Bulut, Paris sokaklarında Yıldız ile özgürce dolaşıyordu. Rüzgar hafif hafif yüzüne vuruyor, etrafındaki insanların gülümseyen bakışları arasında ilerliyordu. Çantadaki kediyi görenler gülümsüyordu. Her pedal çevirişinde mutluluğa adım adım yaklaşıyormuş gibi hissediyordu. Acilen iş bulup çalışmalıydı. Bisiklet sürmeyi hep sevmişti. Bulut araba gibi değildi. Bisiklet sürerken kendini özgür hissediyordu. Rüzgar güneş ve temiz hava o kadar güzeldi ki... Yollardan geçip giderken tüm olan biteni düşündü. Sadece 2 ay, 2 ay içinde başına gelebilecek her şey gelmişti. Hayatı altüst olmuştu. Hala her şey şaka gibi geliyordu. Sanki bir rüyaydı. Hatta bir kabus. Bir uyanabilse sanki uyansa her şey bitecek ve eskisi gibi olacak. Belki de artık bu rüyada yaşayacaktı. Hiç bir zaman uyanamayacak ve eskisi gibi olamayacaktı. 18 yıllık hayatı ona bahşedilen bir mucizeydi. Ve artık hiç bir şey düzelmeyecek hep böyle mücadele ile geçecekti hayatı. Bu rüya ya da kabus her neyse Bulut için dayanılmaz ve acı vericiydi. Zorluklar insanı güçlü yapar derler. Belki 1 yönden evet. Ama diğer yönden kesinlikle zayıflatıyor. Öyle ki insan şaka ile karışık sözlere bile alınır, dokunsan ağlayacak hale geliyor. Bulut bir yandan bisiklet sürüyor bir yandan da düşünüyordu. Yıldız'ın seslenmesi ile düşünce aleminden sıyrıldı. Yıldız'a baktığında onunda bir iş ilanına baktığını gördü. Ama geçiyorlardı. Hemen durup geriye döndü.
- Benim küçük mucizem. Sen onun bir iş ilanı olduğunu nasıl anladın ki?
- Miyavv..
- Pardon, kedilere hesap sorulmayacağını unutmuşum. Bu senin sırrın. Gel bakalım.
Deyip çantasını da alarak bisikletten indi. Bisikleti bir direğe kilitledikten sonra ilanın asılı olduğu dükkana girdiler. Bir mağazaydı. Erkek giyimi üzerine büyük bir mağaza. İçerideki bir çok giysi marka ve pahalıydı. Çalışanların üzeri jilet gibi ve hepsi düzenliydi. Kasaya doğru ilerlediler Yıldız ile.
- Merhaba.
- Merhaba buyurun.
- Ben iş ilanı için gelmiştim.
- Satış danışmanı mı?
- Evet.
- Yaşınız kaç?
- 18.
- Reşit olduğunuzu düşünmemiştim doğrusu. Tamam şu formu doldurun biz size yarın haber veririz. Bugün başvurunun son günü. Gelen başvuruları değerlendireceğiz. Arına sizi arayan olmazsa işe alınmamışsınız demektir.
- Peki ben Bulut bu arada.
Diyerek elini uzattı.
- Memnun oldum. Bende Michael.
Ve elini sıktı. Tam dükkandan ayrılacak iken Yıldız çantadan fırlayarak dükkanın içinde koşturmaya başladı. Arkaya doğru gitti.
- Yıldız, çok af edersiniz. Ben hemen gidiyoruz biz. Kusura bakmayın. Başvurumu iptal edebilirsiniz.
Diyerek herkesin şaşkın bakışları arasında Yıldız'ı aramaya başladı. Arkaya gittiğinde dinlenme koltuğunda oturan 2 kadının kucağında severlerken buldu onu. Kadınlardan biri işletme sahibine:
- Bu kedi buraya mı ait? Sizi tebrik ederim. Çok güzel bir fikir. Bu kedi insanın yorgunluğunu alıyor, daha da enerjik deneyebilirim kıyafetleri artık. Hem şu iki elbisenin arasında kaldım. Belki seçmeme yardımcı olur. Adı ne? Diğer kadın:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTKU (Kitap Oluyor)1( YILDIZLARIN DANSI)
ChickLitBulutku macerası başlıyor hazır mısınız? Utku sıradan olduğunu düşünüyordu ve bu sıradan hayatı kabullenmişti, aşık olmak hiç hesabında yoktu. Aşk ve gerçekler hep böyle midir? Aşk bize gerçeklerle, gerçekleriyle mi gelir? Hayatımızdaki perdeleri ka...