Draco annesine tekrar "Eminim." dedi. "Grimmauld Meydanında düşürmüş olmalıyım."
Annesi derin bir nefes vererek "Öyleyse bir mektupla Molly'den isterim." dedi. Draco kalbi ağzında atarken hızla ileri atılıp "H-hayır." dedi. "Oraya gidelim, anne. Lütfen."
Annesinin eli omzuna ulaştı. "İyi misin, Draco? Bir sorun yok değil mi?"
Draco yutkundu. Gözlerini annesininkilerden alıp etrafa çevirdi. "Sadece... Oraya tekrar gitmek istiyorum. T-tekrar... Hiçbir sorun yokmuş gibi davranmak istiyorum. Anne, yapamaz mıyız?"
Annesinin birkaç saniye öylece kendisine baktığını hissetti. "Onlarla olmaktan hoşlanmadığını sanıyordum."
Draco inler gibi "Hoşlanmıyordum." dedi. "Bana hatalı hissettireceklerini sandım. Öyle yapmadılar, yeterince normal hissettim. Sanki her zaman böyle olması gerekiyormuş gibi."
Yalan söylemeyi bırakmalıydı, annesine yaptığı şeyi itiraf etmeli ve şişeyi oraya götürüp kimseye fark ettirmeden koymasını istemeliydi.
Bunun yerine yalan söylemeye ve annesini ikna etmeye çalışmaya devam etti. Hırsızlık yapmaya ve başkalarının anılarında izinsizce gezinmeye de devam edecekti, eğer yapabilirse.
"Tamam, ona kısa bir ziyaret için tekrar yazacağım." Draco annesine minnetle bakıp "Teşekkür ederim." diye güçsüzce mırıldandı.
Odasına giden merdivenlere vardı, yavaşça çıkmaya başladı. Kendisini kapattığı bu kafesten kurtulmak yerine daha da dibine batıyordu.
Kimsenin anıları Draco'yu ilgilendirmiyordu.
Odasına girip kapısını kapattı, sırtını kapıya yaslayıp nefeslendi. İlgilendirmiyordu ama aklından çıkaramıyordu. Devamını merak etmeyi engelleyemiyordu. Neden anılarını şişeleme gereği duymuştu? Diğer anılar da ona mı aitti, yoksa orada herkesin anıları mı vardı?
Neyi umduğunu bilmiyordu. Ne görmek istediği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Tek bildiği, o küçük şişeyi eline alıp saklarken görmeyi asla ummadığı şeyleri gördüğüydü.
Anılar gittikçe bu zamana yaklaşır mıydı? Savaşı nasıl kazandıklarının hikayesi miydi? Amy, Draco'nun Savaş Galiplerinin aydınlık tarafı yönettiği evden anı çaldığını bilse ne düşünürdü?
Evet, muhtemelen Kutsal 28 Ailelerinden birinin üyesi da olsa yeterli görgüyü alamadığını. Hatta çok daha fazlasını.
Peki Grimmauld Meydanındakiler bilselerdi? Draco'nun onların evinden hiç çalmaması gereken bir şey çaldığını, dahasını da çalmayı planladığını, yapabilirse bütün anılarda umarsızca gezineceğini...
Hiçbir düşünceleri olmazdı. Draco yere çöktü, sırtı hala kapıdaydı. Kendisini zaten olduğundan daha kötü gösterecek hiçbir şey yoktu. Savaş suçlusuydu, Ölüm Yiyendi ve bir Malfoy'du. Bir araya gelmemesi gereken bütün sıfatlar, adının önünde buluşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate The Way / ❝Drarry❞
FanficEven after everything we been through, thought i was the one with all the issues. ^Bu kurgu anksiyete, yeme bozukluğu gibi tetikleyici unsurlar içerir. Lütfen sizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsanız okumayın.