On yedi

1.5K 87 61
                                    

 SmUt AlLeRt

 Küçük kardeşlerim varsa hepsinden özür di ama bunlar da insan arada oynaşmaya ihtiyaç duyuyorlar....  Akşamınıza ne yazdığımdan emin olmadığım bir smut bölüm bırakıyor ve kaçıyorum. YORUM YAPALIM ARKİDEŞLER. Hatam varsa da affola valla ders arasında yazdım :(((

 Öpüyorum siziiiii

-reina



Birlikte uyuduğumuz ilk gece, o sessizce dibimde uyurken heyecandan gözlerimi bile kırpmadan onu seyretmek dışında bir şey yapamamıştım. Son günlerde birlikte çok fazla takılıyorduk ve dudaklarımız sıklıkla buluşmaya başlamıştı. Daha ilerisine gitmek için henüz erken gibi geliyordu, çünkü aramızda bir şeyler olursa ciddi olacağını hissedebiliyordum. Ona her baktığımda onu istiyordum gerçi.. Bakışlarımı baştan aşağı tüm vücudunda gezdirdikten sonra derin bir iç çekerek saate baktım. Sabahın 4'üydü ve biraz uyusam iyi olacaktı..

 Gözlerimi kapatıp yatakta ona doğru sokuldum. Nefesi yanaklarıma vuruyordu ve eli uykuya dalmadan önceki o saçma muhabbetlerimizden bu yana benimkinin üzerindeydi. Şimdi gevşemişti ve istesem elimi çekip daha rahat bir şekilde uyuyabilirdim fakat istediğimi sanmıyordum. 

 Gözlerimi yalnızca birkaç saat sonra alarmımın rahatsız edici melodisi ile araladığımda bu kez izleyen değil izlenilen olmanın verdiği gerginlik ile gözlerimi geri kapattım. Güldüğünü duyuyordum ama uyurken nasıl göründüğümü bilmediğim için biraz utanmıştım doğrusu. Dudaklarını yanaklarımda hissettiğimde gözlerim kendiliğinden aralandı. 

'Günaydın,'

'Sana da..' 

 Eğilip baş ucumuzda duran telefonumdan alarmımı kapattıktan sonra belimden tutup beni kendisine doğru çekti. Sabah ereksiyonumu fark etmemesi için fazla temas etmemeye çalışıyordum ama benden daha güçlü olduğu aşikardı. Bu yüzden ön tarafım bacağına temas ettiğinde inlememek için dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Durumumu anlayarak kendisini hafifçe geri çekti ve yüzüme baktı. Allah'ım utançtan yerin dibine girmek ve bir daha da çıkamamak istiyordum.

' Mosmor oldun.' dediğinde gülmemek için kendisini zor tuttuğunu anlayabiliyordum.

'Pardon.'

'Saçmalama Doruk.. Erkeğiz biz anasını satayım, dikelmek doğamızda var.'

 Başımı hafifçe salladım. Yanaklarım muhtemelen kıpkırmızıydı ve yeni gelinler gibi utandığım için kendime sinir oluyordum.

'Kahve ister misin?' diye ayaklandığında asıl amacının kahve yapmak değil de beni kendimle bırakmak olduğunu anlayarak başımla onayladım. O kahve makinesini gürültülü bir biçimde çalıştırmak için mutfağa geçerken ben de utançtan sönmüş olan uzvuma kızgın bir bir bakış attım.

'Başıma ne geliyorsa senin yüzünden geliyor zaten..'

 Tamamen normale döndükten sonra kendimi lavaboya attım ve aynadaki aksimle bakıştım. Uykusuzluktan gözlerimin altı çökmüştü ama tüm bu yorgunluğun onu uyurken izlemeye değdiğini düşünüyordum. Yüzümü soğuk su ile yıkadıktan sonra salondaki koltukta oturup kucağındaki köpeği ile oynayan Özgür'ün yanına geçtim. Masaya koyduğu kahvemi eliyle işaret ettiğinde teşekkür ederek kahveyi aldım ve karşısına oturdum. Köpeğe iyice alıştığımın ikimiz de farkındaydık, bu yüzden bu kadar yakınlarına oturmama sadece hafifçe güldü.

'Foça'da yediğimiz dondurma geldi aklıma.' dediğinde sabahın 8'inde neden bunu düşündüğünü anlayamadığım için ben de güldüm.

'Çok iyiydi cidden.'

DORUKTA // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin