Ejderhanın Sadakati

4 - Dost Mu, Düşman Mı?

Merhaba sevgili okurlar,

Uzun bir aranın ardından tekrar Wattpad'e döndüm ve sizlere güzel bir haberim var! Uzun zamandır yazmaya ara verdiğim Ejderhanın Sadakati hikayeme geri dönüyorum. Bu kararı yaklaşık bir hafta kadar önce aldım ve yazmış olduğum tüm bölümleri baştan sona okudum, değerlendirdim. Kendimce acemice gördüğüm şeyleri ve hatalı olduğunu düşündüğüm bazı yerleri değiştirme kararı aldım. Uzun ve köklü bir değişiklik yapmayı, farklılıklar ve yenilikler eklemeyi düşünüyorum. Hikayem ve içinde barındırdığı karakterler, benim için özel bir yere sahip ve umarım sizler de keyifle okursunuz. Hikayem ile ilgili sorularınız ya da merak ettikleriniz varsa lütfen çekinmeden sorun. Kitabın düzenlenmiş ve yenilenmiş halini son bölümlerde paylaşacağım. Şu ana kadar paylaştığım bölümleri düzenleyip paylaşana kadar eski bölümleri tutacağım ve daha sonrasında kaldıracağım.

Yazma sürecinde birçok şey öğrendim ve bu hikayenin tekrar paylaşımı için sabırsızlanıyorum. Umarım sizler de heyecanlanırsınız ve bu yolculuğa benimle birlikte tekrar başlarsınız.

Sevgilerle...

10 YIL SONRA

Thaleia, sinirle bağırdı ve iki eliyle tuttuğu uzun kılıcını karşısındaki Einri'ye doğru savurdu. Einri, iki adım geri çekildikten sonra sağ tarafa doğru bir manevra yaparak Thaleia'nın saldırısından kurtuldu. Daha sonra kendi elinde tuttuğu kılıcı ile Thaleia'ya doğru atılarak kendince şaşırtmaca yapmaya çalıştı. Amacı Thaleia'nın geri çekilmesini sağlayıp daha sonra seri bir şekilde atak yapmaktı. Ancak beklediğinin aksine Thaleia, çevik bir hareketle eğilip öne doğru atıldı. Hiç vakit kaybetmeden Einri'nin dizine tekme atarken bir yandan da kılıcının kabzasıyla Einri'nin kafasına vurdu. Einri yere düştü. Thaleia, karşısındaki ejderhanın hareketini kısıtlamak amacıyla karın boşluğuna oturdu ve kılıcını Einri'nin boğazına dayadı.

Nefes nefese kalan Thaleia gülerek konuştu. "Beni daha fazla zorlayacağını düşünmüştüm."

Einri güldü. "Her talimden sonra üzerime böyle oturacaksan seve seve sana kaybederim." Göz kırptıktan sonra Thaleia boşta kalan eliyle Einri'nin göğsüne yumruk attı. Thaleia, Einri'nin ciddi olmadığının farkındaydı. İkisi de birbirlerini kardeş gibi görüyordu. Yine de Einri, kendini bu tarz şakalar yapmaktan alamıyordu. Ama bu durum sadece Thaleia ile sınırlı değildi. Ejderhalar ve yakın çevredeki insan yerleşim bölgelerinde oldukça çapkın biri olarak nam salmıştı.

Thaleia da hareketini kısıtladığı insan formundaki ejderhaya göz kırptı. "Bir ejderhaya göre oldukça boş konuşuyorsun." Thaleia, ejderhaların bu sırrını öğrenmişti. Bundan on yıl önce Thaleia, Alois'ten kaçmak için ormana sığındığında insana dönüşen beyaz ejderha, Dragomir'i görmüştü. Korkudan bayılmıştı. Gözlerini açtığında onun başında insan formunda bekleyen Dragomir'in gözüne yumruk atmıştı. Sakinleştiğinde ise Dragomir ona kim olduğunu ve ne olduğunu açıklamıştı. Daha sonra Dragomir, küçük kıza onu orada görmediğini, ona bu sırrı Alwyne'in açıkladığını ailesine söylemesini istemişti.