~35. Bölüm

2.3K 131 2
                                    

Doğa'dan:

Boranın bakışlarını takip ettiğimde, bize sert bakışlarını dikmiş izleyen Arası fark ettim.  Sahi ne zamandan beri oradaydı  o? Konuşmaların devamını istesem de, Arasla aynı çatı altında durmak  istemiyordum. Hem o bakışları da fazla iyi niyetli gibi görünmüyordu.  Yavaşça ayağı  kalkarken Boranın sesini bir kez daha duydum.

''Doğa gidip hazırlan da dışarı çıkalım.''

Şaşkın  bakışlarımı ona çevirdiğimde o imalı imalı bana gülümsüyordu. Neden böyle bir teklifte bulunmuştu sahi bana?  Anlam  veremesem de Arasın sesini duydum.

''Nereye gidiyorsunuz lan bu saatte?''

Bora bakışlarını benden çekip Arasa döndüğünde bende çekinerek ona bakmaya başladım.

''Dışarı çıkacağız bir sorun mu var?''

''Doğa ile mi?''

''Evet?''

''Gidemesiniz!''

Sert ve tok sesi  gayet ciddi ve kararlı duruyordu.  Peki ya neden bana karışma gereği duymuştu?  Neden bu kadar sinirlenmişti?

Aklı ve Kalbi savaşıyor, Aras  ise kesin bir dilde arada kalıyordu...

Onu bu halde görmeyi  istemiyordum.  Ne zaman düzelip bana yeniden sevgiyle sarılacaktı? Bebeğimizle yeniden ne zaman konuşacaktı? Gözlerim yeniden dolmaya başladığında hızla gökyüzüne bakıp derin bir nefesi ciğerlerime çektim.

''Ne oluyor lan burada? Sesiniz içeride?''

Bu defa da Buğra içeriden çıkıp  geldi. Ancak Boranın vazgeçicek gibi bir hali yoktu ve bir kez daha konuştu.

''Doğa ile dışarıya çıkıyoruz Buğra, o senin sevgilin buna bir itirazın var mı dostum?''

Buğra Arasın biraz daha arkasında olduğu için tam olarak Aras ne yaptığını göremiyordu.  Buğra hızla elini  onaylarcasına salladı ve bıyık  altından gülerek devam etmesini söyledi. Bu herifler neyin peşindeydi sahiden?

''Gidebilirsiniz tabiki de. Neden soruyorsun?''

Bora hızla Arası gösterdi.

''Ne biliyim bi an karışınca bende şaşırdım. Doğa senin neyin oluyor ki karışıyosun oğlum? Buğra dururken?''

Arasın gözlerinden öyle bir sinir geçti  ki. Yemin ederim bunca mesafeden bile yerimde kas katı kesilerek  sessizliğe büründüm. Elini yumruk yapmış  direkmen Boraya bakıyordu. Hem de anlatamayacağım kadar öfkeli şekilde.

''Doğa gidip  hazırlan da çıkalım. Sen de gel hatta Buğra Aras biraz dinlensin?''

Buğra bu defa Arasın yanına geçip  elini omuzuna attı.

''Maç var bugün oğlum.  Bu maç kaçmaz. Gidip eğlenin siz. Doğa  Canım, Telefonların açık olsun.'' 

Bana göz kırpıp Arasa döndüğünde, Aras hızla onu  iterek  çekildi ve içeriye girdi.  Buğra otuz iki diş sırıtarak yanımıza geldi ve Boranın koluna bir tane geçirdi.

''Afferin lan sana. Seni boşa okutmadık biz Amerikada. Ters psikoloji ha?''

Birlikte gülmeye başladıklarında, Buğranın olaya açıklık getirmesiyle neyin peşinde olduklarını anladım.  Ancak bu Aras için iyi bir  fikir miydi? Yani o zaten yeterince öfkeli bir adamdı, daha neden ona zıt gidiyorlardı ki?

''Bu arada nereye gidecekseniz çok geç  kalamayın. Seher annem de sorucaktır. Geçiştirmek istemiyorum onu.''

''Sen sıkma canını gidip hava alıp geliriz.''

Nefret: Aşk'a Sadık♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin