50

2.1K 197 58
                                    

Draco, Amy'nin masasında gözlerinden ışık saçarak oturuyordu. "Sonra biraz daha oturduk, daha çok Granger'la sohbet ettim... Ve eve döndüm."

Altın Üçlü'yle yaptığı kahvaltıyı anlatıyordu ve böyle heyecanlı olması utanmasına sebep oluyordu.

"Sevindim, mutlu görünüyorsun."

"Mutluyum," dedi. "Yani tamamiyle olmasa bile, bu konuda mutluyum."

"Neden tamamiyle mutlu değilsin?" dedi Amy.

Draco yavaşça "En önemli sebebi yemekler," dedi. "Artık yemek saatlerinin yaklaştığını bilirken, hatta öylesine bir anda masayı gördüğümde bile kötü hissediyorum."

"Masayı gördüğünde yemek yemiş olmuyorsun, değil mi? Peki kötü hissetmenin sebebi nedir?"

Draco "Bilmiyorum..." dedi. "Belki de bana yemek yiyemediğim anları hatırlattığındandır."

Amy "Bazı şeyler birbirini tetikler," dedi. "Doğru. Ama düşündüğün zaman... Masanın yemek yiyememenle ne ilgisi var ki? Öyle değil mi?"

Draco gözlerini ellerine çevirip "Öyle..." dedi. "Aslında kafamın içi hariç hiçbir şeyle ilgisi yok. Ama bir gün çok zorlanırsam suçu masadaki tabak takımına atıyorum, bir daha o tabaklarda yemek yersem yine aynı olacağını düşünüyorum."

Amy'e baktı, saçları eskisinden daha kısaydı, yüzüne de birkaç perçem dökülüyordu. Göz altında her zaman belli olan torbalar vardı, kulaklarındaki küpeler ışıldıyordu.

"Peki... Sana özellikle bir şey yapıyorlarmış gibi geldi mi hiç?"

Draco ona dönüp "Altın Üçlü'nün mü?" dedi. "Nasıl bir şey?"

"Bana anlattığın kadarıyla, Harry'nin seni merdivenlerde sürekli durdurması, yemek masasında rahatsız olduğunda Ronald'ın su istemesi... Bunlar bilinçsiz mi?"

Draco farkındalıkla dolarak "Hayır... Sanmıyorum." dedi. "Hiç böyle...iyi olacaklarını düşünmemiştim. En azından bana karşı."

"Neden en azından sana karşı?"

"Çünkü bir geçmişimiz var, geçmiş eşelendiğinde hoş şeyler çıkmıyor... Benim yaptığımsa bu."

Amy "Senin yaptığın bu mu?" dedi. Draco bir an ona her şeyi anlatabilirmiş gibi hissetti. Harry Potter'ın anılarını çalıp teker teker izlediğini, yapabileceği en illegal yoldan eski baş düşmanının sınırlarını işgal ettiğini.

Draco'nun geçmişi eşelemesi, birkaç hatıraya dalıp gitmesi kadar basit ve normal değildi.

"Evet," dedi cesur olmayı deneyerek. "Ama anlatamıyorum sana. Hiçkimseye."

"Nedir o, Draco? Eskiden yaşadığın bir şey mi, birinin söylediği bir şey mi, sakladığın bir eşya mı?"

Draco "Hala yaptığım bir şey," dedi. Gözlerini ellerinden başka bir yere çeviremedi. "İnatla yapmaya devam ediyorum çünkü bir kere başladım, hem nasıl bitireceğimi bilmiyorum, hem de..."

Amy "Hem de?..." diyerek cesaretlendirdi.

"Hem de ölesiye merak ediyorum."

Biraz sessizlikten sonra Amy sakince konuştu. "Bana söylememenin sebebi, bunun bir-"

"Suç olması, evet."

"Draco..."

Draco dolu gözleriyle tekrar , "Amy, lütfen," dedi ilk kez ona adıyla hitap ederek.

"Yapamıyorum, yapamayacağım. Yaşamaya devam edebilmemin en önemli sebebi bu, elimden alamazsın. Şu an olduğum kişi olmamın, kafamı evimden dışarı çıkarıp başka bir dünya daha olduğunu fark etmemin en önemli sebebi bu."

Hate The Way / ❝Drarry❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin