Otuz sekiz

795 60 40
                                    

SLmm,

ortalarda azıcık smut var ORUCUM BOZULUR AMAN diyenler olursa bilgi vereyim dedim :((( ÖZÜRR

İyi okumalaaağğrr  


Bir telaş içerisinde geçirdiğimiz günler, yaşadığımız kötü şeyleri geride bırakmamıza yardımcı oluyormuş gibi hissediyordum. Günlerimiz kimi zaman evde, kimi zaman iş yerlerimize gidip çalışmakla, ara ara sahilde yürüyüş yapıp birer kahve içmek için favori kafemize oturarak, her akşam da mutlaka bir film izleyerek geçiyordu.

 Cumartesi sabahı kahvaltı hazırlamak için erkenden kalktığımda Özgür'ün benden daha erken kalkmış olduğunu görerek hafifçe güldüm. Normalde hafta sonlarını uyuyarak geçirmeyi sevdiğini biliyordum bu yüzden onu salonda masaya oturmuş bilgisayarında bir şeylere bakarken görmek şaşırtmıştı. Beni fark edince hafifçe irkildi. Elindeki kahveye bakıyordum. Neye baktığımı anlayınca 

'Günaydın sevgilim, mutfakta kahve var.' diye gülümsedi. 

'Lavaboya gireyim de içerim canım sağol.'

'Tamamdır.'

  Biraz sonra kendime kahve doldurup salona geçtiğimde hala bilgisayarda olduğunu görerek sordum.

'Sabah sabah çalışmıyorsun umarım?'

'Yok yavrum, haber okuyordum öyle. Nasılsın?'

'İyiyim, erken kalkarsam kahvaltı hazırlar sana sürpriz yaparım diye düşündüm gece ama sen benden önce uyanmışsın.'

Gözlerini hafifçe ovuşturdu.

'Evet ya, sabah 7 gibi uyandım uyuyamadım bir daha.'

Ayaklarımı uzatıp gelmesi için kollarımı açtım ama hiç oralı olmadı. Bilgisayarda neye bakıyorsa daha çok ilgisini çekiyor gibi görünüyordu. Gözlerimi devirdim ama tabi ki görmedi.. Ben de telefonumdan bir şeyler seyredip acıkana dek yarım saat öylece yattım.

 Usulca mutfağa gidip çayın altını yaktığımda odadan çıktığımı bile fark etmemiş olduğuna emindim. Bilgisayarda neye o kadar odaklandığını merak ediyordum. Cep telefonu çaldığında salondan çıkıp yatak odasına gitti ve iş ile alakalı olduğunu anladığım bir şeyler konuşmaya koyuldu. Ben de boş kahve bardaklarını toparlarken şöyle bir bilgisayar ekranına bakıverdim. Şaşkınlıktan neredeyse elimdeki bardakları düşürecektim çünkü karşımda bir facebook profili açıktı ve profil Aras'a aitti.

 Onu görmemek için her yerden engellemiştim ama sonrasında da aklıma gelmeyi bırakmıştı zaten. Nerede ne yapıyor olduğunu bilmiyordum, o parti dışında onu görmemiştim de. Merak da etmiyordum bu yüzden neden Özgür onu stalklıyordu anlam verememiştim. Karşımda duran fotoğrafta Berk ile birlikte kordonda ellerinde birer bira şişesi ile oturuyorlardı. İkisi de objektife bakıyordu ve belki herhangi biri en yakın arkadaş ile atılmış öylesine bir fotoğraf olduğunu düşünebilirdi. Ama ben birbirlerine duydukları aşkı görebildiğim için böyle düşünmüyordum. İşin tuhaf ve güzel yanı bu beni artık rahatsız etmiyordu. Çünkü ben de tıpkı onun gibi aradığımı bulmuştum.

 Hiçbir şey görmemiş gibi davranmak ile onu karşıma alıp nedenini sormak arasında gidip gelirken sol tarafımda oluşan hareketliliği hissederek yavaşça döndüm. Göz göze geldiğimizde suç işlerken yakalanmış bir çocuk gibi gözlerini hemen kaçırdı. Ona kızacak halim yoktu sadece nedenini merak etmiştim. Daha sormama fırsat vermeden

'Öylesine bakıyordum,' dedi. Bilgisayarına atılıp hızla kapağı indirdiğinde hafifçe bana çarptığı için özür dileyerek sandalyesine oturdu. Ben de elimdeki bardakları masaya bırakıp karşısında dikilmeye devam ettim. 

DORUKTA // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin