~ 34. Bölüm🌕

2.3K 135 29
                                    

Medya: Bora Pamir

Yavaş yavaş karanlık çökmeye başlamıştı.  Tatlı tatlı esen o rüzgar akşam serinliğini getirmişti. Yavaşça nemli çimlere bir adım atıp etrafa bakmaya başladım.  Az ileride  hamağa oturmuş düşünceli düşünceli sigarasını içen  Borayı gördüğümde  yanına gidip gitmemek arasında kararsız kaldım.  Ancak etrafta hiçbir koruma olmadığı için yanına gitmekte karar kıldım ve yavaş adımlarla ona doğru yürüdüm. 

Beni fark etmiş olacak ki  kafasını  kaldırıp yüzüme baktı. Daha sonra yanında bir boşluk açarak salanan koltuk  hamakta bana da bir yer açtı. Yanına gidip  yavaşça oturduğumda bakışlarının karnımda olduğunu fark ettim.

'' Sadece birkaç gündür görüşmüyoruz. Bu kadar çabuk nasıl büyüdü bu göbeğin?''

Kıkırdamaya başladığımda amacının kafamı dağıtmak olduğunu  fark ettim.  Ancak  onun da canının sıkkın olduğu belliydi ve bu konu  Arasla alakalı  olan konu değildi. Düşücelerim yüzümün düşmesini sağlamış olacak ki Bora yeniden konuştu.

''Arasa mı sıkıyorsun canını? Buğrayla konuştuğunu sanıyordum.''

Ah... Seni düşünüyorum diyemezdim ki.

Ama neyi olduğunu da sormak istiyordum.

Pff... Annecim  hadi bana yardım et de amcayı biraz sosyalleştirelim.

''İyiyim ben.  Sıkmıyorum canımı.  Evet üzülüyorum ama,  çok yakında her  şey eskisi gibi  olacak buna inanıyorum.''

''Umarım dediğin gibi olur Doğa.'' 

Sigarasından son bir nefes daha çekip ayaklanmak için hazırlandığını gördüm. Dudaklarımı büzüp yüzüne baktım.

''Gidiyor musun?''

Kafasını olumlu anlamda salladı.

''Evet. Daralıyorum bu aralar. Gidip biraz kafa dağıtsam iyi olacak.''

''Oysa bende sohbet ederiz diye yanına gelmek istemiştim. O halde beni de götür. Aksi takdirde kafayı yemek üzere olup, hepinizden dertlisi ben oluyorum  şu durumda.''

Bir elimle içeriyi gösterip bir elimde de kendimi işaret ettiğimde,  kalkmaktan vazgeçip  oturduğu yere yayıldı ve dudaklarından erkeksi bir kahkahanın kopmasına izin verdi. O an gerçekten Arasla bir akrabalık bağı olduğunu  anladım. Gülüşü tıpkı Arasın ki gibiydi.

''Şu durumla bile dalga mı geçiyorsun gerçekten?''   

''Elimden bir şey gelmiyor.''

''Peki ya Doğa, söyler misin Aras eskisi gibi sana davranmaya başlarsa ne yapacaksın?  Buna  ben dahil hiçbirimiz izin vermez tabi ama.''

Düşünür gibi yapıp tek kaşımı kaldırdım ve Boranın yüzüne baktım.

''Aslında bakarsan  Hamilelik  bana bayağı yaradı. Fazlasıyla Cesaretlenmiş  hissediyorum.  Arasın aklı varsa bana bulaşmaz anlayacağın.''

Gözümü kırptığımda bir kez daha güldüğüne şahit oldum. Ancak o sırada bakışları kapıdan çıkan Tahayı buldu ve donuklaştı.  Hatta şey oldu, tam da Arasta bulunan damarın aynısı Boranın anlında belirginleşmeye başladı. Kalkıp kaçsa mıydım? Bunlar bu  hale geldiklerinde pek normal davranamıyorlardı çünkü. Belki de konuyu açmanın şimdi tam sırasıydı ha?

''Bora iyi misin?''

Dikkatini çekemeyince elimi gözünün önünde salladım. Ancak o kadar sinirlenmiş olacak ki, fazlasıyla alakasız bir cümle sarf etti.

Nefret: Aşk'a Sadık♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin