Bu bölüm Ejderhanın Sadakati'nin ilk bölümüdür. Önceki bölümlerle karakterler dışında büyüklü küçüklü farklılıklar göstermektedir. Yapmış olduğum değişiklikler ve yenilikler hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum, yorumlarda buluşalım. Herkese iyi okumalar...
♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦
Derin bir nefes aldı ve parmak uçlarında yükselerek anahtarı takılı olan kapıyı sessizce açmaya çalıştı. Kendisinden sadece iki yaş büyük olan abisinin uyarısına aldırmadan kilide taktığı eski demir anahtarı çevirdi, kendisini hızlı ancak sessiz adımlarla babaannesinin yatak odasına attı. "Geliyor musun Theo?"
"Başımız derde girecek." dedi odaya girdikten sonra. Burnuna dolan yoğun nergis kokusu ufak bir tebessüm etmesini sağladı. Yaşı yaşına neredeyse denk olan kız kardeşine kaşlarını çatarak baksa da Theodore da babaannesinin yatak odasında neler olduğunu içten içe merak ediyordu.
"Bir şey olmayacak." Abisinin endişesini gidermeye çalıştığı sırada ceviz ağacından yapılmış kapıyı ardından kapattı. "Babamızın avdan dönmesine saatler var, babaannemiz ise serasındaki bitkilerle ilgileniyor. Kaledeki diğer herkes de doğum günüm için hazırlık yapıyor. Yakalanmamız olası bile değil." Kendinden emin bir şekilde kıkırdadı. Önüne düşen saç tutamını kulağının arkasına attıktan sonra babaannesinin büyük ahşap gardırobuna yöneldi. "Ben burayı arayacağım, sen de çekmecelere bak." Gardırobun kapağını açtığında çıkan gıcırtıdan rahatsız olsa da kimsenin duyamayacağını bildiğinden içi rahattı. Boyunun yettiğince kıyafet askılarını sağa sola çekiştirerek babaannesine ait birkaç eşyayı aramaya koyuldu küçük kız. Elbiseler ve kürkler arasında ellerini her ne kadar gezdirirse gezdirsin ilgisini çekecek hiçbir şey bulamadı. "Bir şeyler bulabildin mi?" Buruk bir surat ifadesiyle abisine döndü.
Bir çekmeceden diğer çekmeceye ellerini daldırıp etrafa bakınırken olumsuz anlamda bir mırıltı çıkardı Theodore. "Bu kadar mücevheri ne yapıyor bu kadın?" mırıldandı ve çekmeceleri hızla karıştırmaya devam etti.
Gardırobun hemen yanında bulunan boy aynasından bir saniyeliğine kendi yansımasına baktı Thaleia. Abisinin fiziksel olarak zıttıydı. Theodore'un altın bukleli saçlarının aksine belirli belirsiz dalgalı simsiyah saçları vardı. Abisinin hep imrendiği gri halkalı yeşil gözlerinin aksine kendisinin hiç göremediği annesinden aldığı kömür karası gözleri vardı, annesinin kendisine bıraktığı bir hediye olarak düşünürdü gözlerini. Aynadan etrafa bakarken gözüne yatağın yanındaki oyma şifonyer çarptı. Gardırobun kapaklarını kapatıp şifonyere yöneldi ve ilk çekmeceyi açtı. Bulduğu ufak sayılabilen davulu görünce heyecanla dolup taşan bir gülümseme yerleşti yüzüne.
Kasnağı sedir ağacından yapılma geyik derili davulu eline aldı Thaleia. Ses çıkarmamaya özen göstererek davulun üzerindeki motifleri incelemeye başladı; basit şekillerle işlenmış yıldızlar ve ay, birkaç çubuktan oluşan geyikler ve atlar, insanlar, yine düz çizgilerden oluşan tarla motifleri... Elindeki davulun ihtişamlı bir havası yoktu, aksine çok sıradan ve basitti. Yine de davulda kendisini çeken bir şeyler vardı. Gözlerini kapatıp babaannesinin ayda bir kez olmak üzere gece çaldığı melodiyi hatırlamaya çalıştı. Parmaklarını davulu incitmekten korkarcasına hafifçe vurarak ritmi yakalamaya çalıştı. Birkaç dakika boyunca süren denemeden sonra hatırladığı ritmi yakaladı ve bu durumdan aldığı özgüven ile davula biraz daha sert vurmaya başladı. Abisinin onu uyarmasına aldırmadan çalmaya devam etti Thaleia. O sırada kapı açıldı...
♦♦♦♦♦♦♦♦♦
Kömür gözlü kız daha ne olduğunu anlamadan çalmaya çalıştığı davulu elinden kayboldu. Gözlerini telaşla açar açmaz babaannesinin öfkeyle dolup taşan zümrüt yeşili gözleriyle karşılaştı. Babaannesinin bağırıp kendisini azarlamasını bekliyordu. Ancak beklemediği bir şey oldu ve babaannesinin yüzünün göterdiğinin aksine sakin ses tonunu işitti. "Thedore," büyük torununa baktı ve kısa bir tebessüm etti. "... odana git ve hazırlan sen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanın Sadakati
Fantasi#ejderha - 1 08.11.2020 #fantastik - 2 23.12.2020 #macera - 5 13.05.2021 Ejderhalar, şamanlar, insanlar, büyücüler, elfler, şekil-değiştirenler ve avcılar... Asırlarca var olmaya devam ettiler, var olmaya da devam edecekler. Ancak doğa...