabalığını aşarak ilerlemeye çalışıyor. Kızlarla birlikte insanlarla itişerek kendisine ulaşmaya çalışsam da nafile. Birce ve Ceyda'nın ümitleri tükendiğinden arkada kalıyorlar. Bense önümdeki iri yarı şişman bir çocuğu tüm gücümle geride bırakarak "Sör, Sör!" diye bağırıyorum. Neyse ki milyonuncu bağırışımda masmavi gözleriyle bana bakıyor. Orta Dünya haritasını elimde görünce gülümsüyor ve haritayı sahneye geçmeden hemen önce imzalayıveriyor. Bense sevinç çığlıkları atarak kendisine sarılmak istiyorum. Zira milyonda bir ihtimal gerçek olmuş. Ancak korumalar iki kolumdan tutarak beni Sevgili Gandalf'tan uzaklaştırıyor. "Thank you Sör," diye arkasından bağırsam da duyup duymadığını hiç bilemeden kızların yanına geri dönüyorum. Elimde Gandalf imzalı Orta Dünya haritamla.

Çalışma masamdaki takvime bakınca heyecan verici bir detayı fark ediyorum. Bir hafta sonra Utku'nun doğum günü! Utku'ysa bir aydır sevgilim. Bu gerçek bir süredir benimle olsa da hala inanabilmek için kendi kendime tekrar etmek zorunda kaldığım oluyor. Orion'a kavuşmuşum. Tam bir aydır yaşadığım mutluluğu sözlerle ifade etmenin mümkün olmadığına inanıyorum. Ruhumun bir yanı beni mutluluğumun tadını çıkarmaya teşvik ederken kötümser bir yanı da ısrarla uyarıyor. Biraz yavaşlasan mı Artemis?

Ya mutluluğumuza gölge düşerse?

Zihnimdeki karanlık köşelerden ortaya çıkan bu zehirli düşüncelerin ruhuna sızmasını engellemekte oldukça iyiydim. Bu sabahki toplantıya kadar. Utku'nun odasına doğru giderken Asya ile konuşmalarına kulak misafiri olmuş ve yüreğimi acıtan bir ayrıntı duymuştum. "Aslı döndü!" cümlesi zihnimde sağa sola çarparak yankılanıyordu.

Kimdi bu Aslı? Utku için gidişi veya dönüşü ne ifade ediyordu? Aklımdaki bazı tahminlerden koşarak uzaklaşmak istiyordum. Zira Aslı'nın Utku için eski bir yara olma ihtimali oldukça yüksekti.

Eski sevgili ve unutulmaz bir ayrılık... Kendi kendime evham yapmamın mantıklı olmadığını bilsem de endişelenmekten kendimi alamıyordum. Çünkü bu mutluluğu ve Utku'nun kollarında olmayı tattıktan sonra bunu kaybedersem bana ne olacağına dair hiçbir senaryoyu hayal edemiyordum.

Bunun yanı sıra holdingden çıkarken karşıdaki bir kafede Arda'yı eski işimdeki departman müdürüm Ali Bey ve Melis'le otururken görmüş ve bu tabloyu neye yormam gerektiğine karar verememiştim. Melis'le Arda muhtemelen hala birlikteydi ancak Ali Bey ile alakalarını pek anlayamamıştım. Üstelik Arda artık Gürsoy Holding'in bir çalışanıydı. Buluşmaları gerçekten de mantıksız gelmiş ve dikkatimi çekmişti. Ömer'le bu konuyu konuşmaya karar vermiştim, kendisi hala eski işyerimde çalışmaya devam ediyordu. Belki bana durumu aydınlatabileceğim bir bilgi verebilirdi. Aklımın bir köşesine bunu not ettikten sonra iş çıkışı hızla Kalipso'ya doğru yola çıktım. Kızlara biraz akıl danışmam gerekiyordu. Düşüne düşüne kendime işkence etmekten sıkılmıştım.

Hem biraz tiramisunun çözemeyeceği hiçbir dert yoktur, lütfen bunu deneyin. Farkı göreceksiniz.

