Ejderhanın Sadakati

39 - Gözlem

Merhaba sevgili okurlar,

Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.

Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.

Sevgilerle...

Üç gün çabucak geçivermişti. Yaşlı avcının kendisine vermiş olduğu görev doğrultusunda geçen bu üç gününü de gözlemlere ayırmıştı. İlk gün Crescent'e gidip Einri başta olmak üzere birçok kişiyi gözlemlemişti. Yapmış olduğu bu gözlemleri de bir deftere toplamıştı.

İkinci güne başladığında ise tekrar Einri ve çevresini gözlemlemek yerine farklı bir hedef seçmesi gerektiğini düşünmüştü. Gözlemlemeye başlamadan önce tekrar kılık değiştirmesi gerektiğini fark etmişti. Ancak bu sefer daha farklı bir kılığa bürünmesi gerektiğini düşünmüştü. Malikanede herkes bir işle meşgulken Einri'nin yatak odasına girmiş ve kendisini gizleyebilecek kıyafetler aramaya başlamıştı. Gerçi uzun kömür karası saçlarını gizleyebilecek siyah yün bir bereden başka kendisine uygun bir giysi bulamamıştı, ejderhanın giysileri kendisi için çok büyüktü. Bu yüzden ejderhadan ödünç aldığı bereyi hızla cebine sokuşmuş ve hızla süitine dönmüştü. Alwyne'in süitine gidip onun kıyafetlerini almayı aklının ucundan bile geçirmemişti, hele ki Einri'nin kıyafetleri bile kendisine o kadar büyük gelmişken.

Süitine varır varmaz banyoya gidip tüm giysilerinden kurtulduktan sonra geniş sargılar yardımıyla  göğüs kıvrımlarını gizleyebilmek için gövdesini sardı. Ardından gardırobunun önüne geçip sahip olduğu en maskulen giysileri aradı. Kafasındakilere uyan giysiler bulabildiğinde üzerine sıcak tutacağından emin olduğu kalın bir palto giymiş, Einri'nin beresiyle saçlarını da gizledikten sonrave kimseye görünmeden malikaneden ayrılmıştı. 

Crescent'e giderken seçtiği atı almış ve adanın diğer bir canlı bölgesi olarak sayılabilen limana doğru sürmüştü. Atını tenha bir sokaktaki yaşlı bir ağacın gövdesine bağladıktan sonra tüm gününü limanda gezerek ve gördüğü herkesi gözlemleyerek geçirmişti. Denk geldiği, ilginç sayılabilecek en küçük detayları bile dikkat çekmemeye çalışarak not almıştı defterine. 

Malikaneye döndüğünde hava çoktan kararmıştı. Ancak arka bahçeden bağırış sesleri geldiğini işitmişti Thaleia. Ne olduğunu öğrenmek için arka bahçeye gittiğinde Alwyne'in Vidarr'ı eğitirken görmüştü. Hemen yanlarına gitmek yerine onları izlemeye karar vermişti. Her iki ejderha da sert esen rüzgara ve soğuk havaya aldırış etmeden çalışıyordu. İki ejderhanın arasında birkaç metrelik mesafe vardı. Alwyne, karşısındaki küçük hava ejderhasına, ejderhanın yarattığı hava akımlarını kontrol etmeyi öğretiyordu. Vidarr'ın büyüsü kontrolden çıkmaya başladığı anda da Alwyne kendi alevleriyle hava ejderhasının kontrolsüzlüğünü bastırıyordu. Alwyne kendisini fark edene kadar iki ejderhayı izlemeye devam etti.