Draco bulutlarla arasında bir nefes bile yokmuş gibi hissediyordu.
Harry'nin elinin tüy gibi dokunuşunu suratında hissetti. Göz kapakları açılmamak için savaş verirken kirpikleri titreşti. Aralık dudaklarından derin bir nefes aldı.
Yanağındaki dokunuş çenesini boylu boyunca gezinirken eriyormuş gibi hissediyordu, sanki biraz sonra tamamen sıvı hale dönüşecekti. Biraz sonra Potter'ın elleri arasında üç beş damla sudan ibaret hale gelecekti.
"Teni şeffaf gibi görünüyor," dedi Potter fısıldar gibi, kırık bir sesle. "Hep böyle düşünürdüm, Draco Malfoy ve onun her zaman neredeyse ardını gösterecekmiş gibi duran teni."
Draco yutkundu, boğazındaki açıklıkta onun boynunu okşayan nefeslerini hissediyordu.
"Böylesine yakından görmek saçmalamışım gibi hissettirmeli, öyle değil mi?"
Draco "Bilmiyorum," diye fısıldadı. "Öyle mi hissediyorsun?"
"Ne hissettiğimi..." Potter cevabını tamamlamadan kesti. Draco'nun gözlerini aralayıp ona bakmasını sağladı.
"Ne?"
Çocuğun keskin bakışları Draco'nun yüzünde dolandı. "Ne hissettiğimi öylesine bilmiyorum ki."
Draco "Ben de öyle," dedi.
Potter yutkundu. "Bu iyi bir şey mi?"
"Bilmiyorum..."
"Kötü bir şey mi?"
"Onu... Onu da bilmiyorum..."
Zar zor duruyordu, ayakta olduğundan bile emin değildi. Bacakları nasıl birden böylesine boşalmıştı, ellerindeki kaşınma hissinin sebebi neydi?
Potter neden yüzünün dibinde duruyordu, eli neden kendisini okşuyordu, Draco neden bundan bu kadar memnundu?
Kafasındaki soruların zihninde bir yer edindiğinden bile emin değildi, sanki sadece garip hissettiği için gelip geçen, göstermelik sorulardı. Sanki bunları, içten içe Potter'ın düşmanı olduğunu düşünen kısmına ayıp olmasın diye düşünüyordu.
Oysa düşmanı değildi işte.
Nasıl düşmanı olabilirdi? Olsa bile, Draco'ya böyle hissettirip nasıl düşmanı kalmaya devam edebilirdi?
"Ne yaptığımızı biliyor musun peki?"
Draco ne zaman kapattığını bilmediği gözlerini aralarken "Hayır." dedi. Bir hayır daha, elbette bilmiyordu.
"Neden yaptığımızı?"
"Hayır."
Sıra sıra sorular sorması Draco'nun o kadar hoşuna gidiyordu ki. O da hissediyor ve bu yüzden soruyordu sanki.
"Yapmaya devam edip etmeyeceğimizi?"
Draco bu kez bir hayırın dudaklarından dökülmeyeceğinden emindi.
Kesintisiz, dik bakışlarıyla ona baktı. Başı biraz önüne eğikti, yüzündeki elin hafifliğini dengelemek istiyor gibiydi.
Keskin bakışları cevap niteliğinde olmalıydı, Potter'ın göğsünün derin bir nefesle dolduğunu hissetti.
Tam o anda gözleri aralandı, rüyasından sıyrılırken hafif dolu gözleri tavanını buldu.
Derin bir nefes aldı, ellerini yumruk yapıp yorganının içinde birleştirdi.
Neden böyle bir rüya gördüğünü bildiğinden emin gibiydi.
Ama bunun gerçekliği öylesine ağırdı ki, kabullenesi gelmiyordu. Oysa inkar edeceği ne vardı? Geçenlerde içinden gelen bir hisle annesine bir erkekten hoşlansa ne olacağını sormuştu. Rüyasında Potter'ın silüetlerini görüp duruyordu.
Neden bunu yaşamak zorundaydı?
Gözlerindeki uykudan dolayı biriken yaşlar bu kez üzüntüsünden çoğalıp akmaya başladı.
Neden ona karşı böyle şeyler hissetmeye başlamak zorundaydı? Neden o olmak zorundaydı? Sağ Kalan Çocuğun kendisi, savaşın kazananı ve muhtemelen bunları hissetmesi gereken son kişiydi.
