Kostüm fikrim hayatımda aklıma gelen en yaratıcı fikir değildi ama aynadaki yansımamıza baktığımda oldukça iyi göründüğümüzü düşünüyordum. Benim yüzümdeki gülümsemenin biraz daha zoraki olan hali Özgür'ün yüzünde de vardı. Çok fazla kafa yormadan aklıma gelen ilk şey olan polis ve hapishane mahkumu olabileceğimiz fikrimi söylediğimden beri kendisini polis olarak hayal etmişti ama şimdi turuncu hapishane tulumu içerisinde oldukça çekici ama keyifsiz görünüyordu.
Parti akşam 10 gibi başlıyordu. İkimiz de erken uyumaya alıştığımız için 2-3 saat takılıp dönme planı ile çıkmıştık evden. En kısa sürede babamların yanına Aydın'a gidip arabamı buraya getirmem gerekiyordu, taksiye verdiğim paralarla sıfır bir araba alacaktım neredeyse. Taksi Melek'in evinin önünde durduktan sonra Özgür'ün Loki'yi kucaklamasını ve otomatik bir şekilde üçüncü zile basmasını seyrettim. Biraz sonra apartmanın kapısı açıldı ve Özgür otomatik yanan ışığı takip ederek içeri girdi. Melek ile aralarında bir şey olmadığını ve her şeyin geçmişte kaldığını biliyordum fakat bu durum beni geçmişimde yaşadıklarım yüzünden rahatsız ediyordu. Bir dakika sonra taksiye geri dönüp yanıma yerleştiğinde aklımdakileri anlamaması için hafifçe gülümsedim. O da elimi hafifçe tutup okşadıktan sonra arkasına yaslandı.
Kısa süre içerisinde, çocukların parti için kiraladığı mekanın önünde indikten sonra üstümü başımı düzelterek hemen yanımda beni seyreden Özgür'e döndüm. İş yerindeki bir iki kişi benim yönelimimi biliyordu ama Özgür'ün daha açılmaya hazır olmadığını biliyordum. Bu yüzden onu normal bir arkadaşım olarak tanıtacaktım. İçeri girdiğimizde gergin olduğunu görebiliyordum. Gerginliğini alabilme umuduyla hafifçe koluna dokunduğumda etrafa tedirgin bakışlar atsa da bana dönerek gülümsedi.
Birer içki sonrasında ikimizde daha rahat hissediyorduk. Partiyi organize eden üç arkadaşım yanımıza geldiğinde Özgür gülümseyerek üçünün de elini sıktı. Mert, Sibel ve Engin'in, ona çalıştığı yer ile alakalı sorular sormalarını dinlerken Özgür'e çok bakmamaya özen gösteriyordum. Çünkü hislerini bakışlarına yansıtan bir insandım ve arkadaşlarımın Özgür'ün sadece arkadaşım olduğuna inanması gerekiyordu. En azından şimdilik aldığımız karar böyleydi.
İkinci içkilerimizi aldığımızda Özgür'ün keyfinin iyice yerine geldiğini görebiliyordum. Bir beden dar olan tulumunu çekiştirip dursa da, yüzünde bir gülümseme vardı ve bakışlarımız sık sık kesişiyordu. Gözleri her benimkilere değdiğinde nefessiz kaldığımı hissederek elimde tuttuğum bira şişesine sığınıyordum. Bana böyle bakmasına alışabilecek miydim emin değildim çünkü..
Yarım saat sonra, Mert ve Engin kendi kostümlerine nasıl karar verdiklerini hararetli bir biçimde bana anlatırken Sibel de Özgür ile konuşmaya devam ediyordu. Konuşurken müziğin sesini bastırabilmek için birbirlerine doğru eğilmeleri, Sibel'in yüzündeki flörtöz gülümseme ve Özgür'ün bakışlarını bir saniye bile onun yüzünden ayırmaması dikkatimi çekse de derin bir nefes alıp Mert ve Engin'i dinlemeye geri döndüm. Biraz sonra bakışlarımı tekrar ikisine çevirdiğimde Özgür'ün telefonunu Sibel'e uzattığını gördüm. Bana doğru döndüğünde yüzündeki gülümseme soldu. Ne olduğunu anlamak için ona bakmaya devam ettiğimde telefonunu ona geri uzatan Sibel'e isteksiz bir şekilde bakışlarını geri çevirdi.
'Beyler, ben bi lavaboya gideceğim.' dedim. Yüzümün sinirden mosmor olduğunu az çok tahmin ediyordum ve gidip bir iki su çarpsam iyi olacaktı.
'Tamam kardeşim. Şu sol tarafta lavabolar,'
Mert'in gösterdiği yere doğru ilerlerken sinirden ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Herif gözümün önünde kızın numarasını almıştı anasını satayım. Sinirden duvarlara yumruğu geçiresim vardı fakat bunun yerine buz gibi suyu yüzüme sertçe çarpıp aynadaki aksime baktım. Su boynumdan kıyafetime doğru süzülürken kolumun tersi ile yüzümü silip sinirle volta atmaya başladım. Söyleyeceği şeyleri tahmin ediyordum, bunları duyacak olmak beni daha da sinirlendiriyordu. Son bir derin nefes alarak kapıya arkamı döndüm ama o sırada içeri hızla dalan Özgür ile çarpıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DORUKTA // bxb
RomanceGözleri başkasına bakan, kalbi başkası için atan bir adama aşıktım. Ayaklarım yürüyüp gitmek istiyor, fakat diğer tüm uzuvlarım kalmak için yalvarıyordu. Bana kör birine aşık olmuştum ama hayatımı değiştirmem, onu aklımdan çıkarmam gerekiyordu. Ben...