Bulut:
- Abi, sana şu an hiçbir şey söylemeyeceğim. Yoksa çok ağır konuşacağım. Ben polisi arıyorum.
- Tamam. Ama baban ne olacak?
- Sen her şeyi anlat. Gerisi emniyetin işi, gerçeği bir öğrensinler bakalım. Anlaşılan her şey çok karmaşık.
Bulut, polisi aradı ve dışarıda beklemeye başladı. Gözyaşlarını tutamadı. Babası, babası bir katil olabilir miydi? Hem de sevdiği kızın babasını öldürmüştü. Utku'nun ailesi bu adam yüzünden dağılmıştı. Ya Utku onu şimdi hiç görmek istemez ise? Bulut belki de gerçekten ona acı veriyordur kim bilir. Kaldırıma çöktü, ağladı, ağladı. Durmadan ağladı. Polislerin siren sesini duyunca hemen sildi gözyaşlarını.
- Bulut, katili buldum diye ihbar yapmışsın.
- Baş komiserim olay biraz karışık. Siz 2. kattaki adamı tutuklayın. O size her şeyi anlatacak. Bir de babam onu da tutuklayın. Çünkü bir cinayet işlemiş.
- Dur, çok karıştı her şey. Bir karakola gidelim de öğreniriz.
- Siz gidin amirim. Ben geklemiyorum.beni arar haber verirsiniz. Şahitliğim falan gerekirse ben gelirim.
Bulut oradan uzaklaştı. Arabayı sahil kenarına sürdü. Oraya nasıl geldiğini bile anlamadı bir an. Arabanın kapısını güçlükle kapatabildi. Sahil boyunca yürümeye başladı. Elleri cebinde, omuzları düşük, adımları birbirinden habersiz, başı öne düşmüş. Utanıyordu. Başını kaldırıp bakmaya. Sanki tüm bu olanlar onun suçuymuş gibi hissediyordu. Utku, şu an tek istediği onun yanında olmaktı. Daha 18 yaşında tüm bu olanları taşıyamıyordu. Sahil sakin ve soğuktu. İnsanlardan eser yoktu. Bir banka attı kendini. Bacakları onu taşımıyordu. Başını kaldırıp derin bir oh çekti. Gökyüzü, gökyüzü yine yıldızlarla doluydu. Hiç konuşmadı. Ama gözleri tüm bunları ve acısını, özlemini anlattı yıldızlara. Bacağında bir hareketlilik hissetti. Bir kedi ona sürtünüyordu. Kucağında aldı. Kar beyazı, mavi gözlü müthiş bir kediydi.
- Merhaba ufaklık.
Dedi Bulut ve ağlamaya başladı. Gözyaşları kedinin üzerine, tüylerine düşüp ıslatıyordu birer birer. Eline baktığında kedinin patisini koyduğunu gördü. Belli ki destek olmak istiyordu.
- Sen, sen benimle kalır mısın? Sana Yıldız demek istiyorum.
Kedi kafasını onun yüzüne sürtmeye başladı. Artık o ikisi sıkı birer dost olmuşlardı. Saatlerce oturdular sahilde. Dertleştiler, ağlaştılar. Kocaman sahilde bir Bulut ve bir Yıldız denizi seyrediyordu. Deniz daha da bir hırçınlaşmıştı. Bulut2un acısı onu bile üzmüştü. Sinirliydi bu dünyaya dalgalarıyla kıyıya vuruyordu sanki. Onlar orada acıları paylaşa durdun karakoldaki sorguda hiç beklenmedik gelişmeler oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTKU (Kitap Oluyor)1( YILDIZLARIN DANSI)
Chick-LitBulutku macerası başlıyor hazır mısınız? Utku sıradan olduğunu düşünüyordu ve bu sıradan hayatı kabullenmişti, aşık olmak hiç hesabında yoktu. Aşk ve gerçekler hep böyle midir? Aşk bize gerçeklerle, gerçekleriyle mi gelir? Hayatımızdaki perdeleri ka...