1

8.2K 346 90
                                    

Draco hiçbir zaman savaşın bitmesinden bu kadar nefret edeceğini düşünmezdi.

Midesini bulandıran hissin geçmesini dileyerek artık her bir tuğlasından nefret ettiği evde adımladı. Sessizce küçük terasa çıktı, birkaç adım yürüyüp inleyerek kendini koltuğa bıraktı.

Gözleri karanlığı izlerken derin nefesler aldı, kendi kendine yaptıklarına sinirlenirken elini karnına götürdü. Yemek yiyemediği için gittikçe zayıflamıştı, annesi St. Mungo'ya gitmek istese de kabul etmemişti. Savaş biteli bir ay ancak olmuştu ve kimsenin ceza bile almamış bir ölüm yiyenin hastanede öylece dolaşmasını görmek istemeyeceğini biliyordu.

Aslında ceza almamış sayılmazdı, karargah olarak kullanıldığı için evlerinde sürekli Seherbazlar dolaşıyordu. Kontrollü bir şekilde serbest bırakılmışlardı, tüm ailesiyle birlikte. Elbette, babası ev hapsine alınmıştı ama zaten Azkaban'a gitmediği her ihtimal, korkunç derecede iyi bir senaryoydu.

Muhtemelen mahkemede Harry Potter, Malfoy ailesi için konuşmasaydı bunlar olmazdı.

Elbette, Aziz Potter her zamanki gibi kahramanlığını yapmıştı. Draco'nun hayatını yine kurtarmıştı ve Draco o mahkemede kendisinin hayatını tekrar kurtarmakla meşgulken ondan ne kadar nefret ettiğini düşünmüştü.

Bu saçmalıktı, kendisini kurtaran biri hakkında düşünmesi gereken şey muhtemelen, ne kadar minnettar olduğu olmalıydı.

Hayır, Draco'nun düşündüğü tek şey Sağ Kalan Çocuğun bir an bile kahramanlık yapmadan yaşayamayacağıydı.

Elini karnından çekerek yüzünü buruşturdu, ses çıkarmadan tekrar ayağa kalkmaya çalıştı. Hemen yatağının yanındaki iksiri ancak hatırlayabilmişti. Aslında odasına kadar gitmek işkence gibi olacaktı ama çağırma büyüsü yapamazdı. Artık bir asası yoktu.

Evet, Harry Potter'ın Draco'nun hayatını kurtarmasının karşılığı olabilirdi. Son bir ay içindeyse yeni bir asa almaktan çok daha önemli işleri olmuştu.

Merdivenlere yönelip adımladı, trabzanlara tutunarak kendini yukarı çekti. Bu durumda olmaktan nefret ediyordu, yemeyerek kendi kendisini öldürmesinden nefret ediyordu.

Sonunda odasına vardığında sessizce girdi, yatağına oturdu. Nefes nefese kalmıştı, yatağının yanındaki iksire uzanıp içmek için biraz beklemesi gerekti. Sonra annesinin bir şekilde bulup kendisine verdiği şişeyi aldı, bir yudum içmesi yeterliydi ama bunun için bile zorlandı.

Biraz sonra tekrar yavaşça yatağına uzandı, hava almak iyi gelmişti ama anılara dönmek iyi değildi. Bir ay değil, yıllar olmuş gibiydi ve Draco o anıların sonsuza dek yıllarca uzağında kalmasını istedi.

Hate The Way / ❝Drarry❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin