Merhaba sevgili okurlar,
Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.
Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.
Sevgilerle...
Alwyne sinirle gülmeye başladı. "Nerede olduğumuzu fark etmedin mi?" Thaleia kafasını olumsuz anlamda sallayınca Alwyne konuşmaya devam etti. "Burası Kian'ın oyuğu."
Thaleia, bulundukları yere dikkatlice bakmaya başladı. Cidden oldukları yer Kian'ın oyuğu idi. Buraya üç yıldır girmediği için hatırlayabilmesi zor olmuştu. Ancak en sonunda farkına varabilmişti. "Bu ne demek oluyor?" diye sordu.
"O piç kurusu nerede? Onu öldüreceğim!" Sinirle bağırdı Alwyne. Kian'ın çalışma masasına yumruğunu geçirdiği gibi masanın kırılmasına sebep oldu. O sırada oyuğa birisi daha girdi.
"Sonunda gelebildiniz." dedi bitkin bir sesle oyuğa giren kişi.
"Alois?" Thaleia, şaşkınca oyuğa giren altın rengi saçlara sahip ejderhaya baktı. "Sen burada ne arıyorsun?"
Alwyne hızla arkasını döndü. Karşısında kardeşini görünce daha da sinirlendi. "Kian ve sen ne işler çeviriyorsunuz böyle?" dedi tıslayarak.
"Ben de seni gördüğüme çok sevindim, Ally." Alois kinayeli bir tonda konuştu. Ancak Alwyne'in öfkeli yüz ifadesi daha da korkunç bir hal almaya başlayınca şakanın sırası olmadığını anladı. "Bunların benimle bir alakası yok. Ben sadece kahinlik görevimi yerine getiriyorum." İçerisinde oldukları oyuğun insan ebatları için hazırlanan odacığında bulunan üç genç birbirine boş boş bakıyordu. Alois iç çektikten sonra odacığın dışına ilerledi ve geri geldiğinde ellerindeki yemek kaplarını Kian'ın yatağının üzerine bıraktı. "Aç olduğunuzu görmüştüm. Şimdi yiyin, daha sonra konuşuruz." Thaleia bir şey soracakken Alois, genç avcının zihnini okumuş gibi cevap verdi. "Merak etmeyin, benim dışımda kimse burada olduğunuzu bilmiyor. Yemeğinizi yiyin, güzelce dinlenin. Tekrar tünelden geri dönersiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanın Sadakati
Fantasía#ejderha - 1 08.11.2020 #fantastik - 2 23.12.2020 #macera - 5 13.05.2021 Ejderhalar, şamanlar, insanlar, büyücüler, elfler, şekil-değiştirenler ve avcılar... Asırlarca var olmaya devam ettiler, var olmaya da devam edecekler. Ancak doğa...