Yolun Karşısına geçtiğimizde Aras Botan inip benim de inmemi sağladı. Elimi yeniden kavradığında bu güzel Manzaranın altında yürümeye başladık.
Öyle rüya gibi duruyordu ki herşey ve ben uyanmamak için her şeyi verebilirdim. Yavaşça yürüdüğümüz yoldan caddeye çıktığımızda geçen Arabaların durmasını bekledik. Işıklar kırmızı olduğunda bekleyen diğer insanlarla birlikte karşıya geçtik. Gösterişli Tabelaları olan, ve Tam Kulenin karşısında olan bir restoranta girdik. Kapıdaki garsona hızla yanımıza gelerek Arası selamdı."Bonjour Monsieur," (Merhaba Beyefendi.)
Yavaşça bakışları bana kaydı ve başıyla selam verdi.
"Bonjour Madame." (Merhaba Bayan.)Bakışları Yeniden Arası Bulduğunda konuşmaya devam etti.
"Aviez-vous Un Rendez-vous?" (Randevunuz var mıydı efendim?"
"Aras Pamir."Adam elindeki kâğıtları inceledikten sonra konuştu.
"Voici." (Buyrun Böyle Geçin.)
Aras yürümeye başladığında, bende yürüdüm. Garson ilerideki diğer garsonlara bakarak konuştu.
"Afficher Les Emplacements De Mr, De Matmazel. Réservation Spéciale."
(Bay Ve Bayanla İlgilenin. Özel Rezarvasyon.)Adamların özel ilgisi bir anda etrafımızı sardığında Arasın elini bırakarak koluna sarıldım. Bakışları beni bulduğunda hafifçe gülümsedi.
Bir üst katta çıktığımızda, aşağıya nazaren burası bomboş ve daha da güzel ışıklandırmaya sahipti. Yavaşça Arasın peşinden yürüdüm ve cam terasa çıktık. Garson masamızı gösterip yanımızdan ayrıldığında Aras oturmam için sandalyemi geriye çekip yüzüme baktı. Hafifçe gülüp çektiği sandalye oturup konuştum.
"Teşekkür Ederim Beyefendi."
"Rica Ederim Güzel Bayan."
Kıkırdayıp elimdeki çantamı bırakarak tam karşımda oturan Arasa Bakmaya başladım. Bakışları beni etkiliyordu.
Bu gecenin sonunu getirebelicek miydik sahiden?
Hiçbir Fikrim Yoktu."Acıktın Mı?"
Kafamı hızlı hızlı salladım.
"Dünden beri doğru düzgün bir şeyler yiyemedim ki."
Hafifçe gülüp konuştu.
"Bu Gece İçin bol bol yemelisin o halde."
"Bu Gece Derken?"
Konuşmak için ağzını açtığı sırada peş peşe gelen garsonlar ellerindeki tabakları masaya bırakmaya başladılar.
Bir Saniye!
Bir sorun vardı!
Hatta Büyük bir sorun vardı!
Fransanın göbeğinde önüme tamamen türk yemekleri sunuluyordu.
Masaya konulan yemeklere şaşkınca baktım.Dumanı üzerinde tüten İçli Köfte,
Soslu Köfte
Patates Salatası,
Adana Kebap,
Yaprak Dolma,
Hemen Ardından masaya bırakılan iki adet çorba türüne baktım. Bir tanesi Mercimek Diğeri Sebze Çorbasıydı.
Bakışlarım Arasa Kaydığında Şaşkınlığımı anlamış gülerek yüzüme bakıyordu.
Garsonlarda servisi açıp gittiklerinde masaya bir defa daha bakıp konuştum.
"Aras... Tüm bunlar... Yani Türk Yemekleri!"
"Evet, Hepsi benim işimdi. Bu gece aç kalıp yorgun düşmeni göze alamam Doğa. Bu gece tamamen bana lazımsın. Onun için bol bol ye."
Göz kırpıp masaya getirilen asitli içeceklerden bir tanesini eline aldığında kafamı olumsuz anlamda salladım.
Aras Bazı şeyleri ima ederken, hiç utanmıyordu. Gerçi utanmasına gerek yoktu çünkü buradaki kimse Türkçe anlamıyordu.
Ama Yinede Ben Utanıyordum!
Gıcık Şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret: Aşk'a Sadık♥
Acak/ ~2. KİTAPTIR♥ / "ÇÜNKÜ DOĞA, SEN HAYATIMI GÜZELEŞTİRİYORSUN..." Önceden Nefretinin Nedenini Bilmiyordu, Geçmişi Aklındaki Bütün Soruların Cevaplarını, Nefret İle Yeşertiyordu. Ancak Bu Nefreti Hak Eden, Karşısında ki Kız Değildi... Geçmişi Planlay...