Küçük Bir Veda Bırakıyorum Buraya... Çok Yakında Döneceğim. Görüşürüz♥
Sabah gözlerimi açtığımda yatakta yalnız olduğumu fark ettim.
Duvardaki saat henüz 09.22'yi gösteriyordu.
Peki ya Aras bu saatte nereye gitmişti?
Hiçbir fikrim yoktu!
Gözlerimi ovuştururken, Odanın kapısı yavaşca açıldığında bakışlarım kapıya ulaştı.
Aras sanırım spordan geliyordu. Terden vücuduna yapışmış tişörtü bütün kaslarını ortaya çıkarırken yavaşça vücudunu süzmeyi bıraktım.
O böyle dışarıya mı çıkmıştı? Herkes de onu görmüştü öyle mi?
Sert bir şekilde yutkundum ve bakışlarımızı buluşturdum.
Ellerini arkasında birleştirip dudağını hafifçe büzdü.
Sanki konuşmak istiyor ancak konuşamıyor gibiydi.
Dün gece zihnimde yeniden yer edindiğinde tepkisiz kalıp bakışlarımı çevirdim.
"Günaydın. Kahvaltı ya gitmek ister misin?"
Saniyeler içinde Yeniden bakışlarımızı buluşturdum. Öyle bir ses tonuyla konuşmuştu ki, dün gece için hala daha pişmanlık yaşadığını görebiliyordum.
"Olabilir..."
"Duşa gireceğim. Hazırlan o sırada."
Başka hiçbir cümle kurmadan hızla banyoya girdiğinde, tuttuğumu fark ettiğim nefesimi dışarıya verdim. Aramızda herhangi bir küslük ya da ne biliyim herhangi bir şey yoktu.
Dün geceyi anlatıcak bir kelime de bulamıyordum ki. Ama her ne olduysa, birbirimizden kaçmamız için yeterli bir sebep olmuştu.
Dudaklarımı dişlerim arasına alarak yavaşça yataktan kalkıp dolabımın başına geçtim.
Hava çok güzeldi. Siyah kot bir şort ve mavi çizgili beyaz bir gömleği çıkartarak üzerimdekilerden kurtulup vakit kaybetmeden onları giyindim.
Çıkardıklarımı kenara bırakarak Arasın banyodan çıkmasını beklemeye başladım.
Daha sonra boş durmamak adına bozulan yatağımızı topladım.
Banyonun kapısı açıldığında elimdeki yastığı düzgün bir şekilde yatağa bırakıp geri çekildim.
Aras banyodan belinde bir havluyla çıkmıştı. Saçlarının üzerindeki su damlaları hala daha ıslak vücuduna düşüyor oradan da yavaşça kasıklarına doğru ilerliyordu.
Aklım başıma geldiğinde hızla bakışlarımızı buluşturdum.
Dudakları memnun bir şekilde yukarıya kıvrılmış öylece beni izliyordu.
Bakışlarımı yeniden kaçırıp koltuklara Doğru yürüdüm.
Bıraktığım kirli çamaşırları alıp yavaşça banyo kapısına yürüdüm.
Arasın çikolatalı duj jelinin kokusu burnumu doldurduğunda yavaşça soluklandım.
Şuan ona değerek bunu yapabilirdim.
Ama yapamam.
Yanından hızla geçip banyodan içeriye girdim ve kirlileri sepete yollayarak ıslak olan duşa kabine ilerleyip, daha da derin soludum.
Ne sıcak su, ne de duj jeli.
Arasın kendine has olan, o erkeksi kokusunu bastıramıyordu. Öyle değişik bir kokusu vardı ki, sanki yağmur yağdıktan sonra topraktan çıkan o enfes koku gibiydi.
Pekala!
Saçmalamaya başladın Doğa!
Hızla lavabonun önüne gelerek ılık suyu açıp yüzümü yıkamaya başladım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra havlu ile kurulandım.
Üst Çekmecelerden birini açarak dün banyoya girmeden önce örgüden serbest bıraktığım saçlarımı taradım.
Örgü açıldıktan sonra çok güzel olmuştu. Sıcak su değdiği halde hala daha bozulmamıştı.
Düzgün bir şekil vererek salaş bıraktım. Birkaç tel toka ile yanlarını tuturup, vitrinde bulunan parfümlerden birini alarak sıktım ve geri çekildim.
Çikolata kokuyordu...
Aynı Aras gibi!
Banyodan çıktığım an tam karşımda camdan dışarıya bakan adamı şaşkınlıkla süzmeye başladım.
Giyinmişti ancak,
Tamamen benim gibi giyinmişti.
Üzerinde benim gömleğim gibi beyaz mavi çizgili bir gömlek, siyah dar paça da bir kot pantolon vardı.
Sanırım beni fark etmiş olucak ki yavaşça arkasına dönüp gözlerimizi buluşturdu.
"Hazır Mısın?"
Kafamla yavaşça onaylayıp beklemeye başladım.
Yanıma yaklaşıp yürümeye başladığında, Aramızdaki mesafeli durum canımı sıkıyordu.
Aras şuanda bana bir temasta bulunsa kendimi kontrol edemez karışlık verirdim biliyorum, ama yinede kalbim ona karşı kesinlikle kırıktı.
Sanki o da bunu farkındaymış gibi, her hareketini daha da dikkatli atıyordu.
Otelden çıkıp yürümeye başladığımızda, ciğerlerime dolan temiz havanın beni biraz rahatlattığını fark ettim.
Karşı kaldırıma geçtiğimiz an, bizimle beraber yürüyen bir kız grubu Arasa hayran hayran bakmaya başladı. Ancak o hiçbirine bir pas vermiyor aksine yürümeye devam ediyordu.
Kızlar kahkaha atarak gülmeye başladıklarında kaşlarım hafifçe çatıldı.
Ben kötü kötü Arasa Bakarken gözlerini kısıp benden tarafa döndü.
'Ne Var' der gibi yüzüme baktığında ona gözlerimi devirip yürümeye devam ettim.
Tamam şuanda resmen Arastan sinirimi çıkarıyordum.
Kızlardan biri hızla önümüze geçip bizi durduğunda şaşkın bakışlarla yüzüne bakmaya başladım.
Saçlarını geriye atarak Arasın gözlerine bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret: Aşk'a Sadık♥
Random/ ~2. KİTAPTIR♥ / "ÇÜNKÜ DOĞA, SEN HAYATIMI GÜZELEŞTİRİYORSUN..." Önceden Nefretinin Nedenini Bilmiyordu, Geçmişi Aklındaki Bütün Soruların Cevaplarını, Nefret İle Yeşertiyordu. Ancak Bu Nefreti Hak Eden, Karşısında ki Kız Değildi... Geçmişi Planlay...