Merhaba sevgili okurlar,
Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.
Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.
Sevgilerle...
Karanlık iyice çökmüştü. Balıkçı köyünü aydınlatan, sokaklardaki büyük ateşler dışında geceyi sadece yıldızlar aydınlatıyordu. Ortalık sessizdi. Biraz sonra olacaklar hissedilmiş gibiydi. Ağaçlar kıpırdamıyordu, rüzgar esmiyordu, hayvanlar ortalıkta gezmiyordu. Her zaman vahşi dalgalara sahiplik yapan limanda tek bir dalga bile yoktu. Brightguards biliyordu, ejderhalar onlar için gelmişti. Loncanın tüm üyeleri köydeki evlere pusmuş, ilk saldırının gerçekleşmesini bekliyordu. Bu sırada yüzünün her yerinde dövmeler olan kıvırcık kahverengi saçlı bir büyücü, yanında duran yoldaşlarından birini karnından bıçakladı ve onu inandığı tanrılara adak adadıktan sonra büyü yapmaya başladı. Kadının asıl amacı liderlerine haber vermekti. Kurban edilen zavallı büyücünün akan kanları birleşti, git gide belirli bir şekil almaya başladı. Kan birikintisi kuzgun şeklini aldı. Kandan yapılma kuzgun gölgelere karıştı ve Brightguards liderini bulmak için havalandı.
Köyün etrafını saran ateş ejderhaları ve müttefik büyücüler ise Thaleia ve Weylyn'in emirlerini bekliyordu. Beyaz ve altın ejderhalar, büyücülerin de yardımıyla kamufle olmalarını sağlayan güçlü bir büyü yapmışlardı. Bu büyü sayesinde atağa geçene kadar saklı kalacaklardı.
"Ne zaman saldıracağız?" Nievnerth'in sabırsızlığının sebebi belliydi. Aylar önce kanatlarını ondan zorla koparıp almıştı karanlık lonca. Thaleia ve diğerleri zamanında yetişemeseydi kanatları gibi hayatını da vahşice kaybedecekti. Bu loncaya karşı öfkeyle dolup taşıyordu. Yaraları iyileştiğinden bu yana Thaleia'nın yönetimindeki birliğe girmişti. Ve iyileştiğinden beri bu loncaya karşı yapılan tüm savaşlar ve baskınlara katılmıştı.
"Sabırlı ol. Varlığımızdan haberdarlar." Weylyn, karşısındaki insan formunda olan sabırsız kırmızı ejderhanın aksine son derece sakindi. Ejderha formunda olan gümüş ejderha her zaman böyleydi. Bu fırtına öncesi sessizlikti. Kan dökülmeye başlamadan önce Weylyn her zaman sakin kalırdı. İçinde biriken tüm gücü ve öfkeyi savaş meydanlarına saklardı. Biriken güç ve öfke ortaya çıktığında ise etraf cehennemden farksız bir hal alırdı.
Efaris, kimsenin beklemediği bir anda Nievnerth'in sırtındaki mızrağı aldı ve üstlerinden uçan kanlı kuzguna fırlattı. Mızrak, kuzgunu bulduğunda kuzgunu oluşturan kan birikintisi üstlerine yağdı. Nievnerth, yüzündeki kanı silerken şaşkınca Efaris'e bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanın Sadakati
Fantasia#ejderha - 1 08.11.2020 #fantastik - 2 23.12.2020 #macera - 5 13.05.2021 Ejderhalar, şamanlar, insanlar, büyücüler, elfler, şekil-değiştirenler ve avcılar... Asırlarca var olmaya devam ettiler, var olmaya da devam edecekler. Ancak doğa...