DORUKTA // bxb

Dokuz

 Hellooo,

 Enerjim sömürülmüş gibi hissediyor olmama rağmen (saatlerdir inekliyorum..) aranızda bölüm bekleyenler vardır diyerekten dokuzuncu bölümü salıyorum.  Yazalı birkaç gün oldu o yüzden ne anlattım Allah bilir... Yorum yapın guzucuklar.

 Seviyorum siziii ve bol bol öpüyorum.

-reina

Medya Özgürrrrr

(00:18)

Doruk: Üç gündür sesin çıkmıyor,

Doruk: İyi misin?

(Görüldü: 00:25)

Özgür: İyiyim, izinli olduğum için evde playstation oynuyorum tüm gün.

Doruk: Anladım, bir kontrol edeyim dedim de

Özgür: İyi yaptın

(Görüldü: 00:27)

Özgür: Gelsene uykun yoksa

Özgür: İki el maç oynayalım

(Görüldü: 00:29)

Doruk: Olur

Doruk: Beş dakikaya oradayım

Özgür: Bekliyorum

 Kapıyı henüz çalmamış olmama rağmen geldiğimi duyarak açması ve karşımda onun hafif uykulu yüzünü görmüş olmam son üç gündür aklımda dönüp duran tüm düşünceleri sonlandıran şeylerdi. Kendime gelmem gerekiyordu yoksa bir çuval inciri berbat edecektim.

'Hoş geldin,' dediğinde içeri geçmem için hafifçe geri çekildi. Sadece üç gündür görüşmemiştik ama sakalları hafifçe çıkmıştı ve evden gelen hazır yemek kokusundan üç gündür dışarıdan beslendiğini fark etmek mümkündü.

'Öldüğünü düşünüyordum.' dedim gülerek. Önüme geçip beni salona yönlendirirken o da gülüyordu.

'Ölmedim, sadece biraz pineklemeye ihtiyacım vardı. Yarın iş başı yapacağım yine. '

'Neden izin aldın ki?'

'Yıllık iznim vardı, birkaç gün kullanayım dedim. Yorulmuştum da. Bir şey içer misin?'

'Yok sağol.'

 Koltuğa yerleşip ayaklarını sehpaya uzattığında ben de yanına yerleştim. Yerler cips poşetleri, boş redbull şişeleri ve kirli tabaklarla doluydu. Nereye baktığımı görünce kucağıma joysticki bırakırken hafifçe omzumu dürttü.

'Yarın temizleyeceğim.'

'Bir şey demedim ki, senin evin sonuçta.' 

'Hangi takımı seçeceksin?'

'Fark etmez, zaten bok gibiyim.'

'Oynayamıyor musun?'

Alay edeceğini düşünerek yüzüne çekince ile baktım ama pek de alay edecek gibi görünmüyordu.

'O zaman kapatalım, sohbet ederiz.'

 Dünden hazırmış gibi heyecanlı bir tavırla playstationı kapatıp az önceki yerine yerleşene dek onu seyrettim. Siyah eşofmanının üzerine geçirdiği beyaz atlet kirlenmiş görünüyordu ama umurunda değil gibiydi. Şu an etrafında olan herhangi bir şeyin umurunda olduğunu sanmıyordum.