Ejderhanın Sadakati

41 - Defter

Merhaba sevgili okurlar,

Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.

Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.

Sevgilerle...

"Soğukkanlılığını koru."  Elinde yarattığı ufak kıvılcımlarla Vidarr'ın kendisine doğru yolladığı hava akımının yönünü tersi yönde çevirdi. "Ateşin karşısında dezavantajlısın. Çevreni ve sahip olduğun gücü doğru kullanabilirsen durumu değiştirebilirsin. Bunun için ilk önce sakin kalabilmelisin."

"Öfke kontrolsüzlüktür." İlk derslerinde Alwyne'in kendisine söylediği sözü tekrarladı.

"Şimdilik." alevlerini söndürdü. "Zamanı geldiğinde öfken belirli bir seviyede senin rehberin olur." Derin bir nefes aldı. "Tekrar." küçük ejderhaya emretti.

Vidarr duruşunu dikleştirdi, derin bir nefes alarak ciğerlerinin havayla dolmasına izin verdi. Her iki tarafında da ufak hava hortumları yarattı. Esen rüzgardan beslenerek hortumlarını büyüsünü harcamadan güçlendirdi. Kendisini eğiten ejderhanın dediği gibi çevresini kullanmaya çalıştı. Hortumlar ejderhanın boyuna ulaştığı zaman hiç düşünmeden hortumları ileriye doğru gönderdi. Alwyne'e hasar veremeyecek kadar zayıf olduğunun farkındaydı. Yine de denemesi gerekiyordu, pes etmemesi gerektiğini Alwyne eğitime başlamadan önce öğütlemişti.

Hava ejderhasının esen rüzgardan destek alarak hortumları güçlendirmesini takdir etti siyah ejderha. Çevik bir hareketle yana doğru atılarak sağ tarafından gelen hortumdan kaçtı. Yine aynı şekilde hiçbir büyü gücünü harcamadan diğer hortumdan da kaçtı. Sol tarafından gelen hortum arkasındaki çam ağacına çarparak yere kozalakların düşmesine sebep oldu. "Bu seviyedeki büyü kontrolün gayet iyi. Ama çabuk bırakıyorsun, bırakma. Büyünle hortumu yarattıktan sonra sadece izliyorsun. Hortumlar hedefine, yani bana gönderdikten sonra bırakma. Hortumların hedefini bulana kadar onları kontrol etmeye bak."

"Anladım." Başıyla onayladı Vidarr.

Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı Alwyne. "Gece yarısı olmak üzere. Bugün gereğinden fazla çalıştın. Banyonu yap ve güzelce dinlen, bugünlük bu kadar yeter." Vidarr kendisine teşekkür edip malikaneye doğru yürürken seslendi. "Thaleia'yı görürsen bana haber ver." Dün yaşananlardan sonra Thaleia'yı görmemişti. Söylediklerinden ötürü pişmanlık duyuyordu. Avcıya karşı çok fazla hata yapmıştı. Bu yüzden özür dilemeye yüzü yoktu ama dilemesi gerektiğini biliyordu.