Merhaba sevgili okurlar,
Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.
Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.
Sevgilerle...
Altın rengi saçlarını ensesinin hemen üzerinden at kuyruğu ile topladı. Sarayın doğu kanadının hizmetçileriyle birlikte kaldığı yatakhaneden ayrıldı. Birkaç saat boyunca göze batmadan etrafta oyalanması gerekiyordu. Güneş en tepeye çıktığında limanda Bud ile buluşup öğrendiklerini ona bildirmeliydi.
Merdivenlerden çıkarken yan yatağında yatan, sol kulağında çok eskilerden kalan bir yara izi olan hizmetçi kızın kendisine seslendiğini işitti. Merdivenlerden çıktıktan sonra hizmetçi kızı gördü.
Kıvırcık kestane renkli kısa saçları önüne düşen hizmetçi kız, "Sabaha karşı büyücülerden birisi kontrolünü kaybetti. Ahırda hasar var ama merak etme atlar sapasağlam, sadece birkaçı kaçmış. Lord Peregrine, hemen ortalığı temizlememizi emretti."
Cyllene konuşmak yerine hizmetçi kızı sakince başıyla onayladı. Girdiği rol gereği sessiz sakin, taşradan buraya gelen çekingen bir yetim kızı oynaması gerekiyordu. Yirmi altı yaşında olmasına rağmen sahip olduğu belli belirsiz çiller, yuvarlak yüz hatları ve en ufak soğukta kızaran yanakları sayesinde yirmilerine yeni basmış biri gibi duruyordu. Bu durum, büründüğü rolünü oynamasını kolay kıldığı için pek de şikayet ettiği söylenemezdi.
Ahıra vardığında gördüklerine inanamadı. Ahır, dinmek bilmeyen bir fırtınanın merkezindeymiş gibi yerle bir olmuşu. Ahırın çatısı komple parçalanmış ve etrafa saçılmıştı, ahşap duvarlar kırılmış saman balyalarının etrafa saçılmasını sağlamıştı. Birkaç gündür yağan sulu kardan dolayı da etraf tamamen çamurla kaplanmıştı. Etrafta koşuşturan seyisler ve rütbesiz askerler korkan ve etrafta koşuşturan atları sakinleştiriyorlar idi. Birkaç kişiden oluşan arama ekipleri de kaybolan atların izlerini sürmeye çalışıyordu.
Ahıra gelmeden önce konuştuğu hizmetçi kızdan duyduğu kadarıyla tüm bunları Peregrine'in emriyle büyüler yapan Brightguards loncasının bir üyesi yapmıştı. Ancak Cyllene, Brightguards büyücülerinin kontrol sahibi ve oldukça güçlü büyücüler olduklarının farkındaydı. Saraya sızmadan önce de gerekli araştırmaları kısa süre incelemişti. Ancak gördükleri, mutfakta çalışanların kulaktan kulağa yaydığı söylentiyi doğrular nitelikteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanın Sadakati
Fantasi#ejderha - 1 08.11.2020 #fantastik - 2 23.12.2020 #macera - 5 13.05.2021 Ejderhalar, şamanlar, insanlar, büyücüler, elfler, şekil-değiştirenler ve avcılar... Asırlarca var olmaya devam ettiler, var olmaya da devam edecekler. Ancak doğa...