Ejderhanın Sadakati

14 - Kağıtta Yazanlar

   Merhaba sevgili okurlar,

Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.

Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.

Sevgilerle...

Önündeki kocaman  çikolatalı pastadan bir çatal daha aldı. Sessizce önündeki pastayı bitirmeye çalışırken bir yandan da Aetyss ve Kian'ın arasında geçen tartışmayı dinliyormuş gibi davranıyordu. Ağzındaki lokma bittiğinde tabağından bir çatal daha alacakken gözü Alwyne'e takıldı. "Şu ikisi birazdan birbirlerini öldürmekten beter edecek ve sen hiçbir şey yokmuş gibi, gayet sakin bir şekilde kitap okuyorsun." Ancak bütün dikkatini kitaba vermiş olan Alwyne'den bir cevap alamadı. Bu yüzden yanında duran yastığı düşünmeden Alwyne'in kafasına attı.

   Alwyne, kafasını kitaptan kaldırmadan eliyle ona doğru yaklaşan yastığı Kian'a doğru attı. Kitapta kaldığı yeri işaretledikten sonra kafasını kaldırdı. "Senin benimle derdin ne kadın?" diye sordu. 

   "Şu ikisi birbirlerini boğazlamak üzereler. Ve sen hiçbir şey yokmuş gibi kitap okuyorsun?" dedikten sonra önündeki pastadan bir lokma daha aldı. Alwyne'in ne diyeceğini tahmin ettiğinde elindeki çatalı siyah ejderhaya doğru salladı. "Sakın sevgili çikolatalı pastam hakkında bir yorumda bulunma."

   "Pekala." dedikten sonra gözlerini devirdi ve kafasını tartışmakta olan Aetyss ve Kian'a çevirdi. "Sizin alıp veremediğiniz ne?" Parmağını Aetyss'e doğrulttu. "Sen süite geleli topu topu bir saat oldu ve sadece ilk birkaç dakika sakinlikle geçti."

   "Kardeşin olacak sersem daha neler öğrendiğimi anlatmama izin vermeden kendi kafasına yer etmiş fikri zorla bize işlemeye çalışıyor. Ve aklındaki tek fikir şu anda burayı terk edip gitmek." sinirle saçlarını çekiştirdi Aetyss. 

   "Çünkü bir an önce gitmemiz lazım. Zaman daralıyor." diye açıklamada bulundu Kian. Thaleia'nın hala önündeki pastayı yemekle meşgul olduğunu gördüğünde "Kime ne anlatıyorum ki?" diyerek iç geçirdi. 

   "Anlamıyorsun herhalde. Sen dün gece sızıp kaldığında su ejderhaları saraya geldiler. Ve bildiğin gibi bu tarz şeylerde ilk olarak benim haberim olur. Ancak dünkü ziyaretlerinden haberim yoktu."

   "Bu yüzden bir an önce gitmemiz gerekiyor ya!" diye çıkıştı Kian. 

   "Aetyss," son lokmasını da yuttuktan sonra ayağa kalktı Thaleia. "bu sersemi umursama. Neler bulabildin?" Peçeteyle ağzını silerken Kian'ın kızgın bakışlarına hedef olduğunu fark etti. Ancak bunu umursamayarak Aetyss'in yanına ilerledi.