Jisung gördüğü kâbusun etkisinden yeni çıkabilmişti. Yatağına oturup başını ellerinin arasına aldı ve ağrının geçmesini bekledi bir süre. Ayağa kalkıp kendini mutfağa sürüklediğinde bir bardak su içti ve telefonunu kontrol etti. Hiçbir mesaj ya da arama yoktu.
Birkaç gündür Minho'nun dedikleri aklında dolanıyordu Jisung'ın. Hatta fazla düşünür olmuştu. Bay Kang ile o geceki konuşmasından sonra da pek kendine gelememişti. Jisung tam kendini bulmuşken bir kez daha yere çakılmıştı. Bir kez daha siyaha bürünmüş, karanlığın içinde yer edinmişti kendine.
Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Jisung'ın pek de güçlü olmayan uykusundan uyanmasına sebep olan şey ise gördüğü kâbustu. Gerçi şu an ne gördüğünü bile hatırlamıyordu. Hava almak için evinin kapısını açıp dışarı çıktı Jisung ve giriş basamaklarından birine oturdu. Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. O yıldızı görmeyi bekliyordu. Gökyüzünde en çok parlayan yıldızı görmek istiyordu. Soonie'yi görmesi gerekiyordu.
Ama görememişti. Gökyüzü de kendisi gibi karanlıktı. Tek bir parıltı bile yoktu. O gün Minho ve Jisung birbirlerine söz vermişlerdi. Eğer yıldızı göremezlerse, birbirlerini arayacaklardı. Fakat Jisung bunu yapamazdı. Cesaret edemezdi buna. Çok geçmeden içeri girmek istemişti Jisung. Eve girdi, kapıyı kilitleyerek tekrar uyumak üzere yatağına oturdu. Yastığının altındaki telefonunun titremesiyle irkilmişti.
minho: Uyudun mu?
jisung: Hayır henüz uyumadım
minho: Rahatsız etmiyorumdur umarım
Yıldızımıza bakmaya ihtiyacım vardı ama göremedim
Bu yüzden yazmak istedimjisung: Ben de onu görmek için dışarı çıkmıştım
Ben de göremedimminho: Jisung
Bir şey söyleyeceğimjisung: Hm?
minho: Ben o gün fazla ileri gittim
Yani hayatında ne olduğunu ya da eksik olan şeyleri sorgulamak bana düşmezdi
O yüzden özür dilerimjisung: Sorun değil
Bazı şeyleri aşmaya başlamamı sağladın aslındaminho: İyi hissettirecekse...
Anlatabilirsinjisung: Minho
Buluşmaya ne dersin?minho: Şimdi mi?
jisung: Evet
minho: Ama şimdi çıkmam çok zor
Annem evde ve yakalarsa bu sefer cidden kötü olur daha yeni eve döndüm...
Hyunjin'de kaldığım için çok kızdıjisung: Tamam o zaman
minho: Sen buraya gelsen?
En alt kattaki odaya giderim ve camdan girersinjisung: Tamam
Geliyorum.Jisung üstündeki pijamaları umursamadan sadece bir ceket aldı ve küçük evinden çıktı. Anahtarını cebine koyduktan sonra olabildiğince hızlı bir şekilde Minho'nun evine doğru yürümeye başladı.
Yirmi dakikalık yürüyüşten sonra büyük kapının önünde durdu. Nasıl içeri girecekti? Bunun için Minho'yu araması gerekiyordu. Telefonunu çıkararak onu aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝟵 | 𝗺𝗶𝗻𝘀𝘂𝗻𝗴
FanficJisung'ın hayattan hiçbir beklentisi kalmamışken voleybol takımındaki dokuz numaralı oyuncuyu görür.