Medya:Aras Pamir
Aras'dan:
Hastane odasında öylece otururken beynime düşen belli belirsiz anıları çözmeye çalışıyordum. Başımda tarifsiz bir acı kendini ara ara belli edip canımı yaksa da bunu göz ardı etmeye çalışıyordum. Peki ya Buğra o hala daha neredeydi? Sanırım geçirdiğim bir kaza sonucu bu haldeydim. Ancak o kazayı hatırlayamıyordum. Yanımda kimlerin olduğunu şuan nerede olduklarını bir türlü hatırlayamıyordum. Doktor bulmak için ayağı kalkcağım sırada açılan kapıdan içeriye birileri girdi. Kimin geldiğine bakmak için ağrıların izin verdiği kadar kafamı yavaşça çevirdim.
Saniyeler içinde o tanıdık yüzle karşılaştığımda, bahsedilenin aksine sadece 2 hafta burada kaldığımı sanırım kimse bana kanıtlayamazdı. Aksi takdirde bu herifi bu kadar özlemem imkansızdı!
Hızla ayağı kalktığımda geriye doğru tökezlemiştim ki, Kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Tabi hızla karşılığını verdim. O sıra karşımda duran diğer koca adamlara baktım. Dokunsam ağlayacak gibilerdi. Bu hale neden gelmişti bu herifler? Neden bu kadar yorgun duruyorlardı hem? Günlerdir uykusuz kalmış, yorgunluktan şuraya düşecek gibilerdi!
Eve gider gitmez hepsine küçük çaplı bir ders vermem gerekiyor gibiydi. Her neyse.
Eve gidebilirdik değil mi?
Doktora hızla döndüm.
''Artık eve gitmek istiyorum.''
''Tabiki de Aras Bey. Ancak Ülkenizde de bir doktora görünmenizi tavsiye ederim.''
Doktor odadan çıktığında Buğra bana bir kez daha sarıldı.
''Kendine gel lan! Ne bu sevgi bu ilgi!''
Ayrılırken gözlerini de devirmeyi ihmal etmemişti. Saniyeler içinde o eski Buğra geri döndü.
''Senin sikik şirketinin sorumluluğu iyi yüklenmeye başladı omuzuma bakıyorum!''
Hafifçe gülmeye başladığımda kafamı da olumsuz anlamda sallamayı ihmal etmedim.
Çıkış işlemlerinin ardından Hava alanına geldiğimizde kayıp olan pasaportumu Türkiyeyi arıyarak bildiren Buğra ancak yarım saatin sonunda Yunanistandan çıkmam için izin alabilmişti. Kontrollerden geçip piste geldiğimizde pervanesi dönen helikopter bir anda başıma büyük ve dayanılmaz bir acının girmesine sebep oldu. Saniyeler içinde beynime belli belirsiz birkaç görüntü girdiğinde, içinde bulunduğum Helikopterin arızalandığını hatırlamıştım.
Konuşan Kaptan pilotun Düştüğümüzü bildirmesini hatırlarken o esnada silinip giden görüntüler iyice başımı ağrıtmıştı. Buğra bir elini omuzuma koyup endişeli bir şekilde konuştu.
''Aras iyi misin? Neyin var?''
''Ben sadece,Bilmiyorum anlayamadım. Başıma bir ağrı girdi.''
''Bir şey mi hatırladın yoksa?''
Hatırladığım şeylerin ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Beynimin oynadığı bir oyun da olabilirdi, gerçekten yaşanmış bir olay da. Doktor ile sabah yaptığımız konuşmada sağlık durumumun iyi olduğunu ancak kazadan sonra çarpmanın etkisiyle bir hafıza kaybı yaşadığımı belirtmişti. Ancak unuttuğum tek şeyin kaza anı olduğunu hissediyor gibiydim. Geri kalan herkes her şey aynı gibiydi. Hem farklı ne olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret: Aşk'a Sadık♥
Ngẫu nhiên/ ~2. KİTAPTIR♥ / "ÇÜNKÜ DOĞA, SEN HAYATIMI GÜZELEŞTİRİYORSUN..." Önceden Nefretinin Nedenini Bilmiyordu, Geçmişi Aklındaki Bütün Soruların Cevaplarını, Nefret İle Yeşertiyordu. Ancak Bu Nefreti Hak Eden, Karşısında ki Kız Değildi... Geçmişi Planlay...