Muhtemelen Draco'nun hislerini isteyecek son kişiydi.
Gözlerindeki yaşlar akmaya devam ederken burnundan hıçkırık gibi bir ses çıktı, yumruk yaptığı elinden birini çözüp ağzına kapattı.
Potter için değil, hisleri için ağlıyordu. Çünkü bunları hissetmesi için çok geçti. Öylesine geçti ki belki de sevebileceği en doğru kişiyi en yanlış kişiye çevirmişti.
Şimdi nasıl sevebilirdi onu? Kendi sevgisine nasıl layık görebilirdi? O Draco'nun kırık sevgisinden daha fazlasını hak ediyordu. Draco'nun yakın zamana kadar fark edememesine rağmen, hasarlı biriydi. Çok zor şeyler yaşamıştı ve en azından birini severken kolay sevebilmeye hakkı vardı. Draco kesinlikle o kişi değildi.
Hem Draco'yu neden sevecekti? Her şeyden öte, her şey bittikten ve Draco sıfırdan başlamaya karar verdikten sonra bile onun anılarını çalıp izinsizce gezinmişti. Evinde hırsızlık yapmıştı ve buna devam ediyordu.
Hıçkırıkları hızlandı. Onu sevdiği için özür dilemeliydi.
Öylesine suçlu hissediyordu ki. Onu nasıl sevebilirdi? Sevme hakkını kendinde nasıl görebilmişti? Bir zamanlar onun annesini ve babasını öldüren adamın kölesinden başka bir şey değildi, hala o korkunç izi kolunda taşıyan deneklerden biriydi.
Çaresizliğinin yanında, buruk hissediyordu. Onun karşısına geçip ne hissettiğini asla söyleyemeyecekti. Ona kendisini sevip sevemeyeceğini soramayacaktı. Çünkü Draco'nun sevgisi ona acıdan başka hiçbir şey vermezdi.
Draco'yu sevmezdi, ama sevseydi bile bütün dünyayı karşısına alarak sevmeliydi.
Bu yüzden sevmemeliydi.
Sakinleşmeye çalışırken nefeslerini düzenledi. Yüzünü kuruladı ancak hiçbir işe yaramamıştı çünkü hala sarsılarak ağlıyordu.
Zaten çok şey yaşamıştı. Draco anıların hepsinde bu çocuk nasıl hala yaşamaya devam edebiliyor diye düşünmüştü.
Zaten çok şey yaşamıştı ve Draco'nun zehirli sevgisini de yaşamayı hak etmiyordu. Diğer birçok şeyi de hak etmediği gibi.
Sessiz bir kabullenişle sağına döndü. Biraz önce yaşadığı şey bir hesaplaşmaydı. Fark etme, kabullenme ve hesaplaşma.
Sevgisi zehirliydi, suçluydu ve varlığı bile acı vericiydi.
Oysa Draco rüyasında nasıl da tam hissetmişti...
Ama rüyası asla gerçek olamazdı. Çünkü Draco bu kez Potter'a bu kötülüğü yapamazdı.
-
Sa
Bayaaaa oldu lan bu fice verdigim en uzun ara bu
Biraz konusalim ehehehe
Oncelikle hayatimda olan en garip sey MANITA YAPMIS OLMAM IZNINIZLE ACIKLAMAK ISTIYORUM KI MANITA YAPTIM
Allahim umarim bidahakine
ayrildik arkadaslar✌️
yazmamCok garip bise ilk kez manitam var yerim lan onu
Evet 20 yasina geldim ve ilk kez manitam oldu tamam biliyorum evet
Sizde durumlar nasil... Hadi biraz paylasim yapalim...
✨Communication✨Ins bidaha arayi bu kadar acmam... Btw tbsl 140 k oldu, burasi da 50 k olmak uzere saka misiniz...... Saka misiniz siz....
Ve sweet creature'a falan bolum at lan yavsak diyenlere sesleniyorum... Atamiyorum... Uzgunum... I don't know why... Aticam bi gun valla
Bi gun my future'u da duzenleyip geri yuklicem✌️ bi gun...
Hadi saglicakla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate The Way / ❝Drarry❞
FanfictionEven after everything we been through, thought i was the one with all the issues. ^Bu kurgu anksiyete, yeme bozukluğu gibi tetikleyici unsurlar içerir. Lütfen sizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsanız okumayın.