26 - Yaşlı Adam

1.3K 122 50
                                    

Merhaba sevgili okurlar,

Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.

Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.

Sevgilerle...


Kar, şiddetini giderek artırıyordu. Kış neredeyse bitmek üzereydi; ancak soğuk hava bir türlü bitmek bilmiyor, baharın yüzünü göstermesine engel oluyordu. Bu soğuklara rağmen Winderreine adasında hayat eskisi gibi devam ediyordu. Tıpkı Thiodan'ın genç kralı Alwyne'in tahmin ettiği gibi evinin inşası geçen hafta bitmiş, bu hafta iç mimariye başlanmıştı. Thaleia ise bu süre içerisinde dikişlerinin tekrar patlamaması için, on gün önce gizli gizli kılıç talimi yaparken dikişlerini patlatmıştı, olabildiğince kendisini Alwyne'in kütüphanesine kapatmıştı. 

Camların arkasından duyulan soğuk esen rüzgarın uğultusu eşliğinde kitabını okuyordu Thaleia. Önündeki tabakta duran çikolatalı pastadan bir çatal aldı ve sayfayı çevirdi. Ancak okuduğu kitaba odaklanamadı. Birkaç haftadır garip bir sıkıntı hissediyordu içinde. Huzursuzca sol bileğini ovuşturdu. Bunu birkaç haftadır huy edinmişti, son zamanlarda ne zaman içinde garip bir his doğsa sol bileğini ovuşturuyordu. Kütüphanenin kapısının şiddetlice açılmasını işittiğinde irkildi. Gelenin kim olduğuna baktığında ağzı kulaklarına vararak kendisine bakan Einri'yi gördü.

"Abim geldi!" bağırdı Einri heyecanla. Alwyne, birkaç haftalığına saraya gitmişti. Einri'ye pek bir detay vermese de savaş hazırlıklarıyla ilgili olduğunu söylemişti. Yakın zamanda döneceğini bildirdiği için duruma pek de aldırış etmemişti kırmızı-siyah ejderha. Alwyne'in yokluğunda geçen tüm vaktini iki avcıyı birbirinden ayrı tutmaya çalışarak geçirmişti. Eğer birbirleriyle karşılaşırlarsa tek başına durumu kontrol edemezdi. 

"Sonunda ihtiyarla tanışabileceğim." iç geçirdi Thaleia. Kitabını kapattıktan sonra tabakta kalan pastayı ağzına tıkıştırdı.

Pastanın yoğun çikolatayla kaplı kekini işaret etti Einri. "Boka benziyor."

Thaleia öksürmeye başladı. Uzunca bir süre öksürdükten sonra ağzındakileri çıkardı. "Artık sayende çikolatalı pasta yiyemeyeceğim." Yüzünü ekşiterek ağzını sildi. "Bunun bedelini ağır ödeyeceksin." Einri kendisine orta parmak gösterince küfretti. "Alwyne şu anda nerede?"

"Odasında. Duş alacağını söyledi bana."

Kafasıyla onayladı genç avcı. "O zaman gidip şu üzerimdekilerden," gri elbisesini çekiştirdi ve "kurtulayım." dedi. "Altıma bir pantolon geçireyim de o ihtiyarı gördüğümde rahatça kendisine saldırabileyim." 

Bir elinden destek alarak diğer elinin işaret parmağıyla hafifçe çenesine vurdu Einri. "Senin şu öfkenle ilgili bir şeyler yapman gerek."

"Senin kanatlarını koparıp eline verirsem gayet de rahatlarım aslında. Deneyelim mi?"

Ejderhanın SadakatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin