Aras dikkatimi dağıtma demişti ancak öylece durduğum halde sürekli bakışları bana kayıyordu.
Ben zaten ona bakmaktan kendimi alamıyordum.
Hafifçe öksürüp karşısındaki konuşan adamlara baktı."Désolé. Je Vais Être Juste Dos."(Pardon. Hemen Döneceğim.)
Belimden kavradığı gibi yürümeye başladı. Büyük salonda insanların İmalı, Kıskanç ve biraz da memnun bakışları altında yürüdük.
Nereye gittiğimizi bilmesem de, peşine takılmış yürüyordum.
Kapısını açtığı odadan içeriye beni fırlattığında hemen ardımdan içeriye girerek kapıyı sert bir şekilde kapatıp kilitledi. Seri adımlarla benden tarafs döndüğünde, ne yaptım diye düşünmeye başlamıştım ki, hızla beni Duvar ile arasına alarak öpmeye başladı.
Bütün bedenim bunu isteyerek kasıldığında, ellerimi Arasın Ensesine koyarak hızla kendime bastırdım.Özel Bölüm♥
Arasın öpüşleri giderek daha da derin hale gelirken kafasını geriye atarak sinirle solumaya başladı.
Ben de kesilen nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum.
"Siktir, Siktir! Doğa! Dışarı Çıkalım Duramayacağım!"
Kapıya yöneldiği sırada hızla bileğinden kavrayıp durmasını sağladım. Bakışları beni bulduğunda yavaşça Arasa yürüyerek parmaklarımı boynunda gezdirip nefesimi kulaklarına üfleyerek fısıltıyla konuştum.
"Artık Hasta Değilim..."
Arastan herhangi bir tepki alamayınca yavaşça geri çekilip yüzüne baktım. Kaşları havalanmış, öylece yüzüme bakıyordu.
"Ne Zamandan Beri!"
Hafifçe gülümseyip yüzüne baktım.
"Sanırım 2 gün oluyor."
Beni duvara doğru sert bir şekilde itip daha çarpmadan belimden kavrayarak ateş saçan gözleriyle gözlerime baktı.
"SİKTİR! VE BUNU BANA SÖYLEMEYİ YENİ Mİ AKIL EDİYORSUN?"
Cevap dahi beklemeden dudaklarını dudaklarımla birleştirdiğinde, tepkisi sadece bu kadar mı diye sorgulamadan edemedim.
Ellerini çıplak bedenimden yavaşça içeriye daldırdığında kalçalarımı sert bir şekilde tutup sıktı.
Acıyla inlemem ona sanki zevk vermiş gibi iki eliyle kavradığı kalçalarımı sertçe tuttu. Sesim biraz daha yükselirken iç çamaşırımdan kurtularak ellerini kadınlığımın arasına geçirip yavaşça oynamaya başladı. Aldığım zevk ile Arasın omuzlarına tutunup sert bir şekilde bastırdığımda beni kucağına çekerek yatağa yönelip oturdu. Ellerini hızlı bir şekilde kadınlığımdan çekip kumaş pantolonunun fermuarını açarak erkekliğin çıkardı ve beni hafifçe havaya kaldırarak erkekliğinin içime girmesine izin verdi.
Acıyla inlerken Aras İçimde çoktan gel git yapmaya başlamıştı.Bacaklarım birbirini tutmazken, Aras dudaklarımızı birleştirdi. Titriyordum.
Arasın durması gerekiyordu!
Dayanamıyordum Artık!
Ama ona dur diyecek gücü bile kendimde bulamıyordum. Hızlıca durduğunda aynı anda inledik. Arasın kafası geriye düşerken benim hızlı hızlı alıp verdiğim nefesim göğüslerimin Arasın Göğüslerine çarpıyordu.
"Ayağı kalkacak durumda Değilim Doğa."
Dudaklarımı ısırdığım sırada, yavaşça toparlanmamı sağladı ve kendi de toparlandı.
Ovaladığım bacaklarımdan ellerimi çekerek yavaşça Arasın bacaklarına dokundum.
"İyi misin?"
Gözleri kapanırken sessizce fısıldadı.
"Ellerini Çekersen, daha da iyi olacağım."
Sesindeki ima bedenimi titretirken, Ateşe dokunmuş gibi ellerimi hızla çektim.
Arasın bakışları kol saattini bulduğunda hızla ayağı kalktı.
"Aşağıya İnmemiz gerekiyor."
Yavaşça elimden tutarak beni ayağı kaldırdı.
"Ellerimi yıkayıp geleceğim. Bekle burda."
Aras giderken yavaşça yürüyüp aynanın önüne geldim. Gözlerim hafifçe kızarmış saçlarım hala daha bozulmamıştı. Dudaklarımdaki silinmiş Ruju görünce kafamı eyip komidinin üzerine baktım.
Birçok ruj ve makyaj malzemeleri vardı.
Hepsinin ambalajlarda olduğunu görünce zaferle gülümseyip bir tane rujun ambalajını yırtıp dudağıma bordo ruju sürerek geri çekildim.
Olduğundan daha da fazla kalınlaşmış, fazlasıyla da güzel durmuştu.
Rujun Kapağını kapatarak son kez aynadaki yansımama bakarak ayağı kalkmıştım ki, Aras durmuş öylece yüzüme bakıyordu.
Dudaklarıma kenetlediği bakışları ile sesli bir şekilde yutkundu.
"Beni Tahrik Etmekten Vazgeçmeyeceksin Değil Mi?"
Hafifçe gülmeye başladığımda ayağı kalkıp yanına gittim. Kafasını olumsuz anlamda sallayarak elimden kavradığı gibi odadan çıktı.
Az önce çıktığımız salona yarı koşar halde girip kalabalığın bizi fark etmemesini sağlayıp yavaşça yürüdük.
O sıra bakışlarım üzerimize gelen Çifti buldu.
Güliz Hanım ve Mehmet Bey de Burdaydı.
"Sizi Sonunda Görmek çok güzel!"
Mehmet Bey Aras İle tokalaşırken ben Güliz hanıma sarılarak geri çekildim.
"Her zaman ki Gibi Harika Görünüyorsun Doğa."
"O Sizin Güzelliğiniz Güliz Hanım."
"Neredeydiniz İkiniz? Yoksa Küçük Bir Kaçamak Mı Yaptınız?"
Mehmet beyin sorusu ile kızaran yüzüm Arası Buldu. Aras bu halime gülüp kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Tamamen Davetlilerle İlgileniyordum. Baya yoğun biliyorsunuz."
"Açık Artırma Ne Zaman Başlıyor Aras! Her zaman ki gibi sabırsızlanıyorum!"
"Yarım Saatte kalmayacaktır Güliz Hanım. Beğendiğiniz Parçalar Olursa, Lütfen Haberim Olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret: Aşk'a Sadık♥
Ngẫu nhiên/ ~2. KİTAPTIR♥ / "ÇÜNKÜ DOĞA, SEN HAYATIMI GÜZELEŞTİRİYORSUN..." Önceden Nefretinin Nedenini Bilmiyordu, Geçmişi Aklındaki Bütün Soruların Cevaplarını, Nefret İle Yeşertiyordu. Ancak Bu Nefreti Hak Eden, Karşısında ki Kız Değildi... Geçmişi Planlay...