Birce ve Ceyda'ya durumu kısaca özetledikten sonra tatlımdan bir çatal alışımla dünya daha da güzel bir yer haline gelmişti. "Bence abartıyorsun," demişti Birce. "Utku sana çok aşık ve etrafında pervane oluyor ama yine de şüphe edersen kendisiyle açıkça konuşman gerektiğini düşünüyorum."

"Erkeklere asla güven olmaz bence." Ceyda ise bambaşka bir pencereden bakıyordu. "Sana hiç bahsetmemiş Aslı'dan. Eğer bir şey gizlemiyorsa neden anlatmadı madem?"

"Gerçekten hiç bilmiyorum." Düşüncelerimin arasından çalan telefonumla sıyrıldım, arayan Barış'tı. Asya ve Umut'la birlikte Kalipso'ya geleceklerini söyleyip telefonu kapattı. "Buraya geliyorlarmış," diyerek malumu ilan etmem Ceyda'nın telaşlanmasına neden oldu. Makyajını tazelemesi gerektiğini söyleyerek lavaboya koşmuştu. Umutsuzca hala Barış'ın ilgisini çekmeye çalışıyordu. Barış'ınsa ilgisi çok başka yerlerdeydi. Nihayet kafeye vardıklarında hep birlikte kahvelerimizi yudumlarken telefonuma gelen mesajla kapıya çıktım. Utku beni görmeye gelmişti! Yine üzerinde takım elbisesi yoktu, mavi boğazlı bir kazak ve koyu renk bir kotla harika görünüyordu.

Her gördüğümde bir kere daha ona aşık oluyordum.

"Seni zorda bırakmam istemiyordum ama görmeden eve geçmek istemedim." derken o kadar tatlı görünüyordu ki içerideki insanları unutup neredeyse dudaklarına kapanacaktım.

Onu öpme isteğimi bastırarak "İçeride Umut ve Asya var. Onlara henüz ilişkimizden bahsetmedik. O yüzden seni buraya çağırmadım." dedim.

Gözlerimin içine bakarak elini uzattı ve "Bence artık aşkımızı dünyaya duyurmalıyız. Şimdi başlamaya ne dersin?" diye sordu.

Bunu Utku'yu ilk gördüğüm andan beri yapmak istiyordum. Parmaklarımızı usulca kenetleyip "Hadi o zaman." diyerek peşinden içeriye doğru ilerledim.

Barış, Ceyda ve Birce durumu ilk günden beri bildikleri için bu tabloyu tuhaf karşılamasalarda Umut çılgın bir şekilde yerinden ayağa fırladı. "Doğru mu görüyorum? Yoksa Bahar'ın yanındaki takım elbisesiz adam abime çok mu benziyor?"

Bunu söylerken bize bakması için zavallı Asya'yı bir omuzundan dürtmüştü. Asya'nın bakışları bize çevrildiğinde genişçe gülümsediğini gördüm. Umut'unsa drama kraliçeliği henüz sona ermemişti. Bir eliyle kalbini tutup "Genç yaşımda bu kadar heyecanı kaldıramayacağım." diyerek yerine oturdu. "Abim her gün yeni bir sürpriz yapıyor."

"Abartılı tepkiler vermeden rahat edemiyorsun, değil mi?" Utku yine Umut'a kızmaya başlamıştı. Neyse ki çok uzatmadan bana döndü ve "Bahar'la bir süredir birlikteyiz," dedi. "Hazır hepinizi bir arada bulmuşken söylemek istedik."

Bense hayran hayran güneş gibi parlayan gözlerini seyretmekle yetindim. Utku'nun yanındayken başka her şey önemini yitiriyordu. Bütün sıkıntılar, endişeler, korkular ikimizin oluşturduğu küçük dünyanın kapısının dışında kalıyordu.

İlk defa birlikte kutlayacağımız doğum gününü düşünürken ona vereceğim hediyeyi hatırladım. Ve o hediye için ne kadar uğraştığımı. Tam da şu an anladığım bir şey varsa o da Utku'yla olmanın her şeye değdiğiydi. Ve onu mutlu etmek için yapabileceklerimin bir sınırının olmadığıydı.

Sevgili Bahar Çiçeği (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin