31

2K 212 92
                                    

Draco uzandığı, daha doğrusu uzanamadığı rafı rahat bırakarak bir nefes aldı. Asasını uzatıp kitabın kendisine gelmesini sağladı.

Malfoy Malikanesi'nin büyük kütüphanesindeydi. Kimsenin kendisini görmemesine dikkat etmişti çünkü sabahın bir köründe okuma aşkı yüzünden burada olduğuna kimse inanmayacaktı.

Hayır, burada olmasının sebebi tam olarak bu sayılmazdı.

Dün gece izlediği anının üzerine zar zor uyuduğu uykusunda annesinin kensine söylediği bir şey aklına gelmişti. Çok da uzak bir zaman önce değildi ve bu daha bile kötüydü.

Draco, bu çocuk hakkında hiçbir fikrin yok, öyle değil mi?

Annesi bu cümleyi kurduğu zaman bu Draco'nun umrunda değildi, yalnızca umursamama hakkını bir kucak dolusu anıyı Yoldaşlığın evinden çalarken kaybetmişti.

Kütüphanede Sağ Kalan Çocuk hakkında bir sürü kitap vardı, öğrenmesi bu kadar kolay biriyken Draco bu kadar yıl nasıl böylesine itebilmişti?

Elindeki Sağ Kalan Efsane'yi kitap yığınına eklerken derin bir nefes vererek okuması gerekenlere baktı.

Kitap isimleri çoğunlukla gülünç olsa da içindekilerin doğru olmasını umuyordu.

Birkaç kitabı asasıyla taşıyarak odadan çıkmak üzereyken kapı aralandı. Draco asasının bir hareketiyle kitapları arkasındaki masaya fırlatırcasına koydu.

"Evet, bir gün bunun olacağını biliyordum." Annesi mırıldanarak masanın üzerindeki yığın halindeki kitaplara baktı, burnunu kıvırıp elinin bir hareketiyle asasız ve sözsüz bir büyü yaptı. Kitaplar raflarına geri dönerken Draco neredeyse itiraz ediyordu.

"Bunlar çoğunlukla abartı ve tanrılaştırmadan ibaret. Eğer gerçek bir şeyler okumak istersen sana bir kitap verebilirim, oğlum."

Draco niyetinin bu olmadığını ona açıklamak üzereyken duraksadı. Annesi çoktan niyetini anlamıştı ve kötü karşılamadan bir kitap verebileceğini söylüyordu, açıkçası Draco o kitabı nereden bulabileceğini hiçbir şekilde bilmiyordu. "Lütfen, anne."

Annesi gülümseyerek birkaç adım yaklaştı, elini uzatıp sessiz bir büyü daha yaparak bir kitap çağırdı. Draco annesinin eline düşen kitaba baktı. Sırlarıyla Kapanan Çağ.

Annesi yaklaşarak çok da kalın sayılmayan kitabı kendisinin eline verdi. Draco kararsızca gözlerini annesine çevirip "Sadece meraktan," dedi. "Ve-"

Annesi "Elbette, oğlum." diyerek gülümsedi. "Herkes merak eder, başka neden olacaktı?"

Draco konuşmanın bittiğini düşünmesine rağmen "Başka bir şeyden değil zaten," diye mırıldandı.

Annesi kendisinin saçını okşayıp "Hadi, geliyor musun?" diye sordu. "Kahvaltı hazır."

Draco gözlerini raflara çevirip "Orada olacağım." dedi. Annesi son kez omzunu okşayıp yavaşça uzaklaştı.

Sonra Draco asasını hareket ettirdi, sessiz bir Accio büyüsüyle istediği kitabı eline çağırdı. Çiçeklerin Kültürü.

Bu Muggle kitabı, hayatında Muggle'larla tek iletişimi olabilirdi. Gerçi pasif bir iletişimdi, bunu annesinden istemişti, annesi de sorun etmeden tedarik etmişti. Çünkü her ne kadar Draco saklamaya çalışsa da kış bahçesinde geçirdiği vakit bazı şeyleri açık edebiliyordu.

Ya da bazen annesinin sihirle ilgilendiği çiçekleri kendisi suluyordu, bunun fark edilmeyeceğini sanarak aptallık etmişti. Bazen çiçeklerlerle konuşuyordu, bazen onları çiziyordu. Annesinin sakladığı en eski resimlerinde bile Draco'nun en sevdiği çiçeklerin basit karalamaları vardı.

Peki şimdi neden gizli saklı yeniden elinde tutuyordu bu kitabı? Zaten asla Hogwarts'a götürmezdi, bavulunda saklama riskini bile almazdı. Oysa ne acıydı, oranın arasizinde başka hiçbir yerde olmayan, endemik bitkiler yetişirdi.

Gerçi orada onlara bakan, kıymet veren biri yerine ezip geçen biriydi. Belki de oradakilen bu kitabı görmesinden çok, bu kitabın kendisinin oradaki halini görmesinden korkmuştu.

Şimdiyse tek niyeti birkaç gün önce keşfettiği Gardenya çiçeklerinin yanında kitap okumaktı. Biraz aptalca görünse de, Çiçeklerin Kültürü'nü de Gardenya çiçeklerini görmesi için götürüyordu.

Elindeki iki kitaba bakarken gülümsedi, okuldaki hali karşısında durabilse küçümseyerek bakmaktan çok özenerek bakardı. Birkaç yıl önce olduğu kişinin kendisinin şimdiki haline özenmesi düşüncesinden zevk duydu.

Bu asla olamadığı kadar iyi olmak demekti.

-

Niye yasiyoz ki

Hate The Way / ❝Drarry❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin