Bulut artık üniversitelerde seminerler veriyordu. Yarın ünlü bir üniversiteye moral konuşmacısı olarak davet edilmişti. Geceden takım elbisesini hazırladı. Bu onun 3. Semineri olmasına rağmen ilk kez ki gibi heyecanlanıyordu. Gece uyuyamasa da sabaha karşı uykuya daldı. 4 saatlik uyku uyumuş olsa da ok dinç görünüyordu. 23 yaşında, hayatın zorluklarını yenmiş, başarılı bir adamdı o. Yıllar içinde, büyümek ve başarı onu daha da karizmatik ve yakışıklı bir delikanlıya dönüştürmüştü. Bir çok kızdan övgü ve teklifler alan biri olsa da hiç sevgilisi olmamıştı. Çünkü o hayatına kimseyi almak istememişti. Yıllar oyu Utku'yu hiç göremese bile onu sevmekten ve beklemekten hiç vazgeçmemişti. Kalbini ait olduğu kişiden bir başkasına açamazdı. O Utku'yu Allah'a emanet etmişti. Ve biliyordu ki onu görmeden ölmeyecekti. Buna tüm kalbiyle inandı. Göremese de duyamasa da Utku'nun yakınlarda olduğunu hissediyordu her defasında. Rüzgar onun kokusunu getiriyordu her esişinde. Kuşlar öterken ondan haber veriyordu. Yağmur yağarken sanki Utku'nun gözyaşlarını da akıtıyordu bu kirli dünyaya.
Bulut görmeden sevmenin asıl sevenlerin işi olduğunu iyi bilenlerden idi. Görmeden, duymadan, hiç konuşmadan, dokunmadan sevmek... Sevmelerin en zoru olsa bile aynı zamanda da en güzelidir. Yan yana iken ve hasretlik çekmeden, özlem çekmeden, sınanamadan sevmek kolaydır aşıklar için. Birbirine kolayca kavuşanların aşkı çabuk eskir, çabuk yıpranır. Aşkı güçlü kılan geçirdiği zorluklardan ne kadar sağlam çıkabildiğidir. Gerçek aşk her zorlukta ve imkansızlıkta zayıflıkta yıpranan değil tam tersine kuvvetlenendir. Kavuşamayanlar daha da güçlü bağlanır birbirine. Hasretlik çekmek, uğruna fedakarlık yapmak bir aşık için onur ve zevktir. Aşk en zorlu sınavları bile atlatabilirse o zaman ancak kalıcı ve güçlü olabilir. Şimdilerde sevgililik diye bir olay var. İnsanlar cağı gibi bir gün birisiyle, yarın ondan ayrılıp bir başkası ile. Aşkım diyorlar ama aşkım dediğin birisini bir günde unutup bir başkasını sevemez insan.
Zamane aşıkları gerçekten sevmenin, birini ölümüne sevmenin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Aşk onlar için elini tutup sinemaya gitmek, her gün her dakika buluşmak, görüntülü konuşmak, el ele yürüyüp çevredekilere hava atmaktan ibaret olmuş. Birlikte İnstagramda hesabı açmak, sevdiğini insanların gözüne sokmak, sürekli her dakika görüşmek, konuşmak olmuş. 1 dakika görüşmeseler kız trip atıyor. Çocuk mesaja 1 dakika geç dönse kız hemen başlıyor sorgu suale. Hiç özel hayat, birbirinin hayatına saygı yok. Her an her şeyden birbirlerini haberdar ediyorlar. Böyle olunca da özlemek ya da değer vermek diye bir şey kalmıyor. Hemen birbirlerinden sıkılıyorlar. Her halini söyleyen değersizleşir demişler. Kızlar regl olduklarını bile anlatır olmuşlar. Böyle bir ilişkide sorarım size sevgi, saygı, seviye olabilir mi?
Bulut bu zamane aşıklarını hiç sevmezdi. Kendi de onlardan değildi zaten. O bir tek Utku'yu sevmişti. Ve hikayeleri yarım kaldı. Bu hikaye tamamlanmadan bir sona varmadan bir başkasına açamazdı yüreğini. Eğer bir ömür bulamazsa da Utku'yu bu aşk ile ölmeye razıydı. Takım elbiselerini giydi saçlarını toplayarak düzeltti. Kravatını bağladı. Yeni aldığı ayakkabılarını da giydikten sonra baştan aşağı jilet gibi olmuştu. Yola çıkmadan yardımcı kadının gelmesini bekledi. Yolda yardıma muhtaç, yaralı bir kadın görmüştü. Onu hastaneye götürdükten sonra kavuşmuşlardı. Kadın kocasından şiddet gördüğü için evden kaçmış, aç susuz ve parasızdı. Bulut onu yanına aldı. Uygun bir maaş karşılığında Bulut'un evini temizliyor, ona yemek yapıyordu. Ama daha çok bir anne gibiydi. Oğlunu küçük yaşta bir trafik kazasında kaybetmiş ve bir daha çocuğu olmamıştı. Ama çok iyi bir kadındı. Onu oğlu yerine koymuştu. Bulut da onu annesi yerine. Sık sık oturup dertleşirlerdi. Bulut çok gece dizlerine uzanıp ağlamıştı. Semra hanım da onun saçını okşar bir anne şefkatiyle sever, teselli ederdi onu. Bazen ikisi Johnny ve Sally'i ziyarete giderdi. Semra hanım Sally'i çok severdi. Ona yardımcı olur, sık sık ziyarete gelir ilgilenirdi. Boşuna dememişler iyi insanların olduğu her yer cennettir diye. Bu 4 iyi insan birbirini bulmuş ve yardım etmişti. Birinin derdi olduğunda diğeri onunla ilgilenir yardımına koşardı. Dayanışma içinde geçen 4 sene... Bulut 3 insanın hayatını değiştirmişti. Hayatına dokunduğu herkes adeta mutlu oluyor, hayatı düzene giriyor, dertleri son buluyordu. Bu 3 insanın duaları ve temiz kalbi sayesinde Allah da ona böyle bir hayat bahşetmişti. Çünkü kalbi temiz olan herkes eninde sonunda hak ettiği hayata kavuşuyordu. Bulut anne babasını kaybetmişti. Ama Johnny ve Semra hanımı, Sally'i kazanmıştı. Allah onları onun yanına anne, baba ve kız kardeş gibi vermiş ve ona kaybettiği ailesini bağışlamıştı. Ve hiç yakalayamadığı aile sevgisini.
💫💫💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTKU (Kitap Oluyor)1( YILDIZLARIN DANSI)
Literatura FemininaBulutku macerası başlıyor hazır mısınız? Utku sıradan olduğunu düşünüyordu ve bu sıradan hayatı kabullenmişti, aşık olmak hiç hesabında yoktu. Aşk ve gerçekler hep böyle midir? Aşk bize gerçeklerle, gerçekleriyle mi gelir? Hayatımızdaki perdeleri ka...